Alevi Haber Ajansi

Mat: Sadece yönetilen değil, yönetmeye de talip olan bir toplum olmak istiyoruz

PİRHA- Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat, “Anayasal olarak tanınmak istiyorsanız, bunun adı siyasettir. Çünkü bu bir siyasi taleptir” dedi. Alevilerin artık sadece yönetilen değil, yönetmeye de talip olan bir toplum olmak istediklerini belirten Mat, 0tuz yıllık mücadelede çok büyük kazanımlar elde ettiklerini kaydetti. Mat, “Büyük emeklerle elde ettiğimiz kazanımlarımıza, başarılarımıza ve birliğimize zarar verecek tek bir adım bile atamayız” ifadesini kullandı. 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat, sosyal medyadan paylaştığı “Aleviler, Güçbirliği, Demokrasi Platformu ve Siyaset Üzerine” başlıklı yazısında, “Anayasal olarak tanınmak istiyorsanız, bunun adı siyasettir. Çünkü bu bir siyasi taleptir. Siyasi kararlar ise parlamentoların onayı ile alınır” dedi.

Mat, bunu şöyle açıkladı:

“Siz; hak, hukuk, adalet mücadelesi veriyorsanız, talepleriniz varsa, doğal olarak muhatabınız anayasada belirtilen kurallar ve kuralları uygulamakla yükümlü olan karar vericilerdir. Yani anayasaya göre; devletin kurumlarını yönetmek amacıyla seçilen siyasetçiler ve atanan bürokratlardır. Bu da sizin bağımsızlık çizginize zarar vermeden, ilkelerinizle bağdaşan ve kendi siyasetinizi yapmak koşuluyla; hem hukuksal, hem de siyasal bir mücadele vermeniz anlamına geliyor. Aynen Pir Sultan Abdal, Hace Bektaş Veli, Baba İshak, Baba İlyas, Şeyh Bedrettin, Seyit Rıza’nın kendi dönemlerinde devleti yönetenlerden siyasi talepleri olduğu gibi.”

“Avrupa’da taleplerimizi devleti yöneten siyasi muhataplarımıza ve yetkili kurumlara doğal olarak iletiyoruz. Parlementoların verdikleri kararlarla haklarımızı elde ediyoruz.” diyen Mat, “Bu amaçla etkinliklerimize bakanları, milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti meclis üyelerini davet ediyoruz. Sonuç itibariyle, ‘siyaset sonuç alma sanatıdır.’ Bize siyasete sırtını dönmüş, hiç ilişkisi olmamış bir inanç toplumu ya da sivil toplum kuruluşu gösterebilir misiniz? Avrupa siyasetinde en etkili olan sivil toplum kuruluşlarının başında kiliseler gelir. Varolan bu gerçekliğe sırtını dönmek hem kendini, hem de geçmişini inkâr etmek ve hep başkaları tarafından yönetilmeyi kabul etmektir. Kaderinizi, geleceğinizi başkalarının inisiyatifine terk etmektir. Bu kabul edilebilecek bir bakış açısı asla alamaz” ifadelerini kullandı.

“ARTIK SADECE YÖNETİLEN DEĞİL, YÖNETMEYE DE TALİP OLAN BİR TOPLUM OLMAK İSTİYORUZ”

Mat, “Oysa biz kaderimizi de, geleceğimizi de, tarihimizi de kendimiz yazmak istiyor ve hedefliyoruz. Geçmişte yaşadığımız katliamlar, acılar, hakaretler, dışlanmalar bizim kaderimiz, alın yazımız asla olamaz. Artık sadece yönetilen bir toplum değil, yönetmeye de eşit koşullarda talip olan bir toplum olmak istiyoruz” diyerek şöyle devam etti:

“Bu gerçekler ortada dururken Alevi kurumları siyaset yapamaz yaklaşımı kabul edilir bir gerçeklik olamaz. Sürecin ve gerçekliğin doğasına da aykırıdır. Tabii ki siyaset yapacağız. Ama kendi siyasetimizi. Bağımsız çizgimizden asla taviz vermeden siyaset yapacağız. Hiç bir siyasi partinin, toplumun, kişinin gölgesinde, arka bahçesinde, etkisinde kalmadan, hiçbir fraksiyonel iç çatışmalara malzeme olmadan siyaset yapacağız. Hak ve hakikat aşkına, hak, hukuk, adalet aşkına, insan, doğa ve çevre aşkına, Yol rehberlerimiz olan; ulularımızın, pirlerimizin, erenlerimizin, âşıklarımızın, ozanlarımızın yürüdüğü yolda, bizler de ikrar vererek yürümeye devam edeceğiz.”

“AVRUPA’DA DA YAŞAM HAKKIMIZ TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDA”

“Diasporada yaşayan Aleviler olarak, yaşadığımız ülkelerde de birçok sorun yaşıyoruz” diyen Mat şunları ifade etti.

“Son dönemlerde göçmen olmaktan kaynaklı uyum politikaları ve siyasete malzeme edilmesi, mülteci sorunları, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, yabancıların meslek ve iş sorunu gibi can alıcı sorunlar her geçen gün daha da artıyor ve karşımıza çıkıyor. Bu olumsuz gelişmeler tehlikeli bir hal almaya başladı. Ayrıca, Avrupa’da sağ partilerin yükselişte olması ve güçlü bir şekilde parlamentolarda yer almaları oldukça düşündürücü ve kaygı verici bir duruma geldi.

Bizim Avrupa ülkelerinde sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmek ve bu sorunlar karşısında ortak tutum sergilemek gibi son derece önemli görevlerimiz ve sorumluluklarımız var. Daha bu yıl Hanau şehrinde yabancılara yönelik yapılan katliam ortada. Birçok masum insan katledildi. Avrupa’nın ortasında yaşanan bu katliam ilk olmadığı gibi son da olmayacak. Avrupa’da da yaşam hakkımız tehdit ve tehlike altında. Artık bu gerçeği görmek zorundayız.

“TÜRKİYE’Yİ KURTARALIM DERKEN AVRUPA’DAKİ MEVZİLERİ KAYBEDEBİLİRİZ”

Bu can alıcı gerçeklikten yola çıkarak ittifak, güçbirliği ya da demokrasi platformu denildiğinde sadece akla Türkiye gelmemeli. Türkiye endeksli ve yönünü cemalini sadece Türkiye’ye çeviren bir bakış açısı eksik kalmakla birlikte, kendi içinde de ciddi sorunlara neden oluyor. Türkiye’yi kurtaralım derken, Avrupa’da elde ettiğimiz mevzileri kaybedebiliriz. Böyle bir sonucun yaşanması tarihimize ve son otuz yıllık mücadelemize yapılacak en büyük haksızlık olur. Bu nedenle Avrupa koşullarına, gerçekliğine ve ihtiyacına uygun, demokrasi paydasında sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, siyasi partileri, kiliseleri ve diğer toplumsal kurumların bir araya gelmesi, daha geniş tabanlı ve yelpazenin daha kapsayıcı bir güçbirliğine, demokrasi platformuna daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyleyebiliriz. Bu perspektifle oluşturulacak güçbirliği, demokrasi platformu hem Avrupa’da, hem de Türkiye’de yaşanan haksızlıklar karşısında daha güçlü bir yapı oluşturacaktır. Bu yönde girişimlerimizi önümüzdeki dönemlerde daha da yoğunlaştırmamız gerekiyor.

“AVRUPA’DA OTUZ YILLIK MÜCADELEDE ÇOK BÜYÜK KAZANIMLARA VE BAŞARILARA İMZA ATTIK”

Ayrıca, güçbirliği, demokrasi platformu gibi çalışmalar yürütülürken, bizim açımızdan şunun da açıkça bilinmesi gerekiyor. Avrupa’da otuz yıllık hak temelli mücadelemizde çok büyük kazanımlara ve başarılara imza artık. Cemevlerimiz çok büyük emek ve fedakârlıklarla satın alındı. Aleviliğin tanınması, Alevilik Dersleri, Hak Eşitliği Anlaşmaları, Üniversitelerde kürsüler gibi tarihimizde hiç bir dönem, dünyanın hiç bir ülkesinde elde edemediğimiz kazanımlarımızı elde etmeyi başardık. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar düzeyinde organize edilen tüm zirvelerde temsil ediliyoruz. Avrupa’da prestiji yüksek, saygınlığı ve imajıyla en önemli sivil toplum kuruluşları arasında gösteriliyoruz. Birinci görevimiz ve sorumluluğumuz elde ettiğimiz kurumsal resmi statümüzü korumak ve buna paralel olarak değerlerimize, ilkelerimize ve de kazanımlarımıza dört elle sarılmak, göz bebeğimiz gibi bakmak, korumak ve geleceğimiz olan yeni kuşaklara aktarmaktır.

“KAZANIMLARIMIZA, BAŞARILARIMIZA, BİRLİĞİMİZE ZARAR VERECEK TEK BİR ADIM BİLE ATAMAYIZ”

Otuz yıllık haklı ve onurlu mücadelemiz sonucunda büyük emeklerle elde ettiğimiz kazanımlarımıza, başarılarımıza ve birliğimize zarar verecek tek bir adım bile atamayız. Kurumumuzu bilinmez maceralara sürüklemeyiz. Birileri istiyor, mutlu olacak diye, birileri meclise gidecek diye hareket edemeyiz. “Kendisine faydası olmayanın, başka birine de faydası olamaz” gerçekliğinden yola çıkarak, önceliğimiz ayakta kalmak, gücümüzü, birliğimizi ve beraberliğimizi her koşulda korumak ve yaşatmak olacaktır. Bu tarafsız olacağımız anlamına gelmiyor.
Uçan bir kuşun kanadı kırılsa yere düşse kendimize dert edinir, bir tutum ortaya koyarız. Hızır misali el uzatırız. Özellikle AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte artan haksızlığın, hukuksuzluğun, faşizmin karşısında tarafımızı, tavırımızı ve tutumumuzu her koşulda ve her yerde çok net bir şekilde ortaya koyduk.
Bundan böyle de tarihimizin her döneminde, pirlerimiz ve taliplerimiz nasıl haksızlığa uğrayan mazlumların yanında, haksızlık yapan zalimlere karşı mücadele ettiyse, biz de bu tarihin mirasçıları olarak tarihsel duruşumuza ve mücadelemize sahip çıkılarak yolumuza devam edeceğiz. Bozatlı Hızır hak ve yaşam mücadelesi veren tüm mazlum halkların yanında olsun.
Hak ve hakikat yolu bizi doğruluktan ve vicdanlı davranmaktan alıkoymasın.”

PİRHA/ İSTANBUL
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak