PİRHA – Maraş’taki Çınarlı, Çiğli ve Fituşağı köylerinde hazine arazilerine acele kamulaştırma adı altında el konuldu. Bu arazilere organize sanayi sitesi kurulacak. Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Çınarlı Köyü önceki muhtarı Mustafa Çılgı, “Arazilerimize onlarca ürün ekiliyor, bu sanayi kurulursa sağlığımızdan da emeğimizden de olacağız” dedi.
Haberin videosu
Maraş merkeze bağlı Çınarlı Köyü’nde hazine arazilerine acele kamulaştırma adı altında el konuldu. Çiğli ve Fituşağı köylerindeki 3 bin dönümlük araziye organize sanayi sitesi kurulacak.
Bölgede Alevilerin yaşadığı köylerde çimento fabrikaları, sanayi siteleri vs birçok kimyasalın kullanıldığı ticari işletmeler açıldı. Çınarlı Köyü aynı zamanda mülteci kampı kurulan Terolar’ın karşısında bulunuyor.
Maraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Terolar köyünde bölge insanının karşı çıkmasına rağmen 2016 yılının Temmuz ayında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) bağlı 27 bin kapasiteli kamp yapılmıştı.
“BAŞKA ARAZİLER VARKEN BİZİM KÖYLERİMİZE YÖNELDİLER”
Konuya ilişkin PİRHA‘ya konuşan Çınarlı Köyü önceki muhtarı Mustafa Çılgı, “Yaklaşık 3 yıl önce buraya bizim görüş ve düşüncelerimizi almadan alelacele bir projeyle buraya kamulaştırma yapıldı. Konuyla ilgili yapılan toplantıda da şunu belirttim: Mevcut alanda Türk silahlı Kuvvetleri’nin atış poligonu var. 26.000 dönüm arazi. Bu tarım arazisiden vazgeçelim. Oraya yönelelim. Hem ücretsiz olur hem de bizim için de biz zenginlik olurdu. Sanayiye karşı değiliz, olamayız da. Sanayi demek yenilikler demek, zenginlikler demektir. Ancak bizim ovadaki, çevredeki yerleşim yerlerindeki halkın görüş ve düşüncelerini almadan böyle bir işe girmeleri bizi rahatsız etti” dedi.
“YAŞAM ALANLARIMIZI DARALTIP BİZİ SAĞLIĞIMIZDAN EDECEKLER”
170 hanede 400’e yakın nüfusun bulunduğu Çınarlı Köyü ile Çiğili, Fituşağı köylerinde arazilerde yüzlerce mahsul yetişiyor.
Organize sanayi sitesinin vereceği zararın etkisiyle yıllar sonra hiçbir mahsulün elde edilemeyeceğini belirten Mustafa Çılgı, şunları kaydetti:
“Tekrar söylüyorum Maraş’ın milletvekillerine, belediyesine ve kurumlara, geç olmadan, kamulaştırılan yerleri iade edin. Neden iade edilmeli? 20 yıl sonra çobanımızın yiyeceği buğday olmayacak bölgede. Mevcut alanda mısır, pamuk, pancar, biber, çeltik yetişiyor. Yetişmeyen bir mahsul yoktur. Büyük bir zenginliktir ve köyümüze yaklaşık 400 metre, Maraş, Antep, devlet karayollarındaki sınırdan da yaklaşık 1-1,5 km uzaklıktadır. Bunlar zamanla yaşam alanlarımızı daraltıp bizi sağlığımızdan edecekler. Bu kesindir. Gerek Türkiye’de gerek Maraş’taki yöneticilerden buradan bir an evvel vazgeçerek, TSK’nin 26.000 dönümlük hazine arazisinden faydalanmasından taraftarız. Biz buna da mutabık kalırız ve destekçi olmaya gayret ederiz, bize düşen bir şey olursa. Bundan önce Maraş’ın Sivrice bölgesine yapılmış olan Suriyeliler kampından dolayı çok mücadeleler verdik. Ne yazık ki bizim görüşlerimize başvurmadan, yapacaklarını yaptılar.”
“PARA TEKLİF EDİLDİ, KABUL ETMEDİK”
Acele kamulaştırma ilan edildiği dönemde görüşmeler yapıldığını söyleyen Çılgı, sürece dair şunları aktardı:
“Biz bu kamulaştırmada davet edildik. Bize 22-23 bin lira para teklif edildi. Biz kabul etmedik, çünkü o paraya ihtiyacımız yok. Satılacak tarla varsa biz alalım, biz bu konuda müsaitiz ekonomik olarak. Ne yazık ki zorla bu yerler kamulaştırılma durumuna getirildi. Avukatlar tuttuk. Şu an için mevcut avukatlar süreci başlattılar. Yerel mahkeme, istinaf mahkemeleri, bölge idari mahkemeleri bu meblaların, bilirkişilerin almış olduğu raporlar doğrultusunda devletin bize teklif ettiği paraların çok çok üstünde olduğunu söyleyerek süreci 3 yıl önce başlattık ve devam ediyor. Sürecin birkaç yıl daha devam edeceği kanaatindeyim. Ben istiyorum ki bir yıl fazla ekeyim.”
“MEVCUT BÖLGE ALEVİ BÖLGESİ”
Mustafa Çılgı, “Bedensel olarak korkmuyoruz. En azından bölge muhtarları 3 yıl önce çağrılırdı, böyle bir oluşum oluşturacağız siz her ne kadar beyan da bulunmasanız da bunun olacağı kanaatindeyiz ama yine de görüşünüze başvurmak istiyoruz demeleri lazımken yapmadılar. Bu bizi özellikle üzüyor. Tekrar söylüyorum. Maraş’ta iş adamlarımızdan Kemal Karaküçük, Ahmet Balduk, Mahmut Arıkan ve Maraş’ın en büyük sanayicilerinden Hanifi Öksüz, Çınarlı köyü eski muhtarlarından Mustafa Çığlı bunu defalarca istişare etmişiz. İnsanlar da bizim görüş ve düşüncelerimize saygı duydular, dışlamadılar. Yöneticilerden fazla bize sahip çıktılar. Yüzeysel midir, sembolik midir, gerçekten gönül arzusu mudur? Orasını da onların insafına bırakmış vaziyetteyim. Mevcut alanda şimdi gücümüzün yetmediği zamanda akla ne geliyor? Mevcut bölgenin bir Alevi bölgesi olduğu veya aşiret bölgesi olduğu kanaati artık insanların kafasında soru işareti oluyor” diye konuştu.
YETKİLİLERE ÇAĞRI
“Neden değerli iş adamları, sayın vali, belediye başkanı, ‘Burası müsait değildir, uygun değildir, bilim adamlarına, bunu danışın, ziraat odasına, mimarlar odasına bunu danışın. Ondan sonra bir noktaya varın’ demedi. Bunlara belki danışılmıştır ama bizim haberimiz yok. Bizimle istişare etmeden ‘Biz burayı kamulaştıracağız. Sanayi sitesi olacak” diyorlar. Ne yazık ki gücümüz yetmedi, yetmiyor da. Ben isterdim ki Türkiye’de mevcut hükümetin Maraş’ta 2-3 milletvekili olsa da bu sorunu meclise taşısınlar. Bir milletvekilimiz var, çok değerli bir insandır, Ahmet Özdemir. Tanıdığım konuştuğum bir insan. Görüş ve düşüncelerimize değer veriyor. Bizi dinliyor ama ne yazık ki sonuç alamıyoruz.”
Hüseyin Yaşar SEZGİN – Cebrail ARSLAN
MARAŞ
Yoruma kapalı.