Alevi Haber Ajansi

Maraş, Cezaevi ve Roboski katliamlarında yaşamını yitirenler Ankara’da anıldı-VİDEO

PİRHA-Ankara’daki Alevi ve yöre dernekleri, Maraş, Roboski ve cezaevi katliamının yıl dönümü sebebiyle düzenledikleri etkinlikle katledilen canları andı.

Ana Fatma Cemevi Demokratik Alevi Derneği (DAD) Ankara Şubesi, Ankara Dersimliler Derneği, Ankara Vartolular Derneği, Karakoçan ve Yöresi Yardımlaşma Derneği, Maraş, Cezaevi ve Roboski katliamlarının yıldönümleri sebebiyle düzenledikleri etkinlikle katledilen canları andı.

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası Genel Merkez binasında düzenlenen etkinliğe, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, Kürdistan Komünist Partisi (KKP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Partizan ve Yeşil Sol Parti Ankara İl yönetici ile üyeleri de katıldı.

“Unutmuyoruz, zaman sahipsiz değildir” sözü ile çağrı yapılan etkinlik, katliamlarda hayatını kaybeden canlar için yapılan dara duruşla başladı.

“ALEVİLERİN HAK VE HAKİKAT ARAYIŞI HALA DEVAM EDİYOR”

Dara duruşun ardından açılış konuşması yapan DAD Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak, devlet zihniyetinin hala katliamlara devam ettiğini belirterek, Alevilerin hak ve hakikat arayışını sürdürdüğünü vurguladı. Karabudak, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Tecride karşı F tiplerine karşı mücadele veren tutsaklar, özel savaş güçleri tarafından katledildi. Sonrasında Roboski’de 34 köylü savaş uçaklarıyla katledildi. Bu topraklarda Koçgiri’den, Dersim’den, Madımak’tan, Suruç’tan canlarımız katledildi ve katliamlar devam ediyor. Bugün cezaevlerinde tecrit hala sürüyor. Aysel Tuğluk bugün hala tedavi edilmiyor ve ölüme mahkûm edilmiştir. Neredeyse her gün cezaevlerinde bir cenaze çıkıyor.”

Karabudak’ın açılış konuşmasından sonra çerağ uyandırıldı. Ardından da Zakir Hıdır Aslan deyişler söyledi. Deyişlerin bitimiyle Maraş katliamını anlatan sinevizyon izlendi. Sonrasında ise konuşmalara geçildi.

“MARAŞ’TA SADECE BİR KATLİAM DEĞİL DİRENİŞTE VARDI”

Ankara Dersimliler Derneği Başkanı Çiğdem Camkıran’ın moderatörlüğünde yapılan konuşmalarda ilk olarak HDP eski İl Eş Başkanı Hüseyin Gevher söz aldı. Maraş katliamının tanıklarından olan Gevher şunları dile getirdi:

“Aralık ayında büyük insanlık önünde halklarımıza karşı gerçekleştirilen tüm katliamları kınıyorum. Katliamlarda ölümsüzleşen arkadaşlar önünde saygıyla eğiliyorum. Katledilen tüm canları minnetle anıyorum. Maraşlıyım, Maraş katliamının uygulamaya koyulduğu dönemde Elbistan cezaevindeydim. 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra 25 Aralık günü mahkeme talimatıyla tahliye edildim ve daha sonra mahkemeden çıktığımda beni bekleyen anam dahil tüm yakınlarımla vedalaşarak ben Maraş’a gidiyorum dedim. Maraş’ta olup bitenler benim için muammaydı, orada bulunan arkadaşlarımın yakınlarının tümünün katledilmiş olma ihtimali vardı, duramazdım. Orada sadece bir katliam değil direnişte vardı. Yapılan katliamlar karşısında bize düşen asla unutmamak ve unutturmamaktır.”

“HAPİSHANELERDE YAPILAN KATLİAMLAR MİLYONLARCA İNSANA İZLETİLDİ”

Vartolular Derneği Ankara Şube Başkanı Özgür Yetiş Aslan da 19 Aralık Hapishaneler katliamına ilişkin hatırlatmalarda bulunarak; “F Tipi uygulamasına karşı mahkumlar süresiz açlık grevine girmişti. Tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevlerinin 45’inci gününde ölüm orucu kararı alınmıştı. Dönemin hükümeti ve Adalet Bakanı görüşmeler yaptı, bu görüşmeler neticesinde bu eyleme dönük bir müdahalenin olmayacağını, kimsenin burnunun kanamaması yönünde sonuçlandırılması yönünde sözler verildi. Ancak bu sözlerin akabinde yaklaşık 10 gün sonra 13 Aralık’ta RTÜK cezaevleri ile ilgili bir yayın yasağı getirdi. 19 Aralık günü 20 cezaevinde büyük bir operasyon düzenlendi. Bu operasyon basına hayata dönüş olarak duyuruldu ancak onlarca tutuklunun ve hükümlünün hayatlarının karartıldığı, sakat bırakıldığı, katledildiği, önceden planlanmış ve katliama dönüşmüş bir saldırıydı. Operasyon kararının altında o dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve her dönemin karanlık aktörlerinden Devlet Bahçeli bulunmaktaydı. Operasyon televizyonlardan milyonlarca insana canlı olarak izlendi” ifadelerini kullandı.

“ROBOSKİ KATLİAMI’NI ‘KAÇAKÇILIK’ YAPILIYORDU DİYEREK MEŞRULAŞTIRMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Roboski katliamını anlatan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ise, 365 günün her gününde neredeyse bir katliam olduğunu belirterek; “Bu katliamlarda yaşayan halklar katliamlarla karşı karşıya. Bu ülke iflah olmaz diye konuşuruz bazen. Çünkü çok acı ve kan var bu ülkenin elinde vicdanında ve tarihinde. Bütün bu acılarla yüzleşilmesi ve gereğinin yerine getirilmesi ile belki iflah olması mümkün olabilir. Roboski katliamını biz 29 Aralık sabahı öğrenmiştik. 28 Aralık gecesi savaş uçaklarının sınır ticareti yapan kişilerin bombalanmasıyla sonuçlandı. Sınır ticareti denilince insanlar ‘kaçakçılık yapıyorlarmış’ diye düşünüyor. Biz sınır bölgelerini ve sınır kavramını bilmiyoruz. Devletin göz yumduğu, karakolların bilgisi halinde yapılan işler bunlar çünkü bilirler ki köylülerin başka geliri yoktur. Hayatın gerçekliğini bilir oradaki güvenlik güçleri. Karşılıklı ‘bilip de bilmemezlik’ vardır o sınır bölgelerinde. Bu katliamı bu sebeplerle meşrulaştırmak mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“TAYYİP ERDOĞAN’IN KENDİSİ ANKARA’NIN DERİN DEHLİZLERİNDE KAYBOLDU”

Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Ocak 2012’de söylediği bir sözü hatırlatan Kenanoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“Recep Tayyip Erdoğan dedi ki; ‘Ne Roboski davası ne de Hrant Dink davası Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmayacak. Buna müsaade etmeyeceğiz.’ Böyle iddialı bir laf etti ama aradan 5 ay geçti, Mayıs ayında bütün bu söylemlerini değiştirmeye başladı. Gelinen süreçte şunu gördük, o davalar Ankara’nın derin dehlizlerinde kaybolmadı ama Tayyip Erdoğan’ın kendisi Ankara’nın derin dehlizlerinde kayboldu. Ve bütünüyle siyasetini, siyasi ortaklarını değiştirerek derin devlet yapılanmasıyla birlikte yol yürümeye başladı. Maraş’ta örgütsel bir katliam olarak yargılama yapılmadı, kişisel yargılananlar oldu, ödüllendirilenler oldu. Bu anlamıyla bunlar bizim gerçekliliğimiz bunları bilip öyle davranacağız. Güveneceğimiz tek şey kendi haklılığımız ve birlikte oluşturduğumuz güç olsun. Kaderimizi kimsenin inisiyatifine bırakmamalıyız. Biz bu buluşmaları yapıyoruz çünkü katliamları lanetliyor, yaşamını yitirenleri anıyoruz. Aslında yaşananları unutmamak unutturmamak adına buralardayız. Mutlaka bir gün bunların hesabının sorulacağı günü bekliyoruz ve bu günleri bir an önce getireceğimize inanıyoruz. Biz bu yaşananları unutmayacağız ve hesabını soracağız.”

“KATLİAMLAR CEZASIZLIK POLİTİKASI YÜZÜNDEN DEVAM EDİYOR”

Kenanoğlu’ndan sonra söz alan HDP İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu ise; “Bütün bu katliamların hepsinin devam etmesinin tek bir koşulu var, cezasızlık politikalarının devam etmesi. Asla yüzleşmeyle karşılaşmadığımız için. Bugün geldiğimiz cezaevlerindeki son durumda, her gün içeriden bir cenaze çıkıyor. Aysel Tuğluk bu ülkede vekillik, parti başkanlığı yapmış iyi bir avukat. Ve Tuğluk’un annesi hepimizin gözü önünde cenazesi en tepedeki katiller ve ortakları tarafından mezarından çıkartıldı. Suç Bakanı ile birlikte fotoğrafları çekilmiş ve tutup mezarın altından cenazeler çıkartılıyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Ben Kürt ve Alevi bir kadın olarak Maraş katliamına tanıklık eden birisi olarak, bu tarihle yüzleşmek için yüzleştirmek için bugün buralardayız. Aşk olsun bize ki bu kadar insan biz hala direniyoruz. Bizim sayemizde bugün bir şekilde gündemde tutuluyor. Bizim en büyük yapacağımız iş bunları yüzleştirmek için, cezasızlık politikalarını yok etmek, yargılamaları yapmak için mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından çerağ sırlanmasıyla anma sonlandırıldı.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak