Alevi Haber Ajansi

‘Maden çalışması inanç ve kültürel değerlerimizi tehdit ediyor’-VİDEO

PİRHA-Kızılırmak’ın kaynaklarının olduğu bu bölgede madencilik faaliyeti başlatıldığı takdirde 25 milyonun üzerinde insanı doğrudan etkileneceğinin altını çizen Sivas İmranlı Maden Köyü Derneği Başkanı Cafer Karadağ, “Biz köyümüzü, doğamızı, inancımızı korumak için buradayız. İnsanlık adına bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Maden Köyü yalnız değil; tüm duyarlı vatandaşları yanımızda görmek istiyoruz” diye konuştu.

Sivas’ın İmranlı ilçesi Koçgiri bölgesinde bulunan bir Alevi köyü olan Maden Köyü’nde Pasifik Madencilik şirketi tarafından başlatılması planlanan altın madeni olduğu tahmin edilen proje, köy halkı tarafından büyük bir endişeyle karşılanıyor.

Projenin çevresel, ekonomik ve kültürel etkilerini değerlendiren Sivas İmranlı Maden Köyü Derneği Başkanı Cafer Karadağ, konuyla ilgili PİRHA’ya konuştu.

Başkan Karadağ, maden sahasının köye olan yakınlığını vurgulayarak, köyün neredeyse içinde yer alan bu çalışmanın bölge halkını doğrudan tehdit ettiğini belirtti.

“YALNIZCA KÖYÜMÜZÜN DEĞİL, İNSANLIĞIN MESELESİ”

Köyün ilk hanesine yalnızca 500 metre mesafede olan proje, Kızıldağ’ın devamı olan Lülük Dağı’nın eteklerinde bulunuyor. Bu bölgenin, Türkiye’nin en önemli su kaynaklarından biri olan Kızılırmak’ın doğduğu noktaya ev sahipliği yaptığını ifade eden Karadağ, projenin etkilerinin yalnızca Maden Köyü ile sınırlı kalmayacağını, tüm havzayı ve milyonlarca insanı etkileyeceğini söyledi:

“Kızılırmak’ın kaynaklarının olduğu bu bölgede madencilik faaliyeti başlatılırsa, sadece köyümüz değil, Kızılırmak da yok olacak. Ya kuruyacak ya da zehirlenecek. Bu durum, 25 milyonun üzerinde insanı doğrudan etkiler. Böyle bir çalışmanın sonuçları, yalnızca köyümüzün değil, insanlığın meselesi.”

“DOĞAL YAPI MADEN PROJESİ İLE YOK OLACAK”

Bölge coğrafyasının büyük bir doğal ve kültürel zenginliğe sahip olduğunu belirten Karadağ, burada yetişen endemik bitki türlerinden, nesli tükenmekte olan hayvanlardan ve köy halkının doğaya olan saygısından bahsetti. Sivas bölgesindeki 600’den fazla endemik bitki türünün 60’ının yalnızca bu bölgede yetiştiğini vurgulayan Karadağ, bu doğal yapının maden projesi ile yok olacağını ifade etti.

Bölgenin yaban hayatının zarar göreceğini dile getiren Karadağ, “Bizim bölgemizde avcılık yapılmaz. Yaban domuzlarından dağ keçilerine, birçok hayvan burada özgürce yaşıyor. Ama maden faaliyeti bu düzeni tamamen yok edecek” şeklinde konuştu.

Karadağ, projenin aynı zamanda köyün inanç ve kültürel değerlerini de tehdit ettiğini söyledi. Köyün kutsal kabul ettiği Nuri Baba Ziyareti’nin maden sahası içinde kalacağını ve insanların bu alana girişinin yasaklanacağını belirtti. Bu durumun ibadet ve geleneklerin devamını imkânsız hale getireceğini vurguladı. Ayrıca, maden faaliyetlerinin yaylacılığı ve hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini söyledi.

“ALEVİ COĞRAFYASINI İNSANSIZLAŞTIRMA PLANIDIR”

Başkan Karadağ, bu maden girişiminin uzun yıllardır bölgede süregelen asimilasyon politikalarının bir parçası olduğunu düşündüğünü belirtti:
“Bu planlar, Alevi coğrafyasını insansızlaştırma ve yok etme çalışmalarının bir uzantısı. Bölgemiz zaten ekonomik nedenlerden ve siyasal baskılardan dolayı büyük ölçüde göç verdi. Ancak köyüne dönmek, toprağına sahip çıkmak isteyen insanlar var. Şimdi bu madencilik projeleriyle o bağlar tamamen koparılmak isteniyor.”

“KIZILIRMAK’I ZEHİRLEYECEK”

Proje kapsamında, altın, gümüş, bakır ve çinko gibi madenlerin aranacağı belirtiliyor. Ancak en büyük endişe, altın madenciliğinde kullanılan siyanürün doğaya ve insan sağlığına vereceği zarar. Karadağ, siyanürle yapılacak ayrıştırma işlemlerinin toprağı, yeraltı sularını ve dolayısıyla Kızılırmak’ı zehirleyeceğine dikkat çekti. Bu durumun tarım ve hayvancılık gibi temel ekonomik faaliyetlere de ağır darbe vuracağını belirtti.

Köy Derneği, projeye karşı hukuki mücadele başlattıklarını ve bu süreçte çeşitli sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve milletvekilleri ile iş birliği içinde çalıştıklarını ifade etti. Karadağ, ÇED raporu sürecinin şeffaf yürütülmediğini ve halka bilgi verilmeden ruhsat alındığını belirtip, buna rağmen, çevre ve insan hakları adına her platformda mücadele edeceklerini söyleyerek, “Biz köyümüzü, doğamızı, inancımızı korumak için buradayız. İnsanlık adına bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Maden Köyü yalnız değil; tüm duyarlı vatandaşları yanımızda görmek istiyoruz” diye konuştu.

Sivas İmranlı Maden Köyü’nde yaşanan bu gelişmeler, yalnızca bir köyün değil, bölgenin doğasına, kültürüne ve geleceğine yönelik bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

İsmail Yıldırım / PİRHA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak