PİRHA – MEB tarafından onaylanan ‘Mescitsiz Okul Kalmasın’ projesini değerlendiren Eğitim- Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Kılıç, AKP’nin kendi siyasal politik öngörüleri doğrultusunda eğitimi şekillendirmeyi hedeflediğini söyledi. Kılıç, bu projenin sadece cami kitlesine hitap ettiğini, cemevi kitlesinin bu durumda ne yapacağını sordu.
İnsan Vakfı, 2016 yılında “Mescitsiz Okul Kalmasın” projesi başlattı. Proje, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından onaylandı ve MEB projeye sponsor oldu. İlk etapta 90 okula mescidin yapılmasını ön gören bu proje eğitim sistemini ve başka inanca mensup öğrencileri nasıl etkileyecek?
Konuyu PİRHA’ya değerlendiren Eğitim- Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, ‘Mescitsiz okul kalmasın’ projesinin amacının Türk İslam sentezi ya da bir mezhebin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda okulları, öğretmenleri, öğrencileri şekillendirmeyi amaçlayan bir proje olduğuna dikkat çekti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öteden beri kendi projelerini hayata geçirmek yerine daha çok vakıflar aracılığı ile yapılan protokoller üzerinden eğitim politikalarını belirlemeye çalıştığını kaydeden Kılıç, “Yani Milli Eğitim Bakanlığı bir şirket ise ilgili vakıflarda bir taşeron niteliğinde çeşitli projelerinin Milli Eğitim Bakanlığı’na götürüyor bu projeler uygulanıyor” dedi.
“TEK MEZHEBİN TALEPLERİYLE ÖĞRENCİLERİ ŞEKİLLENDİREN BİR PROJE”
Son olarak İnsan Vakfı tarafından ‘Mescitsiz okul kalmasın’ projesi kapsamında okullarda mescitlerin yapılmaya başlandığını ve bu proje ile birlikte Türkiye’de mescidi olmayan okulun kalmayacağını belirten Kılıç, okuldaki eğitim öğretimin başarısını yükseltecek proje yerine, Türk İslam sentezi ya da bir mezhebin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda okulları, öğretmenleri, öğrencileri şekillendirmeyi amaçlayan bir proje olduğunun altını çizdi.
İZMİR’DE DE BİR OKULUN KÜTÜPHANESİ KAPATILARAK MESCİT YAPILDI
İzmir’de de bu gibi sıkıntıları yaşadıklarını söyleyen Hasan Ali Kılıç, 2015 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda mescit açılmasına yönelik yayımladığı yönetmeliğin ardından, İzmir Karşıyaka’da bulunan Mehmet Ali Lahur Ticaret Meslek Lisesi’ndeki kütüphanenin kapatılarak mescide dönüştürüldüğünü kaydetti.
Diyanet’in projeleri, İl ve İlçe Müftülüğü’nün projeleri üzerine kuran kursları vb çalışmaların olduğunu belirten Kılıç, geçtiğimiz günlerde Dikili ve Bergama’da okullarda yaşananları örnek göstererek, bu durumun eğitimin laik olmadığı, laik bir yaşamın daraltıldığı, eğitimin laiklikten tamamen uzaklaştığının somut bir göstergesi olduğunu vurguladı.
‘Mescitsiz okul kalmasın’ projesine tepki gösteren Kılıç, bu ülkede Alevilerin de yaşadığını belirterek, “Bu ülkede Aleviler de var. Sadece Sünni mezhebinin gerekleri doğrultusunda yaparsanız o zaman Alevileri Sünnileştirirsiniz ya da gayrimüslimler, inançsızlar vardır” diye konuştu.
İZMİR EĞİTİM BAŞARISINDA 51. SIRAYA GERİLEDİ
Devletin dinden elini çekmesi gerektiğini söyleyen İzmir Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, Milli Eğitim Bakanı’nın eğitimi daha iyi bir noktaya taşımak gibi bir sorumluluğunun olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“İzmir ilinde eğitimdeki başarı oranı çok daha yükseklerdeyken bugün Türkiye genelinde 51. sıraya gerilemiş. Neden çünkü eğitimin sorunlarını gideren daha iyi bir noktaya taşıyan bir eğitim politikası yürütmek yerine daha çok tarafları dinleyen bir politika izliyor. Çok kültürlülüğü çok dilliliği çok inançlılığı sağlayan bir eğitim politikası yürütmesini talep ediyoruz.”
Okullarda mescidin ihtiyaç olduğunu görmediklerini söyleyen Kılıç, “Okullarda kütüphaneye, laboratuvar, müzik donanımına, görsel sanatlara ve spor tesisine ihtiyacı var” dedi.
Okullarda yapılmak istenen mescitlere ise AKP hükumetinin ihtiyacı olduğunu belirterek, kendi siyasal politik öngörüleri doğrultusunda eğitimi şekillendirmeye çalıştığını kaydetti.
“TEKÇİ ANLAYIŞI DOĞRU BULMUYORUZ”
Kılıç, sadece cami kitlesine hitap eden bu projeye ilişkin şunları söyledi:
“Bu ülkede epeyce bir kesim Alevi inancına inanıyor. Mescit yaparsanız yani cami kitlesine hitap ederseniz cemevi kitlesi ne olacak. Dolayısıyla toplumdaki bütün insanları tekçi, tek dil, tek din, tek ırk, tek din tekçilik doğrultusunda şekillendirmeyi Eğitim Sen olarak doğru bulmuyoruz. Bu ülkedeki çoğulculuğu gören bir yerden bütün renklerin bir arada eşit koşullarda barış içinde yaşadığı bir zemini yaratmak daha doğru olur.
Laikler, Aleviler ya da Gayrimüslimler bu ülkede laikliğin bir bütün olarak oturmasını istiyor. Dolayısıyla laikliği, devletin dinden elini tamamen çekmesini ve Diyanet’in kaldırılmasını istiyor.
Ezberci, gerçeklikten uzak, somut verilere dayanmayan, çoğulculuğu esas almayan bilime dayanmayan eğitim sistemininde daha çok özelleştirmeyi esas alan devletin olanaklarını kamuya değil de özel okullara, imam hatiplere aktaran bir eğitim politikasının sonu başarısızlıktır.”
“MÜCADELE ETMELİYİZ”
Zorlu bir süreçten geçildiğini söyleyen İzmir Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, toplumsal muhalefetin en önemli dinamiklerinin sürekli hedef tahtasına konulduğunu, kalan kesimlerin ise susturulduğunu belirtti. Kılıç, halkların elde edilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Semra ACAR/İZMİR
Yoruma kapalı.