PİRHA-TTB, TİHV, İHD, ÖHD, ÇHD, TAYAD, MED TUHAD-FED ile SES ‘Kuyu Tipi Hapishanelerde’ yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamada, “Sağlık, hukuk ve insan hakları örgütleri olarak kuyu tipi hapishanelerin yapımının durdurulmasını ve açılmış olanların kapatılmasını talep ediyoruz” denildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES); S tipi, Y tipi ve yüksek güvenlikli olarak adlandırılan hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda bu hapishanelerin kapatılması çağrısını yinelemek amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında ortak açıklamayı TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap okudu.
“KUYU TİPİ HAPİSHANELERİN KAPATILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Sağlık, hukuk ve insan hakları örgütleri olarak kuyu tipi hapishanelerin yapımının durdurulmasını ve açılmış olanların kapatılmasını talep ettiklerini belirten Dr. Alpay Azap, “Bu tip hapishaneler yalnızca mahpusların ruhsal, bedensel, sosyal sağlıklarını bozmakla kalmayıp, siyasal erkin tüm toplumsal dinamikleri kontrol, yönetme ve bir cezalandırma biçimi olarak kullanılmaktadır. Öte yandan mahpusların iyilik halini ortadan kaldıran bu hapishaneler, ısrarlı itirazlara karşın ellerinde bedenleri dışında seslerini duyurabilecekleri bir araç kalmadığı düşüncesiyle açlık grevlerine kapı aralaması ve toplumu yaşam hakkı ihlaline varan ihlaller karşı karşıya bırakması sonucunu da doğurmaktadır. Özellikle siyasi mahpuslar olmak üzere; kuyu tipi olmayan bir cezaevine sevk ya da kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle süresiz açlık grevinde olan ve sağlık durumları kritik olan birçok mahpusun olduğu da bilinmektedir. İnsan haklarının hukukun üstünlüğü ilkesi ile güvence altına alındığı, adil yargılamanın sağlandığı demokratik bir ülkede ve siyasal bir iyilik halinde yaşamamız durumunda hapsetmenin bir yönetim tekniği olmaktan çıkacağını, herhangi bir hapishaneye dahi gerek kalmayacağını belirtmek istiyoruz” diye konuştu.
“KUYU TİPİ HAPİSHANELER YILLARDIR SÜREN HAK İHLALLERİNİ DAHA DA ARTIRDI”
İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, “Kuyu tipi hapishaneler yıllardır süren hak ihlallerini daha da artırdı. Açlık grevindeki mahpusların taleplerinin karşılanması ve bu hapishanelerin kapatılması çağrısı yaptı.
ÖHD Yönetim Kurulu üyesi Avukat Şevin Kaya, “yüksek güvenlikli” olarak adlandırılan hapishanelerde mahpusların günde sadece bir saat açık havaya erişebilmesi gibi uygulamaların tecrit sistemini derinleştirdiğine dikkat çekti ve bu yeni tip tecrit hapishanelerin kapatılması çağrısına destek verdi.
“AÇLIK GREVİ VE ÖLÜM ORUCUNDAKİ MAHPUSLARIN TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR”
ÇHD Ankara Şube Başkanı Avukat Murat Yılmaz, “ağırlaştırılmış tecrit sistemi” olarak nitelediği bu hapishanelere her geçen gün yenilerinin eklendiğine dikkat çekerek “Kuyu tipi hapishaneler kapatılmalı, yenilerinin yapılması durdurulmalı, tecrit içindeki mahpuslar diğer hapishanelere sevk edilmeli, açlık grevindeki ve ölüm orucundaki mahpusların talepleri karşılanmalıdır” dedi.
TAYAD adına Ferdi Sarıkaya, kuyu tipi hapishanelerde açlık grevi ve ölüm orucunda olan mahpuslar hakkında bilgi verdi. Tecrit sorununun sadece mahpuslar ve ailelerini değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini kaydeden Sarıkaya, siyasal iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi gönderebilecek bu yapıların kapatılması gerektiğini dile getirdi.
“BU HAPİSHANELER DÜŞÜNCEYE TECRİT UYGULAMA MERKEZLERİDİR”
MED TUHAD-FED adına Şirin Altay da kuyu tipi hapishaneler bir an önce kamuoyunun gündem başlıklarından biri haline dönüştürülmediği takdirde insanların hayatlarını kaybettiği günlerin yaklaştığını ifade etti. Altay, ayrıca ceza infaz kurulları eliyle yaratılan hak ihlallerini de vurguladı.
SES Eş Genel Başkanı Sıddık Akın, Türkiye ile benzer nüfuslara sahip Almanya’da 60 bin ve Fransa’da 80 bin mahpus olmasının başlı başına bir gösterge olduğunu belirtti. Hasta mahpusların ve hapishanelerdeki sağlık emekçilerinin yaşadığı hak ihlallerinden de söz eden Akın, “Bu hapishaneler düşünceye tecrit uygulama merkezleridir. Yapılan, mahpuslarla birlikte toplumun düşüncelerinin tecrit edilmesidir. Yapılması gereken ise toplumsal sağlık ve iyilik halini geliştirecek adımlar atılmasıdır” dedi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.