PİRHA- Kürt aydını, gazeteci-yazar Musa Anter’in (Apê Musa), aramızdan ayrılışının üzerinden 29 yıl geçti. Anter, 20 Eylül 1992 yılında bir Kültür-Sanat Festivali’ne katılmak için geldiği Diyarbakır’da JİTEM elemanları tarafından Seyrantepe Semtinde katledildi. Cinayetle ilgili başlatılan soruşturma ve kovuşturmada zamanaşımı gerekçesiyle düşürüldü.
20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır’da gerçekleşen Kültür-Sanat Festivali’ne katılarak kitaplarını imzalayan Musa Anter, akşam saatlerinde Seyrantepe Mahallesi’nde uğradığı silahlı saldırı sonucu 72 yaşında hayatını kaybetmişti. Cinayetin üzerinden 29 yıl geçti, ancak bugüne kadar failler tek tek, isim isim bilinmesine rağmen yakalanmadı.
Hayatı cezaevi ve sürgünlerle geçen Musa Anter, 1920 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Ziwinge (Eskimağara) köyünde dünyaya geldi. 1944 yılında Ayşe Hale ile evlenen Ape Musa, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimi yarım bıraktı.
KÜRT DİLİNE KATKILARI
Üniversiteden ayrıldıktan sonra Şark Postası ve Dicle Kaynağı’nda yazmaya başlayan Anter, İleri Yurt gazetesindeki Kürtçe şiiri “Qimil/Kımıl” sebebiyle 1959 yılında tutuklandı, idamla yargılandı. 1960 darbesinden sonra serbest kalan Anter, cezaevinden çıktıktan sonra Deng, Barış Dünyası ve Yön dergilerinde yazdı. Ape Musa, çeşitli tariflerde Dicle-Fırat, Azadiya Welat, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Rewşen ve Tewlo’da yazdı. Bununla birlikte yedi kitap ve bir de Kürtçe-Türkçe Sözlük yayımladı.
11 YIL CEZAEVİNDE GEÇTİ
Daha sonra Türkiye İşçi Partisi’nde (TİP) aktif siyasete atılan Anter, 1965 seçimlerinde Mardin’den aday oldu. Ancak son anda gerçekleşen aday değişikliği yüzünden bağımsız olarak seçimlere giren Anter, 12 Mart 1971’de tekrar tutuklandı ve Seyrantepe Askeri Cezaevi’nde 3 yıl kaldı. 12 Eylül 1980’de ise “Kürtçülük” propagandası yapmaktan tutuklanıp Nusaybin Cezaevine konulan ve 1 yıl sonra tahliye edilen Anter’in, toplamda 11 yılı cezaevinde geçti.
JİTEM TETİKÇİSİ CİNAYETİ İTİRAF ETTİ
Kürt aydını Anter, 20 Eylül 1992 yılında bir Kültür-Sanat Festivali’ne katılmak için geldiği Diyarbakır’da JİTEM elemanları tarafından Seyrantepe Semtinde katledildi. Cinayetle ilgili başlatılan soruşturma ve kovuşturmada bugüne kadar bir gelişme sağlanamazken, JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan 2004 yılında Apê Musa cinayetine ilişkin itiraflarda bulundu. Apê Musa cinayetini JİTEM’in planladığını itiraf eden Aygan, JİTEM kurucusu Binbaşı Ahmet Cem Ersever, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, JİTEM elemanları Mustafa Deniz, Savaş Gevrekçi, Ali Ozansoy, itirafçı Cemil Işık (Hogir) ve Hamit Yıldırım’ın cinayetten sorumlu olduğunu söyledi.
TÜRKİYE MAHKUM EDİLDİ
Anter Ailesi, aradan geçen yıllara rağmen sonuç alınamayan cinayetin soruşturmasını 2000’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Mahkeme ön kabulden sonra 2005’te tarafları uzlaştırmak istedi ve aileye 15 bin Euro önerdi. Aile maddi tazminat yerine ihlal kararı çıkmasını istedi ve öneriyi reddetti. AİHM 19 Aralık 2006’da Musa Anter’in yaşam hakkının ihlal edildiği ve cinayet hakkında yeterli soruşturma yürütülmediği için, ailesinin mahkemeye “etkin başvuru hakkının elinden aldığı” gerekçesiyle Türkiye’yi 28 bin 500 Euro ödemeye mahkum etti.
2013’TE DAVA AÇILDI
Cinayet uzun süre “faili meçhul” kaldıktan sonra 29 Haziran 2012’de tetikçi zanlısı Hamit Yıldırım Şırnak’ta yakalandı. Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtulmuş ve soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame, 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
JİTEM DAVASI İLE BİRLEŞTİRİLDİ
Musa Anter davası 23 Aralık 2014 tarihinde JİTEM Ana Davası ile birleştirilerek, 16 Ocak 2015 tarihinde “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti, ancak itirazı değerlendiren Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti.
Musa Anter cinayeti ile ilgili tanık ifadelerine ve delillere rağmen davada tek tutuklu sanık olan Hamit Yıldırım serbest bıraktı. Cinayette adı geçenlerden Cem Ersever ve Mustafa Deniz öldürülürken, Abdulkadir Aygan, İsveç’te yaşıyor, Yeşil’in akıbeti ise bilinmiyor.
DAVA SÜRECİ
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle 11 sanığın ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanığın yargılandığı JİTEM örgütüne ilişkin davalar 2010 yılında birleştirildi ve dava “JİTEM Ana Davası” olarak anılmaya başlandı.
Bu sırada gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili 1992 yılında açılan soruşturma kapsamında, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı.
Hamit Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu ve soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmedi.
Musa Anter Davası 23 Aralık 2014 tarihinde JİTEM Ana Davası ile birleştirildi ve 16 Ocak 2015 tarihinde “güvenlik gerekçesiyle” Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledildi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti ancak, itirazı değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti.
JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması, 21 Eylül 2022’de Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Anter Davası, JİTEM Ana Davası’nda tefrik edilerek, zamanaşımından düşürülmesine karar verildi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.