PİRHA- “Alevi yurttaş olarak din dersi ‘zorbalığına’ karşı bir şeyler yapma gereğini hissettim” diyen Halil Konaklı, zorunlu din dersine karşı hukuk mücadelesi başlattı. İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açan Konaklı, sürenin uzatılması ile mahkemenin sürüncemede bırakılmak istendiğine dikkat çekti.
Halil Konaklı, İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Bizimkent ilkokul 4’üncü sınıfına giden çocuğunun zorunlu din dersi görmesi üzerine hukuk mücadelesi başlattı. Okul açıldıktan hemen sonra okula ve milli eğitime dilekçe veren Konaklı, ikisinden de olumsuz yanıt gelmesinden sonra İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açtı.
Normal koşullarda Milli Eğitim Bakanlığı’nın herhangi bir savunma almadan yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerektiğini söyleyen Konaklı, mahkemenin sürüncemede bırakıldığını vurguladı.
Dilekçeye verilen cevapta, “Davanın durumuna ve olayın niteliğine göre yürütmenin durdurulması isteminin davalı idarenin birinci savunması alındıktan ve ara kararı gereği yerine getirildikten sonra incelenmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20. maddesi uyarınca ara kararı süresinin 30 gün olarak belirlenmesine karar verildi” denildi.
“MAHKEME SÜRENCEMEDE BIRAKILMAK İSTENİYOR”
Konaklı verilen bu karara ilişkin şöyle konuştu:
“Duruşma celse yapmadan nedense idareden bir savunma isteme gereği duydu. Ara karardan önce. Ve bunun için bir ay süre verdi. Sürüncemede bırakmak istediklerini düşünüyorum. Ama sonuçta uzayan bir süreç var. Olmaması gerektiği şekilde uzayan bir süreç var. Tabi ben bunu daha sonradan öğreniyorum. Eve mahkeme kararı bekliyorum ki ilgili mahkeme kararını okula vereyim ve çocuğun din dersine girmeyeceği resmi olarak da kesinleşsin. Ulaşmayınca telefon açtım. Telefonda yürütmeyi durdurma kararı geldiği söylendi. Ben de rahatlamıştım. Yalnız karar elime ulaşmadığı için mahkeme kalemine gitmek zorunda kaldım. Gittiğimde böyle bir kararın gelmediğini öğrendim. Sadece savunma alındıktan sonra ara karar verileceği söylendi.”
DİN DERSİ OLDUĞU SAATLERDE OKULA GİTMİYOR
Konaklı, “Çocuğumun da bu zorbalığa maruz kalmaması için kazanılmış bir hak olan zorunlu din dersine karşı dava açtım. Ve bu dava süreci şu anda işlemekte” dedi.
Duruma yeniden itiraz eden Konaklı, mağdur olduklarını da söyledi. Çocuklarını şu an din dersinin olduğu saatlerde okula göndermediklerini belirten Konaklı, “Elimizde herhangi bir mahkeme kararı olmadığı için mağdur oluyoruz. Ve bir an önce ivedilikle yapılması için bir dilekçe verdik. Şu anda da onun sonucunu bekliyoruz. Şu anda din dersi onun için zorunlu. Ancak biz göndermiyoruz. Din dersi olduğu saatlerde okula gitmiyor” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUNUN DA KENDİSİ GİBİ BU TRAVMAYI YAŞAMASINI İSTEMİYOR
Konaklı, zorunlu din dersine ilişkin okul döneminde kendi yaşadığı mağduriyetleri de aktardı.
Konaklı, “Yaşadığım travmaları çok iyi hatırlıyorum. Zaten Arapça öğretilmeye çalışılmak benim için çok zor bir şeydi. Ve hiç görmediğim bir inancın bana zorla dayatılması hatta zorla namaz kıldırılmaya çalışılmak, sure öğretilmeye çalışılmak benim için çok travmatikti. Bizde de Alevi olarak inanç var. Ama bizde bu şekilde bir dayatma olmadı.” dedi.
Çocuğunun da bu travmaya yaşamasını istemeyen Konaklı, bu konuda ciddi bir mücadele yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
İnsanların zorunlu olan din dersini reddetmeleri gerektiğini kaydeden Konaklı, “Özellikle Alevilik için mücadele eden derneklerde çalışan insanlar kesinlikle yapmak zorundalar. Peşi sıra dava açılması lazım. Kampanyalar yürütülmesi gerekiyor.” dedi.
ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞI KAMPANYA
Aynı zamanda Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Avcılar Şubesi’nin Yönetim Kurulunda yer alan Konaklı, şube olarak buna ilişkin bir çalışma başlatacaklarını da duyurdu.
Konaklı kampanyaya ilişkin şunları söyledi:
“Nasıl dava açabilirler. Bu sürece dair nasıl mücadele edebilirler? Nasıl bizden destek alabilirler anlamında bir kampanya başlatacağız. Ve insanlara bu hukuki desteği sunacağız. Çok basit dilekçeler var internetten de indirebilirler. Gerekirse bizim derneğe de başvurabilirler. Biz her türlü desteği sağlarız. Yapmaları gereken o dilekçeyi doldurup idari mahkemesine dava açmak. Öncelikle okula dilekçe verecekler. Okul ve ilçe milli eğitim bakanlığı öncelikle reddedecek. Reddetmesine müteakip iki ay içerisinde dava açmaları gerekiyor ilgili dilekçeleri doldurup. Gidecekler idari mahkemesine verecekler bu dilekçeyi. Yaklaşık 300 TL kadar bir ücreti var. Ondan sonra mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verecek. Ve çocukları din dersine girmeyecek. Çok zor bir şey değil aslında. Sadece eylem gerektiren bir şey.”
ALEVİ KURUMLARINA ÇAĞRI
Bu konuda büyük sorumluluğun da Alevi kurumlarına düştüğünü ifade eden Konaklı, “Bence Aleviler ve dernekleri için bir ön şart olmalı. Ya da Aleviler bu konuda bir atılım başlatmalılar. Çünkü bu bilinmeyen bir zamana bırakılacak bir iş değil. Hayatı yaşıyoruz. Değişim dediğin süreç bu hayatın içerisinde oluyor. Yarına diğer güne güzel günlere bırakacağımız işler değil. Hayatın içerisinde olacak işler. Ve o yüzden hayatı bugünden yeşillendirmeliyiz.” dedi.
Sevim KAHRAMAN/İsmet SEFER
İSTANBUL
Yoruma kapalı.