CHP Emek Büroları, çağrı merkezinde çalışanlarla ilgili bir rapor hazırladı. Raporda, Türkiye’de çağrı merkezlerindeki çalışanların büyük çoğunluğunun 30 yaş altı gençler olduğu belirtilerek, olumsuz çalışma şartlarının gençleri birçok hastalıkla yüz yüze bıraktığı ifade edildi. Çağrı merkezi sektörünün ‘tehlikeli meslekler’ arasında olduğuna dikkat çekilen raporda, buna karşın çalışanların asgari ücretin altında ücret aldığı vurgulandı. Raporda, çalışanlara yıpranma payı verilmesi ve çeşitli hastalıkların önüne geçilebilmesi için dinlenme hakkı tanınması istendi.
YÜZDE 52’Sİ ÜNİVERSİTE MEZUNU
Rapora göre çağrı merkezleri, hizmet sektöründeki istihdamın yüzde 52’sini oluşturuyor. 50’den fazla ilde 1200’ü aşkın çağrı merkezi bulunuyor. Sektörel pazar büyüklüğü 4.45 milyar TL. İstihdamın yüzde 11’i Ankara, yüzde 40’ı İstanbul, yüzde 6’sı İzmir ve yüzde 43’ü diğer illerde sağlanıyor.
Çalışanların yüzde 79’u 30 yaşından küçük. Yüzde 5’i 18-20, yüzde 34’ü 21-24, yüzde 40’ı 25-29, yüzde 21’i ise 30 yaş ve üzerinde. Sektörde çoğunlukla kadınlar çalışıyor. Çağrı merkezi çalışanlarının yüzde 64’ü kadınlardan, yüzde 36’sı erkeklerden oluşuyor.
Çalışanların eğitim düzeyinin yüksek olması da dikkat çekici. Rapora göre çalışanların yüzde 52’si üniversite, yüzde 36’sı lise mezunu, yüzde 12’si ise üniversite öğrencisi.
GÜN BOYU YAPAY IŞIĞA MARUZ KALINIYOR
Rapora göre çağrı merkezi çalışanları gün boyu yapay ışığa maruz kalıyor. Bu durum vücudun biyolojik ritmini bozuyor ve baş ağrısından depresyona kadar uzanan sağlık sorunlarına yol açıyor. Sürekli telefonla görüşmenin yarattığı stres ve gün ışığı alamamanın getirdiği sorunlar, çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.
Raporda, gürültü yüksekliğinin çalışanlarda işitme kaybı ve dış kulak iltihabına, ergonomik olmayan sandalyelerde oturmanın bel fıtığı ve boyun fıtığına neden olduğu belirtilirken, gün boyu bilgisayar karşısında ekrana bakmanın getirdiği aşırı göz yorgunluğuna bağlı göz hastalıklarının çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkilediği de belirtiliyor.
EN BÜYÜK PROBLEM HAKARET DİNLEMEK
Çağrı merkezi çalışanlarının yalnızca fiziksel değil, ruhsal sağlığı da tehlikede. Raporda çalışanların yoğun psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekilerek, yurttaşların genelde sinirli bir şekilde aramalarının çalışanların psikolojik durumlarını zorladığı ve en büyük problemlerden birinin ‘hakaret dinlemek’ olduğu ifade ediliyor.
Çalışanların çalışma süresi haftalık 50 saati aşıyor. Sektör “çok iş-az maaş” esasına göre işliyor. İş Yasası’na göre yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde çalışanların bir saat dinlenmesi zorunlu, buna karşın birçok çağrı merkezinde bu süre parçalı olarak kullandırılıyor. Örneğin 8,5-9 saat çalışan emekçilere bazı çağrı merkezlerinde öğle yemeği için yalnızca yarım saatlik ara dinlenme veriliyor.
YARI ZAMANLI GÖSTERİP, TAM ZAMANLI ÇALIŞTIRMA
Raporda, çağrı merkezi çalışanlarının genç ve deneyimsiz olduğu, bu nedenle hakları, çalışma koşulları ve maaşlarla ilgili bilgi eksikliğinin bulunduğu ifade ediliyor. Raporda yer alan bir diğer çarpıcı tespit ise şu: Genç çalışanlar, deneyimsizliklerinden faydalanılarak yarı zamanlı çalışıyor gibi gösterilip fazla mesaiye zorlanıyor ve tam gün çalıştırılarak asgari ücretin altında istihdam ediliyor.
Raporda sektördeki sendikalılık oranının yüzde 1’e dahi ulaşmadığı, ‘Kiralık İşçilik Yasası’ ile sendikalaşmanın daha da imkânsız hale getirildiği de vurgulanıyor.
YIPRANMA PAYI VERİLSİN
CHP Emek Büroları’nın hazırladığı raporda, olumsuz şartların bir an önce iyileştirilmesinin, çalışanların gün içinde belirli ve sık aralıklarla işe ara vermesinin, dışarıya çıkarak gün ışığı ile temiz hava almasının sağlanması isteniyor. Raporda, tehlikeli meslek dalları arasına alınan sektörde çalışanlara yıpranma payı ödenmesi de talep ediliyor.
Yoruma kapalı.