PİRHA-22’si tutuklu 108 HDP’linin yargılandığı Kobanî Davası’nın 9’ncu duruşması 2’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görüldü. Duruşmaya AKP’lilerin de katılması dikkat çekti. HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız, yaptığı savunmada “Toplumsal kurtuluş dediğimiz şey ancak üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla olur. Bizim derdimiz birlikte üretmek, paylaşmak. Asıl özgürlük o vakit olacak” dedi
IŞİD’in Kobanî saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yapılan protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında önceki dönem HDP eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanî Davası’nın 9’ncu duruşması 2’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görüldü.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına HDP milletvekilleri, MYK üyeleri, Ankara İl Örgütünden üye ve yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı.
Sincan Cezaevinde olan Ayla Akat Ata ile Kandıra 1 Nolu Cezaevinde tutulan Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ve Gülser Yıldırım ile Meryem Adıbelli duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.
Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerindeki siyasetçiler ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
AKP’LİLER KOBANÎ DAVASINA İLGİ GÖSTERDİ!
Duruşmaya AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi’nin de katılması dikkat çekti. Duruşma salonunda bulunan AKP’lilerin duruşma esnasında salondan görüntü alması ve siyasetçilerin fotoğrafını çekmesi dikkat çekti. Görüntü alan AKP’liler, polis tarafından uyarıldı.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşma, dün esasa ilişkin savunmasına başlayan önceki dönem HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız’ın savunmasıyla devam etti.
Bülent Parmaksız, davanın özetini “IŞİD denilen barbar Kobanî’ye saldırıyor, biz de buna karşı Kobanî’ye destek mesajı yayınladık. Biz de bunun için yargılanıyoruz. Tarih bu yargıyı başka türlü yazacak” sözleriyle ifade etti.
Parmaksız, “Kimlik siyasetine karşı değilim” dediği savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kürtler yapabilir, kadınlar ve Aleviler de yapabilir, bunu destekliyorum. Aborjinler ve yerli Amerikalılar gibi dünyanın çeşitli yerlerinde bu tür mücadeleler var, bunları da destekliyorum. Benim itirazım bu mücadeleleri sınıf mücadelesinden kopuk olarak yürütmek noktasında. Emek mücadelesi ile birleşmeli. Sosyalistler genişlikten yanadır. Eğer bu mücadeleler emek siyasetiyle birleşmezse sonuç alınamaz. Toplumsal kurtuluş dediğimiz şey ancak üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla olur. Bizim derdimiz birlikte üretmek, paylaşmak. Asıl özgürlük o vakit olacak.”
Parmaksız’ın savunmasının ardından duruşmaya 3 Şubat’a kadar ara verildi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.