PİRHA-AABK 2. Başkanı ve FUAF YK Üyesi Erdal Kılıçkaya, savaşa karşı olduklarını belirterek, “Savaş her şeyden önce ölüm ve yıkımdır. Açlık, sefalet, hastalık, adaletsizlik, tecavüz ve doğanın yok edilmesidir. Bize düşen, muktedirlerden aman beklemek değil, onların ikiyüzlülüğünü teşhir edip önlem almaya zorlamaktır” dedi.
Türkiye hükümetinin, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin adımlarında kritik döneme girildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında önceki gün yapılan telefon görüşmesinin ardından ABD kuvvetlerinin çekilme süreci başladı. Türkiye’nin başlatacağı operasyona destek verilmeyeceğini belirten Beyaz Saray’ın, “IŞİD’li tutuklulardan Türkiye’nin sorumlu olacağı” açıklaması yapması dikkat çekti.
Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) 2. Başkanı ve Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) YK Üyesi Erdal Kılıçkaya, “Bize düşen, muktedirlerden aman beklemek değildir” dedi.
Kılıçkaya, “Savaş çığlıkları arasında, zaten açlık ve yoksullukla cebelleşen halkın, savaşla birlikte bu durumunu sorgusuz kabulleneceği hedeflenecek” ifadelerini kullandı.
“HDP’DEN SONRA SIRA CHP VE KILIÇDAROĞLU’NA GELİYOR”
“HDP’ye yönelik çok yönlü operasyonların ardından sırayı CHP’ye getirip ve devamında bir erken seçime giderek, AKP-MHP ortaklığını devam ettirme planlarının hayata geçirildiği günleri yaşıyoruz” diyen Kılıçkaya, şöyle devam etti:
“Bunun somut adımları atılmaya başlandı bile. HDP kanadında Eş Başkanlardan partinin çaycısına kadar, geniş parti kadrolarının gözaltına alınmasının devamında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kılıçdaroğlu ile ilgili “CHP Genel Başkanı için dokunulmazlığın kaldırılması ve mahkeme yolu ardına kadar aralanmış ve açılmıştır” diyerek, seçim öncesi CHP’den çok Kılıçdaroğlu’nun hedefe konacağının sinyalini verdi. Buradan da anlaşılacağı gibi, HDP’den sonra artık sıranın kaçınılmaz bir biçimde CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na geldiğini görüyoruz. Her ne kadar Suriye seferine CHP ve Kılıçdaroğlu destek verse de, olası bir 2020 erken seçimi öncesi özellikle Kılıçdaroğlu hedef olmaktan kurtulamayacak.”
“BUGÜNLERİN MUMLA ARANACAĞI VAZİYETE DOĞRU GİDİLİYOR”
Bugünlerin mumla aranacağı vaziyetine doğru ilerlenen bir dönemin yaşandığını belirten Kılıçkaya, “Savaş çığlıkları arasında, zaten açlık ve yoksullukla cebelleşen halkın, savaşla birlikte bu durumunu sorgusuz kabulleneceği hedeflenecek. Muktedirler, militarizmin mide açlığını dindireceğini sanarak ilerleyebileceklerini düşünecek. Oysa savaş her şeyden önce ölüm ve yıkımdır. Açlık, sefalet, hastalık, adaletsizlik, tecavüz ve doğanın yok edilmesidir” dedi.
“İLLE DE BARIŞ DİYORUZ”
“Bize düşen, muktedirlerden aman beklemek değil, onların ikiyüzlülüğünü teşhir edip önlem almaya zorlamaktır” diyen Kılıçkaya, şunları kaydetti:
“Bundan dolayı, biz de “ille de barış” diyerek, savaşların, yoksulluğun, gericiliğin ve toplumsal tahribatların arttığı bir süreçte, barışı, özgürlüğü, eşitliği ve farklı kültürlerin, eşit koşullarda ve eşit haklarla bir arada yaşamasını savunacağız.
Emek, demokrasi, ekolojik mücadele ve barış eksenli mücedelemizi hiç durmadan devam ettireceğiz.
Alevi’ye, Ezidi’ye, Kürt’e, Ermeni’ye, Türk’e, Arap’a, kadına, emekçiye, aydına, gence, insanlığa yönelik bu yok etme girişimine karşı çıkacağız.
Unutmayalım! Birimize saldırı, hepimize saldırıdır.
Dolayısı ile, birbirimizin rakibi, düşmanı hiç bir zaman olmadığımız gibi, hele şu günlerde hiç değiliz. Hep birlikte insanlığa ve doğaya saldıranların rakibi ve karşısında dik duranlarız.
“İlle de Barış” şiarımızın, ülkemizde, Orta Doğuda ve tüm dünyada hayat bulması için, demokrasiyi, evrensel değerleri savunmak için, güçlerimizi birleştirmek zorundayız.
Tek çaremiz, birlikte mücadele, birlikte mücadele, birlikte mücadele.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.