Alevi Haber Ajansi

KHK ile ihraç edilen Nursel Tanrıverdi: Zulme karşı susmaktansa direnmeyi tercih ettim

PİRHA-17 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra KHK ile ihraç edilen felsefe öğretmeni Nursel Tanrıverdi, 20 Şubat 2017’den beri Bakırköy Meydanı’nda “İşimizi geri alacağız” eylemi yapıyor. Tanrıverdi, “Bizim için çok zor bir süreç oldu, sivil ölüme terk edildik bize karşı düşman hukuku uygulandı” dedi.

15 Temmuz ‘darbe girişimi’ sonrası ilan edilen OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) sonuçları ağır oldu. 15 Temmuz 2016’da yaşanan ‘darbe girişimi’ sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşunda yürütülen çalışmalar kapsamında 139 bin 356 kamu çalışanı hakkında idari işlem yapılarak 104 bin 771 kamu çalışanı kesin olarak ihraç edildi.

Resmi Gazete’de yayımlanmayan veya kurum internet sayfalarında duyurulmayan ihraçlar da olduğundan, toplam ihraç sayısının belirtilen rakamdan daha fazla olduğu kaydediliyor. KHK’lilerin mağduriyet listesi bilinenden çok daha uzun.

Özel okullar başta olmak üzere kapatılan kurumlarda görev yapan çok sayıda çalışan, işinden oldu. Aynı zaman diliminde ihraç olan binlerce kişinin mağduriyeti, bundan sonraki süreçte benzer acılar ve zorlukları da beraberinde getirdi. Toplumun adeta ötekisi haline getirilen KHK’liler, ne güvenceli bir iş edinebildi ne de ihraç edildiği kurumalardan haklarını aldı.

17 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 7 Şubat 2017’de 686 No’lu KHK ile ihraç edilen felsefe öğretmeni Nursel Tanrıverdi 20 Şubat 2017’den beri 6 yıldır her pazartesi günü Bakırköy Meydanı’nda “İşimizi geri alacağız” eylemi yaparak sesini duyurmaya çalışıyor. Direnişinin 300 haftasını geride bırakan ve bu sürede gözaltına alınan, tutuklanan ve hakkında sayısız dava açılan Nursel Tanrıverdi, PİRHA’ya konuştu.

“ZULME KARŞI SUSMAKTANSA, DİRENMEYİ TERCİH ETTİM”

Binlerce emekçiye dayatılan “KHK zulmüne” karşı susmaktansa, direnmeyi tercih ettiğini vurgulayan Nursel Tanrıverdi, “15 Temmuz’un ardından OHAL ilanıyla KHK’ler yayınlanmaya başladı.Önce Aktif Eğitim-Sen kapatıldı ve üyesi olan 20-30 bin üzerindeki öğretmen bir anda işten atıldı. Sonrasında ise hızla üyesi olduğumuz KESK hedef alındı ve 5 bine yakın emekçi peş peşe çıkarılan kararnamelerle işinden ihraç edildi. O süreçte toplam 150 bin kamu emekçisi işten atıldı. Biz o dönemde KESK Şubeler Platformu öncülüğünde Bakırköy, Kadıköy ve Kartal meydanlarında üçer saat oturma eylemleri, basın açıklamaları, bildiri dağıtımları ve imza standı açmak şeklinde direnişler başlattık. Daha sonra polis saldırıları ve kaymakam yasakları getirildi. O dönem sistematik olarak gözaltına alınmaya başladık. Daha sonra KESK, direnişi seçim sonrasına bırakmamızı önerdi ama seçimden sonra da bir şey yapılmadı. Biz ise bir öğretmen arkadaşımla birlikte, ‘Biz bitti demeden, bitmez’ diyerek 5.5 yıldır her pazartesi saat 14.00-14.30 arasında Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda işimize geri dönme talebiyle direnişimize devam ediyoruz” diye belirtti.

“İŞTEN ATILMALAR SİYASİ BİR KARAR”

OHAL Komisyonu’nda 100 bine yakın başvurudan 90 bine yakınının sonuçlandığını ve hala çok sayıda dosyanın komisyonda beklediğini belirten Tanrıverdi, “Geçen sene dosyamı inceleyen komisyonun kurum kanaatini, Bakırköy’de yaptığım direnişi ve hakkımda açılan davaları gerekçe göstererek ret cevabı verdi. Açılan davaların hepsinden beraat etmeme rağmen yine de ret cevabına dayanak yapıldı. Bunların hepsi göstermelik kararlar birçok dosyada sadece ‘kurum kanaati’ ile ret kararı veriliyor. Komisyondan ret cevabını aldıktan sonra işe iade mahkemesine başvurdum 3 Haziran’da duruşmaya gidip ifade verdim ama hâkim beni dinlemek bile istemedi, o yüzden de çıkacak karar konusunda iyimser değilim işten atılmaların tamamen siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum” dedi.

“SİVİL ÖLÜME TERK EDİLDİK”

Maaşlı çalışan insanlar olduklarını ve çektikleri krediler olduğu için ihraç edilmeleriyle birden “dımdızlak” ortada kaldıklarını ifade eden Tanrıverdi, “Eğer sizi destekleyecek birileri yoksa vay halinize. Çünkü KHK’li olmanız sebebiyle başka hiçbir işte çalışamıyorsunuz. Özel okul ve dershanelerde de çalışamıyorsunuz Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuru yaptığınızda ‘KHK’lı olduğunuz için buralarda çalışamazsınız’ deniliyor. Aslında fiili olarak meslekten men edildik. Evli ve çocuğu olan arkadaşlar için çok zor bir süreçti ve bu dönemde intihar eden, kalp krizi geçiren ve iş cinayetlerinden ölen arkadaşlarımız oldu. Bizim için çok zor bir süreç oldu sağlık hakkından yararlanamıyoruz, yurtdışı yasağımız var. Sivil ölüme terk edildik bize karşı düşman hukuku uygulandı” diye ifade etti.

“ALANDA DİRENİRKEN SADECE KENDİ İŞİMİZİ İSTEMEDİK”

Tanrıverdi, işine geri dönmek adına yaptığı direniş sürecinde 2018-2019 yılları arasında 9 ay içinde 5 kez tutuklandığını belirtti. 5 kez alana yaklaşmama cezası aldıklarını da aktaran Tanrıverdi “O alanda iki öğretmenin 5 kez ceza alınsa yatarı bile olmayan bir suçtan, yani 2911’den hapis yatması tüm demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin sorunudur. Bize yeterli destek verilmiş olsa ve bize sahip çıkılsa 5 kere tutuklanmazdık. O günlerdeki sessizlik bugün ülkede tüm bu baskıların yaşanmasının sebebidir. Her şey iktidarın baskısıyla açıklanamaz. Biraz da kendimize bakmamız gerekiyor. Yıllarca hatırlattığımız gibi sarı öküzü vermeyeceklerdi. Alanda direnirken sadece kendi işimizi geri istemedik. ‘İşimizi geri alacağız’ sloganı aynı zamanda bir stratejidir. İçinde hem talep, hem umut hem de bu direnişi 300 hafta sürdürmemizi sağlayan kararlılığımız ve bilincimiz var. Onun için Bakırköy Direnişi sadece 150 bin KHK’linin işe dönme talebini dile getirmez. İşten atılan işçilerin, baskı altındaki gazetecilerin, konserleri yasaklanan sanatçıların,  tutuklu avukatların, Boğaziçi direnişinin, Çorlu tren katliamı ailelerinin, Gülistan Doku’nun, Şenyaşar ailesinin, istismara uğrayan çocukların, kadın cinayetlerinde katledilen kadınların da sesi olmuştur. Adaletsizliğe uğrayan tüm halk için adalet istemeye de devam edecektir” diye konuştu.

Cihan BERK/PİRHA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak