PİRHA- KESK’li kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde alanlarda olacaklarını duyurarak, “Biz kadınlar adil, eşit, özgür, laik, dayanışmacı ve barış içinde yaşayacağımız bir dünyayı yaratmak için kurtuluşumuzun kendi ellerimizde olduğunu biliyoruz. Bize dayatılan yoksulluğu, şiddeti, ayrımcılığı, gericiliği ve savaşı kabul etmiyoruz” dedi.
KESK’li kadınlar 8 Mart’a ilişkin basın toplantısı düzenledi. KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy’un yaptığı açıklamada, 8 Mart’ta alanlarda olacaklarını açıkladı.
Atasoy, “Ataerkil kapitalist sistemin yarattığı eşitsizliklerin derinleştiği, tüm dünyada sağcı, milliyetçi ve dinci iktidarlar eliyle kadınlara dönük saldırıların pervasızca arttığı bir ortamda karşılıyoruz 8 Mart’ı. Bu 8 Mart’ta dünyanın dört bir yanında kadınlarla ayrımcılığa, şiddete, güvencesizliğe ve savaş politikalarına karşı alanlarda itirazlarımızı, sözlerimizi ve taleplerimizi buluşturarak ‘başka bir dünya mümkün’ çağrısını yenileyeceğiz” dedi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Çünkü bu haliyle dünya henüz kadınlara, yoksul emekçilere ve ezilen halklara eşitlik, barış, adalet ve özgürlük sunmaktan çok uzak.Ülkemizde toplumsal yaşamı yeniden dizayn etme çabasıyla tekçi, militarist, milliyetçi, dinci ve cinsiyetçi eksende uygulamaya konan politikalar biz kadınları kamusal alandan ve mücadeleden uzaklaştırmayı hedeflemekte. Uzunca bir süredir yeni rejim inşası için kullanılan OHAL VE KHK düzeninde tüm kesimlere yönelik baskı ve sindirme politikaları hayata geçirilmekte ve bu saldırılar en fazla kadın kimliğine dönük olarak gerçekleşmektedir.
Her türlü baskı ve sindirme çabasına rağmen biz kadınlar alanlarda olmaktan ve sözümüzü söylemekten geri durmadık. OHAL nedeniyle sokakların yasaklandığı, barış talebinin vatan hainliğiyle eş değer tutulduğu, kadın yaşamının fetvalarla biçimlendirilmeye çalışıldığı, taciz,tecavüz, kadın ve lgbti cinayetlerinin dur durak bilmediği, çocuk istismarının giderek arttığı ve yasalarca normalleştirilmeye çalışıldığı, esnek-güvencesiz çalışmanın temel istihdam biçimine dönüştürüldüğü ve en temel haklarımızın dahi kullanılamaz hale getirildiği koşullarda defalarca kez yasakları tanımadığımızı gösterircesine sokaklara çıkarak, itirazlarımızı alanlarda dile getirmeyi başardık.”
KESK’li kadınlar olarak; büyük bedellerle yaratılan, kadınların kendi hayatlarını ve dünyayı dönüştürme mücadelesinin sembolü olan 8 Mart’ta yine alanlarda olacaklarını belirten Atasoy, “İş yerlerimizde emeğimizin, iş güvencemizin ve eşitliğin sağlandığı çalışma koşullarının yaratılması için kadın emekçilerle bir araya gelerek, örgütlenerek, 8 Mart’ ta alanları en geniş kadın kitleleriyle buluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
8 MART ETKİNLİKLERİ
Atasoy, bu yıl “Emek, eşitlik ve barış hakkımızın peşindeyiz” şiarıyla KESK olarak 8 Mart’a ilişkin gerçekleştirecekleri etkinliği şöyle sıraladı:
- 28 Şubat Çarşamba günü( bugün) illerde eş zamanlı olarak 8 mart programımızı açıklayarak tüm kadınları 8 mart’a alanlara çağırıyoruz.
- 3 Mart Cumartesi günü, OHAL’ e ve KHK’ lere karşı oturma eylemleri yaparak, haksız hukuksuz biçimde ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesini talep edeceğiz.
- 6 Mart salı günü kadınların yaşam hakkı başta olmak üzere tacize, tecavüze, çocuk istismarına, hayatın her alanında ikincilleştirilen kadın kimliğine ve kadın emeğine kulağını, gözünü kapayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya KESK’li kadınlar olarak yazdığımız ortak mektubumuzu göndererek, ASPB’nın cinsiyetçi politikalarını teşhir edeceğiz.
- 8 mart günü tüm illerde kadın platformlarıyla, emek -meslek örgütlerinden ve siyasi partilerden kadınlarla, eşitlik, özgürlük ve barış isteyen tüm kadınlarla birlikte alanlarda olacağız. Ayrıca, ülkemizde ohal, grev yasaklama bahanesi olarak kullanılırken, dünyanın çeşitli ülkelerinde 8 mart kadın grevi örgütleyen kadınları bulunduğumuz her yerden selamlayacak, dayanışma amaçlı uluslararası grev metnini okuyarak destekleyecek ve destek açıklamalarımızı 8 mart akşamı sosyal medya aracılığıyla kız kardeşlerimize ulaştıracağız.
- Tüm bunların yanında baskı ve şiddet ortamını arttıran, en büyük travmanın,en ağır sonuçların yine kadın ve çocuklar tarafından yaşandığı savaş politikalarına karşı ‘Kadınlar neden barış istiyor’ başlıklı kadın buluşmaları gerçekleştirerek barış ısrarımızı yenileyeceğiz.
Atasoy, “Biz kadınlar adil, eşit, özgür, laik, dayanışmacı ve barış içinde yaşayacağımız bir dünyayı yaratmak için kurtuluşumuzun kendi ellerimizde olduğunu biliyoruz. Bize dayatılan yoksulluğu, şiddeti, ayrımcılığı, gericiliği ve savaşı kabul etmiyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.