PİRHA – KESK Genel Meclis Üyesi Ebru Yıldırım, son yıllarda yaşanan ekonomik krizle birlikte eğitimdeki sorunların çok daha fazla karşılarına çıktığını söyledi. Yıldırım, okullara imam atanmasının ve din derslerinin sorun olduğunu belirterek, sendikaların buna karşı çıkması gerektiğini söyledi. Yıldırım ayrıca, devletin okullarda çocuklara yemek vermek zorunda olduğunun da altını çizdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Çalışma Takvimi sonrasında okulların açılacağı tarih belli oldu. Buna göre okullar 11 Eylül tarihinde açılacak, ve yeni eğitim öğretim yılı başlayacak.
KESK Genel Meclis Üyesi Ebru Yıldırım, yeni dönemde okullardaki sorunlar üzerine PİRHA‘ya konuştu.
Yıldırım, yoksul öğrenciler açısından eğitim içerisinde yaşadıkları sorunların her zamankinden fazla olduğunu dile getirerek, “Zaten medyadan da takip edenler biliyordur ki karşımızda bambaşka sorunlarla çocukların yaşadıklarını ifade etmek mümkün” dedi.
Eğitimi sınıfsal boyutuyla da ele alan Yıldırım, “Son 2-3 yıldır sınıfsal ayrışmanın çok derinleştiğini söyleyebiliriz. Bu hem özel okul ve devlet okulu ayrımının görünümünü arttırıyor ama aynı zamanda okullar içerisinde öğrenciler arasındaki sınıfsal farklılığı görmek çok mümkün” diye konuştu.
“İMAM ATANMASI VE DİN DERSLERİ BAŞLI BAŞINA BİR SORUN”
İmamların yerinin okullar olmadığını söyleyen Yıldırım, “Bir kere herhangi bir dinin başat kabul edilerek devlet okullarında yer alıyor olması başlı başına bir sorun. İmam atanmasından önce din derslerinin okullarda yer alıyor olması başlı başına bir sorun idi. Benim de bağlı olduğum Eğitim-Sen yıllardır bunun mücadelesini gerek eylemlerde gerek belagat itibarıyla veren bir sendika” dedi.
İmam atanmaları meselesinin sınıfsal bir tarafı olduğunu da düşündüğünü söyleyen Yıldırım, “Mesela imam atamaları sadece devlet okulları için geçerli. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nın ifade ettiği biçimiyle baktığımızda bu imam atamalarının özel okullar için geçerli olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“SENDİKALAR KARŞI ÇIKMALI”
Yıldırım, okullara imam atamasıyla alakalı olarak da eğitimcilerin bireysel olarak yapabileceği şeylerin sınırlı olduğunu, sendikaların bu meseleyi ele alırken bir program dahilinde karşı çıkmaları gerektiğini de ekledi.
“DEVLET ÇOCUKLARA YEMEK VERMEK ZORUNDA”
Devletin okullarda çocuklara yemek vermesi gerektiğini belirten Yıldırım, şunları konuştu:
“Toplumun açlıkla karşı karşıya kaldığı böyle bir süreçte okullarında bu çocuklara en az bir kez yemek sağlaması devletin asli görevlerinden bir tanesi. Yoksa çocuklara sadece nasıl besleneceklerini söyleyerek bu işin altından ne onlar kalkabilir ne de öğretmenler kalkabilir. Evet nasıl besleneceklerini söylememiz bizim görevimiz olabilir ama olmayan bir paranın varlığından haberdarken bunu ifade etmenin hiçbir anlamı yok. Devlet görevini yapmak zorunda, bu çocuklara yemek vermek zorunda.”
“DEVLET, ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN İNSANLIK DIŞI OLDUĞUNU KABUL ETMELİ”
Çocuk işçiliği ve pedofili üzerine de konuşan Yıldırım, çocuk işçiliği ve pedofili hakkında yapılması gerekenleri de anlattı.
Yıldırım, “Devlet bir kere çocuk işçiliğinin yasak olduğunu, çocuk işçiliğinin 2023 gibi bir yılda olamayacağını, çocuk işçiliğinin en basit deyimle insanlık dışı olduğunu kabul etmek zorunda. Çocuk işçiliğini önleyecek formüller geliştirmek zorunda. Çocuk işçiliğini meşrulaştıracak MESEM gibi projeleri bırakmak zorunda. Bununla birlikte kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapmak zorunda. Kız çocuklarının okuyabilmeleri için önlerinin açılmasında pek çok proje geliştirilebilir. Bununla birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin okullarda müfredata alınması gerekir. Bir bütün olarak müfredatın kendisi Sünni, Türk, erkek ve heteroseksüel. Bunu da söylemek gerekiyor.”
Devrim FINDIK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.