PİRHA- Ankara Valiliği’nin kent genelinde “güneş battıktan sonra” ateş yakılıp türkü söylenmesini, halay çekilip slogan atılmasını yasaklamasına tepkiler devam ediyor. PİRHA’ ya konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse “Aşure günlerini dahi yasaklayan bir zihniyetin bu kararı sürpriz olmadı” dedi.
HABERİN VİDEOSU
Ankara Valiliği’nin 26.05.2017 tarihinde Olağanüstü Hal (OHAL) gerekçe gösterilerek akşam hava karardıktan sonra ateş yakmanın, türkü söylemenin, halay çekmek ve slogan atmanın yasaklanmasına ilişkin kararını değerlendiren KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse “Ankara valiliğinin aldığı karar bizim için sürpriz bir karar değil. Çünkü hepimiz biliyoruz ki aslında OHAL ile birlikte, hatta daha öncesi 10 Ekim Katliamı’nın hemen akabinde Ankara Valiliği’nin sık sık yasaklama kararları ile yüz yüze kaldık. Hata toplumun tüm dinamikleri de bu yasaklama kararlarından etkilendi. Aşure günleri dahi yasaklandı” dedi.
Bunun çeşitli biçimlerde mücadelesini de yürüttük. Alınan son kararı süreklilik haline getirilmiş OHAL’in sonuçları olarak değerlendirebiliriz. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan işverenlere yaptığı konuşmada ‘size ne ki, bu yasağın size hiçbir zararı yok’ demişti, değerlendirmesinde bulunan Köse “Evet, biz bunun farkındayız. Yasak aslında haklı talepleriyle sokakta olan ve çeşitli biçimde taleplerde bulunan işçi hareketinin bütün bölümlerini ilgilendiriyor. Bu yasaklar bunun için alınıyor. Çünkü dikkat ederseniz 16 Nisandan hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanı olmasından sonra, ilk icraatlarından biri cam işçilerinin grevinin yasaklanması oldu. Ankara’daki bu yasakları da bu anlamda bağlantılı olarak düşünmeliyiz” dedi.
“MÜCADELEMİZDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Geri adım atmayacaklarını belirten Köse “Evet, ister bireysel, ister örgütsel olsun sürdürülen halklı mücadeleyi toplumun gözünden kaçırmak bunun kamuoyuna yansımalarını engellemek haksızlıklarını, hukuksuzluklarını ve fiili olarak kendileri de haksız olduklarını bilmelerine rağmen fiili olarak uyguladıkları bu hak gasplarının ortaya dökülmesinden imtina ediyorlar. Evet, Yüksel caddesindeki eylemlerin bununla bire bir bağlantısı var. KESK’in Cumartesi eylemlerinin bununla bağlantısı var. Biliyorsunuz oda hafta sonunda yasaklandı çeşitli tehdit ve çeşitli nedenlerle.
Şimdi ne demektir hava karardıktan sonra şarkı söylememek, türkü söylememek bu işin artık hangi boyutlara vardırıldığının ve bundan sonra nelerle yüz yüze olacağımızın da göstergesidir. Haksız bir karardır. KESK olarak uzunca bir süredir yasaklama kararları ile yüz yüzeyiz. Ama bu bizim mücadeleden geri adım atacağımızı, imtina edeceğimizi göstermeyecektir” ifadelerini kullandı.
“YASAKLAR SORUNLARI ORTADAN KALDIRMAZ”
Yasakların kendi karşıtını doğurduğunu belirten Eş Başkan Köse “Çünkü biz OHAL’in ve Ankara Valiliği’nin yasakları döneminde de birçok eylem gerçekleştirdik. Toplumun özgürlük, eşitlik, emeğin halkları son süreçte yüz yüze kaldığımız bu haksız işten atmaları vs yasaklamalarla ortadan kaldıramazsınız. Ancak yasaklarla değil, Ankara Valiliği de buna dâhildir. Yasaklarla değil, her tarafı insanlar için güvenli hale getirerek, insanların haklı talepleri için stant kurmalarını, eylem yapmalarını yasaklayarak değil, bunun önünü açarak ve bu konularda adım atarak.
Bu haklı taleplere cevap vererek yerinde ve anlamlı cevaplar vererek adım atmalılar. Çünkü yasaklar her zaman kendi karşıtını doğurmuştur. Bir konuda ne kadar çok insanların üzerine gelirseniz o kadar farklı mecralara akar olaylar zaten bunun örneklerini de yaşadık” tespitinde bulundu.
“HAKSIZLIKLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN YASAK GETİRİYORLAR”
Tutuklanıp cezaevine konulan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in durumlarına da dikkat çeken Köse son olarak şunları belirtt “Yani 2 insan kendi bedenini ölüme terk etti. Son derece haklı bir taleple, yani ‘işimi geri istiyorum’ talebi ile bu noktada çeşitli eylemler geliştirdiler. Aslında Ankara’da peş peşe gerçekleşen katliamların önünü kesemeyen Ankara Valiliği ve emniyet güçleri, tekil insanları avlama peşinde dolaşıyor. Neden? Bunun bir tanecik nedeni var. Bunu hepimiz biliyoruz. Haklıyız ve haklı taleplerimizin kamuoyuyla paylaşılmasını engellemektir. Haksızlıklara devam etmek için, hukuksuzluklara, kuralsızlığa devam etmek için bunu yapıyorlar.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.