PİRHA – 24 Haziran seçimlerinden sonra yapılan rejim değişikliği ile Türkiye’nin tamamen otoriterleştiğini belirten KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, demokratik siyasetin tamamen etkisiz hale getirildiğini kaydetti.
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, 24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’nin değişen siyasi atmosferini değerlendirdi.
Bozgeyik, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu emekçilerine, emek ve meslek örgütlerine yapılan baskılara dikkat çekti.
“OHAL KALICI HALE GETİRİLDİ”
24 Haziran erken seçimlerinin ardından yapılan rejim değişikliğiyle Türkiye’nin tamamen otoriterleştiğini, demokratik siyasetin tamamen etkisiz hale getirildiğini kaydeden Bozgeyik, şöyle devam etti:
“Yeni rejimle birlikte Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinden birçok KHK yayınlandı. Onlardan birisi iki yıldır devam eden OHAL’in kaldırılması kararnamesiydi. Ancak çıkartılan bu OHAL kararnamesine baktığımızda bunun bir aldatmacadan ibaret olduğu, o günden bu yana devam eden uygulamalarla açıkça ortaya çıktı. Aslında Türkiye’de OHAL kaldırılmadı, kalıcı hale getirildi. 12 Eylül döneminde uygulanan sıkıyönetim yasaları yine Türkiye’nin güvenlikli politikalarından kaynaklı uzun süre maruz kaldığımız OHAL bölge valilik uygulamaları 81 ile yayılmış oldu. Doğal olarak bu yeni uygulama ile birlikte valilere aşırı yetki verilerek hem toplantı ve gösteri haklarına yönelik açıktan müdahale, yine şehirlere giriş çıkışlarda valilerin yetkileri artırılarak istedikleri bireyi kurum temsilcisini, siyasetçisini, o ilin sınırları içerisine almama, uzaklaştırma gibi çok aşırı yetkilerle donatıldı. Bu yeni KHK anayasadaki ifade, düşünce özgürlüğüne yine 2911 sayılı toplantı ve gösteriye katılma hakkına yönelik özgürlüğümüze yine Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası ILO sözleşmelerinin 30, 35 ve 87 nolu maddelerine aykırı bir şekilde yürürlüğe konuldu.”
ORTAK MÜCADELE VURGUSU
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize de değinen Bozgeyik, krizin bedelini sol ve sosyalist kesimler, emekçiler ve mazlum halk yerine siyasi iktidarlar ve kriz sürecinden nemalanan spekülatörlerin ve uluslararası sermaye ile işbirlikçilerin ödemesi gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin çözülebilmesi için yeniden demokratik ve hukuksal normlara dönülmesi gerektiğine işaret eden Bozgeyik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AKP’nin uygulamış olduğu baskıcı, otoriter, faşizan politikalarından bir an önce vazgeçmesi ve bu Cumhurbaşkanın kararnamesinde OHAL’in kalıcı hale getirilmesine ilişkin düzenlemelerin de ortadan kaldırılmasına yönelik somut adımlar atması gerekiyor. Ancak AKP şunu çok iyi biliyor; demokratik bir ortamda, demokrasinin gelişmiş olduğu bir ortamda hem bu yeni rejimi inşa edemeyeceğini, hem de bu kriz sürecini yönetemeyeceğini bildiği için bu baskı politikalarını sürekli ve kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Biz KESK olarak Türkiye’deki emek ve demokrasi güçleriyle birlikte yine demokratik siyasetten yana tutum alan; barıştan, özgürlüklerden, seküler yaşamdan yana olan tüm kesimlerle birlikte yeni dönemde bu baskı politikalarına karışı antidemokratik, totaliter, uygulamalara karşı ortak bir mücadelenin şart olduğunu buradan bir kez daha işaret ediyoruz. Tüm yasakçı zihniyete, bu uygulamalara karşı da asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha buradan kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.