PİRHA- KESK Dersim Şubeler Platformu, toplu sözleşme taleplerine ilişkin Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Grev hakkıyla donatılmış, tahkimle sınırlandırılmamış toplu sözleşme hakkını elde etmek için birlikte mücadele etmek ve örgütlenmek zorundayız” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dersim Şubeler Platformu, toplu sözleşme taleplerine ilişkin Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Basın metnini KESK dönem sözcüsü SES Dersim Şube Eş Başkanı Serap Kahraman okudu. Açıklamada, ‘Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için grevli toplu sözleşme istiyoruz’ pankartı açıldı.
Açıklamaya yerine kayyım atanan Dersim Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak ile Dersim’deki siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.
“KİRA PARAMIZI DAHİ ÖDEYEMEZ HALE GELDİK”
Tüm emekçilerin derin bir ekonomik çıkmazın içine itildiğini ifade eden Serap Kahraman, “Enflasyon ve vergi yükü altında cüzdanlarımız dolmadan boşalmakta, kira paramızı dahi ödeyemez hâle gelmiş bulunmaktayız. İşçi ve emekçilerin aldığı ücretler, insanca yaşamdan çok, asgari düzeyde yaşamaya mahkûm edilmiştir. Sendikal hareketin başarısının temeli, sahip olduğumuz güçlerdir. Üye sayımız, güç birliğimiz, bağımsız hareket edebilmemiz, toplu sözleşme ve grev hakkımız en önemli güç kaynaklarımızdır. Bizi işlevsiz ve savunmasız bırakan grevsiz toplu sözleşme yerine; grev hakkıyla donatılmış, tahkimle sınırlandırılmamış toplu sözleşme hakkını elde etmek için birlikte mücadele etmek ve örgütlenmek zorundayız” dedi.
“ÖZGÜR PAZARLIK HAKKI İÇEREN SENDİKA YASASI ÇIKARILSIN”
Kahraman, taleplerini ise şöyle sıraladı:
-Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil; tüm kamu emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin.
-Son toplu sözleşmede ilave ek zam olarak verilen, emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hâline getiren uygulamaya son verilsin. İlave ek zam, emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılsın.
-Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın.
-Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın.
-Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak, idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakati uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı, emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin.
-Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri iki kat arttırılsın.
-Tüm kamu emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten çalışma sistemi” değiştirilsin.
-OECD ortalamasında kadrolu, güvenceli personel istihdam edilerek; sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/A kapsamına alınsın.
-İş yerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerine uyulsun. Emekçileri temsilen isteyen her sendika, “işçi sağlığı ve güvenliği” kuruluna bir üye versin.
-Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç kamu emekçileri derhal göreve başlatılsın.
-Kamuya atamalarda ve göreve yükselmelerde liyakat esas alınsın. Mülakata dayalı atamalar son bulsun. Sözleşmeden kadroya geçirilirken yaratılan mağduriyetler giderilsin. 3600 ek gösterge ile ilgili düzenleme, bütün kamu emekçilerini kapsayacak şekilde yapılsın.
TARIM ORKAM-SEN’DEN YARIN MECLİS’TE GÖRÜŞÜLECEK YASAYA TEPKİ
KESK Dersim Şubeler Platformu’nun, toplu sözleşme taleplerine ilişkin yaptığı açıklamanın ardından Tarım, Orman Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Dersim İl Temsilciliği Meclis’te yarın görüşülecek Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne tepki göstererek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Tarım Orkam-Sen Dersim İl Temsilcisi Ayhan Kahraman okudu.
“BU YASA GEÇERSE YALNIZCA ZEYTİN DEĞİL, GELECEK DE KARARACAK”
16 Haziran’da kamuoyunda hiçbir tartışma yapılmadan, alelacele Meclis’e sunulan yasanın sermayeden yana olduğunu belirten Ayhan Kahraman, “Yüzeyde “yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açmak” amacıyla hazırlandığı söylenen bu yasa teklifi, gerçekte doğanın, tarımın ve kırsal yaşamın topyekûn tasfiyesini hedefleyen bir yağma planıdır. Bu yalnızca bir enerji meselesi değil; bir demokrasi, bir eşitlik ve bir gelecek meselesidir. Meclis üyelerine sesleniyoruz; Bu ülkenin doğasını, köylüsünü, işçisini yok edecek bir yasaya evet demek; bu suça ortak olmaktır. Vicdanla, halkla, doğayla hareket edin. Bu yasa geçerse yalnızca zeytin değil; gelecek de kararacak. Bu yüzden dur demek zorundayız” diye konuştu.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.