PİRHA- KESK, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerine dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “İşçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizi sefalette, yoksullukta eşitlemeye dönük saldırılara karşı tek çare emeğin birleşik mücadelesini örmekten geçmektedir” denildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 1 Ağustos’ta başlayacak olan, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem TİS mücadele programını açıklamak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz okudu.
“15-16 HAZİRAN DİRENİŞİNDE HAYATINI KAYBEDENLERİ SAYGIYLA ANIYORUZ”
Ahmet Karagöz, “55. Yıldönümü. 15-16 Haziran direnişini gerçekleştirenlerin, bu şanlı direnişte, emeğin hak ve özgürlükler mücadelesinde hayatını kaybedenleri saygıyla, şükranla anıyoruz” diyerek 15-16 Haziran direnişini selamladı.
“KRİZLERİN FATURASI HEP EMEKÇİLERE KESİLİYOR”
Ülkenin ekonomik, siyasal, sosyal fay hatlarının daha da kırılgan hale geldiğini belirten Ahmet Karagöz, “Vahşi kapitalist sistemin hayat bulduğu her ülkede olduğu gibi ülkemizde de bu bunalımların, krizlerin faturası hep emeğe, emekçilere kesiliyor. Ülkeyi yönetenler yıllardır sözde farklı farklı ekonomi programlarını hayata geçiriyorlar. Derviş Programı, Nebati Programı, Nas Programı… Şimdi en son Şimşek Programı…
Adları değişse de bu programların tamamı sermayenin, patronların çıkarlarını temel alan programlardır. Dolayısıyla bize göre yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programıdır.
Yıllardır hayata geçirilen orta vadeli programlar, bütçeler ve ne yazık ki TİS’ler emeği ile geçinenlere dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programının araçları haline getirilmiştir” diye konuştu.
“ORTADA GERÇEK ANLAMDA BİR TİS MASASI YOK”
2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin temmuz ayı ortası itibari ile başlayacağını, 1 Ağustos’ta toplu sözleşme masasının kurulacağını hatırlatan Karagöz, şunları kaydetti:
“14 senedir ‘toplu sözleşme’ adı ile sürdürülen bu sistemde kaybeden taraf her zaman hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. Çünkü ortada gerçek anlamda bir TİS masası yoktur.
Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Mevcut sistemin sadece adı ‘toplu sözleşmedir’. Bu garabet sistemde masada tüm yetki iktidara, uyuşmazlıkta ise iktidarın gölgesi olan Hakem Kuruluna devredilmiştir.
İktidarın ‘sendikamız’ dediği bir yapının ‘kraldan çok kralcı’ yöneticileri ise 7 milyona yakın kamu emekçisi ve emekli adına masaya tek ‘yetkili’ olarak oturtulmuştur.
Ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle tanınan grev hakkımız yıllardır yok sayılmaktadır. Bu sözleşmelerin iç hukukun üzerinde olduğunu yazan Anayasa düzenlemesi ihlal edilmektedir.
Öz olarak ifade edecek olursak; 7 milyonluk bir kitle İktidar-Hakem-Yandaş yapıdan oluşan Bermuda Şeytan Üçgenin içine hapsedilmiş, üstelik haklarını koruyacak en önemli silahtan yani grev hakkından mahrum bırakılmıştır.”
“EMEKÇİNİN ALIN TERİ HİÇE SAYILMAK İSTENMEKTE”
Kamu emekçilerinin yüzlerce sorunu olduğunun altını çizen Karagöz, “Tüm bunlara rağmen yıllardır olduğu gibi bu kez de iktidarın himayesinde, halktan, emekten, hakikatten kopmuş yandaş sendikalarla kapalı kapılar ardında sürdürülen göstermelik ‘müzakerelerle’ milyonlarca kamu emekçisinin alın teri hiçe sayılmak istenmektedir. Ancak bilinmelidir ki bu düzene artık geçit yok” dedi.
“TÜM YURTTA TOPLU SÖZLEŞME MASALARI KURACAĞIZ”
“Sefalet sözleşmelerini tanımıyoruz, tanımayacağız!” diyen Ahmet Karagöz şunları ekledi:
“Kamu emekçileriyle birlikte, sokakta, işyerinde, meydanlarda, gerçek ve onurlu bir toplu sözleşme mücadelesi öreceğiz. Bunun için ilk adım olarak bu haftadan itibaren tüm işkollarımız üyelerinin çalıştığı bakanlıklar önünde grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme taleplerini, işkolu taleplerini açıklayacak. Tüm yurtta merkezi işyerlerinde toplu sözleşme masaları kuracağız. Hem bu masalarda hem de web sayfamızdan paylaşacağımız anketimizle kamu emekçilerinin taleplerini toplayacağız. İşyerlerinden topladığımız talepleri, Temmuz ayının ortasına doğru KESK TİS talepleri olarak kamuoyu ile paylaşacağız.
Yine TİS görüşmelerinde kadın talepleri ayrı bir başlıkta ve gündemle ele alınmalı, mutabakat metninde de aynı şekilde tek başlık altında toplanmalıdır talebi doğrultusunda kadın TİS taleplerimizi kamuoyu ile paylaşacağız. Hem KESK Yürütme Kurulu hem de üye sendikalarımızın MYK üyeleri olarak yurdun dört bir yanında topladığımız taleplerimizi buraya taşıyacağız.
“MÜCADELESİNİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İşçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile hepimizi sefalette, yoksullukta eşitlemeye dönük saldırılara karşı tek çare emeğin birleşik mücadelesini örmekten geçmektedir.
Şimdi, çalışanları, emekçileri karşı karşıya getirmeye dönük böl-parçala-yönet oyunlarını boşa çıkarma, Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz diyerek omuz omuza verme vaktidir. Bunun için sefalette değil, refahta birleşinceye kadar bir paçası olduğumuz işçi sınıfının, açlık sınırının altına itilen asgari ücretlilerin, emeklilerin, gençlerin yanı başında olmaya, emeğin birleşik mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.