PİRHA- KESK Ankara Şubeler Platformu OHAL’in kaldırılmasına, KHK’ler’in iptal edilmesine ve son dönemlerde yaşanan gözaltılara ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nusret Sürkalar, “OHAL kaldırılmalı, KHK’ler geri çekilmeli, hukuksuzca ihraç edilen, açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Haberin videosu
KESK Ankara Şubeler Platformu OHAL, KHK ve gözaltılara ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu Nusret Sürkalar okudu. Sürkalar, şunları kaydetti:
“OHAL ilan edilirken amaç , ‘Anayasal düzenin milli iradenin hukuk devletinin demokrasinin temel hak ve hürriyetlerin korunması’ olarak ifade edildi. Oysa AKP iktidarı darbecilerin yapamadığı ne varsa Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) kullanarak yaptı. Ortada ne anayasal düzen, ne milli irade, ne hukuk devleti, ne demokrasi ne de temel hak ve hürriyetler kaldı.
OHAL’in ‘millete değil devlete karşı’ ilan edildiği söylendi. Oysa OHAL ve KHK’ler ‘millete karşı’ tek adam rejimimin kurulması için kullanıldı. OHAL döneminde; ‘Milli iradenin’ en üst organı olduğu söylenen TBMM etkisizleştirildi.”
“OHAL KOMİSYONUNUN OYALAMA KOMİSYONU OLDUĞU TESCİLLENMİŞTİR”
“AKP’nin 110 bine yakın kamu emekçisini haksız ve hukuksuz biçimde ihraç etmesi ve bu ihraçlara karşı yargı yolunu kapatmasının ardından söz konusu hukuksuzluğa kalkan yapılan OHAL Komisyonu, ilk incelemelerini kurulduğu günden 1 yıl sonra tamamladı” diye konuşan Sürkalar sözlerini şöyle sürdürdü:
“OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan açıklamaya göre 8 aylık çalışma döneminde 104 bin 789 başvurudan sadece 3 bin 110 dosya görüşülmüştür. Bu dosyalardan 2190’ı ön inceleme kararı olmak üzere, ihraç edilen 880 emekçiye ret kararı verilmiş, sadece 40 emekçinin itirazı kabul edilmiştir.
AKP açıkça OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu aracılığıyla 15 Temmuz sonrası yürütülen hukuksuzluğu, bürokratik süreçlere sarıp sarmalayıp korumak istemektedir. Kaldı ki ihraç listelerini KHK’ler ile yayınlayıp insanları hedef haline getirenlerin, hangi kriterlere göre karar verdiği belli olmayan söz konusu komisyon aracılığıyla OHAL hukuksuzluğunu gizlemeye çalıştığı da ortadadır. OHAL Komisyonunun Oyalama Komisyonu Olduğu Tescillenmiştir.”
“İKTİDAR HUKUKU HİÇE SAYARAK SUÇ İŞLEMEKTEN VAZGEÇMELİ”
Sükalar, “AKP iktidarı, kendisi gibi düşünmeyen, biat etmeyenlere karşı gazla copla plastik mermi kullanarak şiddetle karşılık vererek, gözaltı ve tutuklamalarla toplum üzerinde korku imparatorluğu kurmaktadır” dedi.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün dönemsel politikalar uğruna ezip geçilecek, yok sayılacak haklardan olmayıp yüzlerce yıllık mücadeleler ve ödenen bedellerle güvence altına alındığını ifade eden Sürkalar, “iktidar, hukuku hiçe sayarak suç işlemekten vazgeçmelidir. İktidar, ya hala ortada bir yargı, bir anayasa “varmış” görüntüsü vermekten vazgeçip fiili parti devleti olma durumunu resmi olarak da ilan etmeli ya da anayasaya, yargı kararlarına, uluslararası sözleşmelere uygun davranmalıdır” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜKLERİ OHAL’E VE SİVİL DARBEYE TERK ETMEYECEĞİZ”
Sürkalar, gidişattan kaygı duyanların sıra kendilerine gelmeden emek, demokrasi ve barış talebi etrafında bir araya gelmeleri ve mücadele etmeleri dışında bir yol olmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri, hukuku askıya alarak suç işleyen iktidarı bu politikalardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. KESK Merkez yürütme Kurulu Üyemiz Elif Çuhadar başta olmak üzere, bugün Ankara’da yapılan sürek avı niteliğindeki gözaltı ve tutuklamaları buradan bir kez daha kınıyoruz , arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
AKP iktidarının yasaklarına, faşizan tutumuna karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Emekçilerin yüzyıllardır süren mücadelesi sonucu ortaya çıkan temel hak ve özgürlükleri AKP’nin sivil darbesine, OHAL’ine, başkanlık hevesine terk etmeyeceğiz.”
“İKTİDAR EĞİTİMİ YAPBOZ TAHTASINA ÇEVİRMİŞTİR”
Ortaöğretime geçiş sistemindeki değişiklikler hakkında konuşan Sürkalar, şunları ifade etti:
“14 Şubat tarihinde yayınlanan yönetmelikle 8 sınıf öğrencilerinin yani TEOG sınavında yerleştirilme ve okulları yüzde onluk nitelikli okullar olarak tanımlama, sınavla öğrenci alımı adrese dayalı okullara öğrenci yerleştirmesi ile ilgili kaos sürmekte MEB açıklamalarında, 8. sınıfta okumakta olan 1.200.000 öğrenci ve velisinin yaşadıkları kabul edilebilir bir durum değildir. Eylül ayından itibaren devam eden tartışmalar ve oluşan belirsizlik her geçen gün yaşanan mağduriyetleri artırmaktadır. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz: Bu orta öğretime geçiş sisteminin uygulanma koşulu yoktur.Yapılması gereken tüm öğrencilerin istedikleri okullarda istedikleri türden eğitimi almalarının sağlanmasıdır.
AKP İktidarı Eğitimi yapboz tahtasına çevirmiştir.
Sürkalar, açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı’na şu soruyu yöneltti:
“Sınav yönetmeliğiyle bile tartışma yaratan MEB sınav ve yerleştirme işlemlerini nasıl sağlıklı bir şekilde yürütecektir? Milyonlarca çocuğun, ailenin ve ülkenin geleceğini etkileyecek, telafisi olmayan; eğitimcilerin, velilerin ve kamuoyunun ‘yanlış anlamasına’ açık bir düzenleme nasıl yapılabilmektedir? Yoksa çözümü yine milletin adamı mı bulacaktır?”
“İŞLERİMİZE DÖNÜNCEYE KADAR DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
OHAL’in saray rejimine ‘Hayır’ diyenlere, muhaliflere, kadınlara, emekçilere, halklara karşı ilan edildiğini savunan Sürkalar, açıklamayı şu sözlerle tamamladı:
“Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar AKP’nin siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşlerimize dönünceye kadar direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; OHAL kaldırılmalı, KHK’ler geri çekilmeli, hukuksuzca ihraç edilen, açığa alınan tüm kamu emekçilerinin işlerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. İçeride ve dışarıda barışçıl, laik ve demokratik ortamı sağlayacak adımlar atılmalıdır.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.