PİRHA- HDP İstanbul Milletvekili, Hasan Saltık için yapılan uğurlama erkânınında Alevi inancına uzak ritüellerin gerçekleştirilmesine hem bir milletvekili, siyasi olarak hem de Alevi bir vatandaş olarak üzüldüğünü söyledi. Kenanoğlu, “Hasan Saltık gibi toplumun tüm kesimlerinin yer aldığı bir cenazenin nasıl kaldırıldığı bütün toplum açısından bir örnektir. Bizim tartışmamız gereken asıl mesele bir Alevi bu şekilde mi yolcu edilmelidir? Ya da Hasan Saltık topluma bu kadar emek vermiş, Alevi bir arkadaşımız bu şekilde mi yolcu edilmeliydi?” diye sordu.
Alevi inancı yerine Sünni-Şii geleneğin hakim olduğu bazı cemevlerinde yürütülen Hakk’a uğurlama erkanları konusunda tartışmalar sürüyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Kalan Müzik’in sahibi Hasan Saltık için yapılan uğurlama erkanı üzerinden tartışılan konuya ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
Kenanoğlu, Hasan Saltık’ın cenaze erkanının Alevilik inancına uygun olmadığını, Sünni ritüellerle gerçekleştirildiğini söyleyerek, bu gibi durumların Alevilik inancını asimile etmeye çalışanlara karşı mücadele edenleri ve Aleviliği savunanları zayıflattığını vurguladı.
“CENAZE DE YAŞANANLARA ÜZÜLDÜM”
Hasan Saltık’ın hem Alevi toplumuna hem de genel olarak bu ülkenin kültürüne hizmet etmiş birisi olduğunu ifade eden Kenanoğlu şunları dile getirdi:
“Hasan Saltık’ın emekleri var herkesin üzerinde, hepimizin üzerinde. Bu anlamıyla yapmış olduğu arşiv derlemelerinden tutun da bize kattığı zenginlikler çok fazla. Birçok insanda ve toplumumuzda emeği olan birisi olduğu için dolayısıyla onun cenaze töreninin kalabalık olması ve insanların orada onu uğurlamak istemesi son derece önemliydi. Böyle olması bekleniyordu zaten. Cenaze töreninde beni iki şekilde üzen durum oldu. Birincisi bir milletvekili, bir siyasetçi olarak üzüldüm. İkincisi de bir Alevi olarak üzüldüm.”
“CENAZEDE PROTOKOL OLUR MU?”
Saltık’ın uğurlanması sırasında protokole de değinen Kenanoğlu üzüntüsünün nedenini şu sözlerle açıkladı:
“Siyasetçi olarak üzülmeme neden olan şey şudur. Cenazede örgütümüz, eş başkanlarımız, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, ilçe de çalışan arkadaşlarımız ve Hasan Saltık’a karşı son görevini yerine getirmek isteyen tüm arkadaşlarımızla birlikte oradaydık, bekliyorduk. Orada dediler cenaze törenine geçilecek. Bu tarafa ileriye doğru yanaşalım dediler. Biz de o tarafa doğru gittik tabutun konacağı yere, önüne geldik. Orada tabutun en önünde duran insanlar vardı. Biz de onların arka tarafına geçtik. Daha sonra CHP’li Milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe yöneticileri, üyeleri falan gelmeye başladı. Onlar geldiği zaman tabutun konulduğu yerin en ön sırasında olan kişiler yerlerini gelen vekillere, belediye başkanlarına ve parti yöneticilerine verdiler. Meğer zaten onlar önceden gelip orada onlar için yer tutmuşlar. Yani vekiller ve belediye başkanları adına orada yer tutmuşlar. Bunu görünce çok hayret ettim, şaşırdım, üzüldüm. Bu nasıl bir anlayıştır? Cenaze de protokol olur mu? Bu nasıl bir siyasi yaklaşımdır? Bilemedim, tarifte edemedim. Hatta benim yanıma CHP’li ilçe belediye başkanları durdu. Onlara söyledim. Dedim ben bu cenaze töreninde yer tutma meselesini ilk defa burada öğrenmiş oldum, meğer böyle bir şeyde varmış. Hayret ettiğimi ve şaşkınlığımı da belirttim kendilerine. Onlarda sadece gülümsemekle yetindi. Başka bir şey demediler. Bu durum beni üzdü.
“MEĞERSE BİRİLERİ SADECE FOTOĞRAF VERMEK İÇİN GELİYORMUŞ”
Sonuçta biz bu cenaze törenlerine fotoğraf çektirmek için mi gidiyoruz? Bu arkadaşlar demek ki bunun için gidiyor. Biz sadece vefa borcumuzu ödemek ve son yolculuğunda yanında olmak için gidiyoruz. Bu topluma kattığı emeklerden dolayı orada olma ihtiyacına binaen biz oradaydık. Dualarımızı ettik, kendi inancımıza göre yapmamız gerekenleri yaptık ama birileri demek ki buraya sadece görüntü vermek, fotoğraf vermek için geliyormuş bazı cenazelere. Bunu da orada görmüş olduk. İşin bu tarafı siyasetçi kimliği ile vekil kimliğiyle üzüldüğüm kısmıydı.”
“ALEVİ BİR ARKADAŞIMIZ BU ŞEKİLDE Mİ YOLCU EDİLMELİYDİ?”
Alevi Hakk’a uğurlama erkanlarının Sünni ritüellere göre yapılışına yönelik son süreçte yaşanan tartışmaları hatırlatan Kenanoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Hani Twitter’da Yeni Şafak Gazetesi yazarlarından birisi şöyle yazmıştı: İslam’da böyle bir şey yok, kadın erkek birlikte cenaze namazı kılmaz, saf tutmaz diye. Bunu Canan Kaftancıoğlu üzerinden söylemişti. Hasan Saltık’ın cenaze töreninde de Canan Kaftancıoğlu geldi. Orada protokol olarak tutulmuş olan yerde oda en ön safa geçti. Aileden kadınlar da vardı. Bu cenaze cemevinden Alevi cenaze erkanına göre kaldırılsaydı zaten saf tutmak diye bir şey olmazdı. Zaten cenaze namazı diye bir şey olmazdı. Böylelikle oda bu lafı söyleyemezdi. Ama şimdi burada ortada bir cenaze namazı var. Doğal olarak İslami kuralları uyguluyorsun. O zaman bir başkası da diyor ki kardeşim siz İslami kuralları yanlış uyguluyorsunuz. İslamiyet’in de kendi içerisinde bir kuralı vardır ve bu kurallara ya uyarsınız ya uyumazsınız. Bunu böyle çocuk oyuncağı gibi kullanmayın, gevşetmeyin, farklı yönlere çekmeyin diyorlar. Bu da ayrı bir konu tartışılabilir ama biz bunu tartışmayız. Bizim meselemiz değil bu.
Bizim tartışmamız gereken asıl mesele bir Alevi bu şekilde mi yolcu edilmelidir? Ya da Hasan Saltık topluma bu kadar emek vermiş, Alevi bir arkadaşımız bu şekilde mi yolcu edilmeliydi? Tabii ki böyle değil. Alevi yol ve usullerine göre bir canın Hakk’a uğurlanması bellidir. Alevilikte namazdır, saf tutmadır böyle şeyler yoktur. Saf tutmak zaten başlı başına bir sorun Alevilikte. Çünkü Alevilikte cemali herkes görecek şekilde durulur. Hakk’a yürüyen canı da o halkanın içine alır ve o şekilde durulur. Cem yapılır gibi ama burada bu cenaze töreninde bunlar uygulanmadı.”
“BÖYLE OLACAĞINI BİLSEYDİK ÖNCEDEN AİLEYİ UYARABİLİRDİK”
Cenaze erkanını yürüten Dedeye de değinen Kenanoğlu; “Tabi diğer taraftan da cenaze erkanı yürüten Dede var. Aile kendisine görev vermiş. Bize bu cenaze töreninden sonra neden müdahale etmediğimiz soruldu. Ancak biz yol yordam bilen insanlarız. Bu hiç hoş olmazdı. Ailenin kararıydı sonuçta. O cenaze erkanı sırasında müdahale edemezdik ama öncesinden bilseydik böyle olacağını tabii ki müdahale ederdik. O da bizim eksikliğimiz. Öncesinde aile uyarılabilirdi. Hasan Saltık bu topluma emek vermiş, tanınan, sevilen bir insan. Bunun böyle olması gerekirdi, buna dikkat edelim diyebilirdik. Bu bizim eksikliğimiz tabi. Ama cenaze erkanı sırasında bir müdahale en başta Hasan Saltık’ın kendisinde bir saygısızlık olurdu. Orayı kargaşaya çevirmek açısından hoş bir görüntü olmazdı. O yüzden biz öyle bir müdahalede bulunamazdık. Bu hiç hoş olmayan bir şeye yol açardı” dedi.
“SÜNNİ ESASLARINA GÖRE BİR CENAZE TÖRENİ YAPILDI”
Hasan Saltık’ın cenazesinde yapılan ritüellerin Alevilik inancına uygun olmadığını vurgulayan Kenanoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hasan Saltık‘ın ağabeyi dedeyi anons etti. Görevi ona devretti gelenlere hoş geldin dedikten sonra. Dede orada ortaya karışık bir cenaze töreni yaptı. Ortaya karışıktan kastım şu: Biraz Alevilikten bahsetti daha doğrusu Alevilikten değil de Alevi inancına uygun olabilecek cümleler kurdu ama ondan sonra da işte Sünni esaslarına göre bir cenaze töreni yaptı. Biz bulunduğumuz yerde kendi bildiğimizi yaptık. Yani imama uymadık. Bizim açımızdan imamlar 12’dir ve 12. imam mehdi olup gitmiştir. O yüzden bizim açımızdan oradaki imamın yaptıklarına uyumamız söz konusu olamazdı. Biz kendi yolumuza uygun bir şekilde dualarımızı ettik. Bunu şahsım adıma söylüyorum. Dualarımızı edip orada durmamız gereken gibi durduk. Bu durum bir Alevi olarak bizi üzdü tabi.”
“ALEVİLERİN ASİMİLE EDİLMESİNE FIRSAT VERİLMEMELİ”
Hasan Saltık gibi topluma mal olmuş kişilerin cenaze erkanlarının kendi inançlarına göre yapılması gerektiğini söyleyen Kenanoğlu şunları kaydetti:
“Hasan Saltık topluma çok faydası olmuş birisi. Bu tür cenazeler şunu göstermesi açısından önemlidir. Özellikle yarın öbür gün biz de göçüp gittiğimiz zaman bizim ailemizin de şunu bilmesi lazım: Hasan Saltık gibi toplumun tüm kesimlerinin yer aldığı bir cenazenin nasıl kaldırıldığı bütün toplum açısından bir örnektir. Örnek teşkil etmelidir.
Yarın öteki gün cenazeye gelen Sünni yurttaşlar diyecekler ki, biz cemevinde cenazeye gittik, namaz kıldık, saf tuttuk. Hiç sizin dediğiniz gibi değil Alevilik inancı. Bizim Alevilerle bir farkımız yok. Siz marjinalleştiriyorsunuz durumu. Ayrımcılık yapıyorsunuz, bölücülük yapıyorsunuz. Bizi Alevi-Sünni diye ayırmaya, bölmeye çalışıyorsunuz diyebilir. Buna fırsat verildiği zaman Aleviliği asimile etmeye çalışanlara karşı da mücadele de de eksik kalıyoruz. Aleviliği savunmada da eksik kalıyoruz, savunamıyoruz. Dolayısıyla bizi zorda bırakan, Alevi mücadelesini verenleri de zorda bırakan bir uygulama oluyor. Bu anlamıyla aileler, bu tür insanların aileleri özellikle cenazeleri mutlaka kendileri ve etrafındakilerin dışında herkesle, kamuoyundaki insanlarla, kurumlarla, cemevleri ile fikir alışverişinde bulunup öyle yapmalıdır. Bu cenazeler sadece o ailenin cenazesi olarak görülmemelidir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.