PİRHA- Kazdağı Ekofest2025, “Kazdağları’nın Tarımsal, Kültürel, Biyolojik Çeşitliliği, Tehditler ve Mücadele Yöntemleri” temasıyla, çevre aktivistleri ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. Festivalin sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, bölgedeki ekolojik yıkıma karşı birleşme çağrısı yapıldı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından, pandemi ve çeşitli yasaklar nedeniyle uzun bir aradan sonra bu yıl düzenlenen Kazdağı Ekofest2025, Havran-Olcay Çiftliği’nde gerçekleştirildi. Festivalin sonunda, çevre ve ekoloji hareketlerinden birçok kurum ve birey, Kazdağları’nın doğal ve kültürel varlıklarının korunması için bir araya gelerek sonuç bildirgesini yayımladı.
EKOLOJİK TEHDİTLERE DİKKAT ÇEKİLDİ
Festivaldeki “Kazdağları’nın Tarımsal, Kültürel, Biyolojik Çeşitliliği, Tehditler ve Mücadele Yöntemleri” ana teması, bölgedeki ekolojik tahribatın boyutlarını ve bu tahribata karşı nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğini tartışmaya açtı. Yayımlanan bildirgede, Kazdağları’nın yüzde 79’unun metalik madencilik projeleri ile işgal edilmiş olduğu ve bölgedeki diğer ekolojik tehditlerin arttığı vurgulandı. Ayrıca, enerji, madencilik ve tarım politikalarının, sürdürülebilir yaşam alanlarına zarar verdiği ve halkı daha da yoksullaştıracağı belirtildi.
Bildirgede, ekoturizm adı altında yapılan yatırımların kırsal alanlarda yeni talanlar yarattığı, kıyı işgalleri ve deniz kirliliğinin arttığına da dikkat çekildi. Bu projelerle birlikte Kazdağları ve çevresindeki doğal hayatın tahribatının hızlandığı ve buna karşı daha fazla yerel dayanışmanın gerektiği ifade edildi.
“YEREL DİRENİŞLE GÜÇLÜ BİR MÜCADELE”
Kazdağı Ekofest2025’te bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve katılımcılar, bu ekolojik yıkım karşısında birleşerek, yerel halkın haklarını savunma ve doğal kaynakları koruma mücadelesine devam etme kararlılıklarını yinelediler. Ekoloji hareketinin, kadınlar, gençler, emek hareketleri ve yerel direnişlerle birleşerek kesişimsel bir mücadele yürütmesinin gerekliliği vurgulandı. Yayımlanan sonuç bildirgesinde, “Yaşam alanlarımızı, müştereklerimizi korumaya çalışıyoruz. Hukuk sisteminin çürümüşlüğüne rağmen, doğal varlıklarımızı savunmak için mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.