PİRHA- HDP Antalya Milletvekili ve Araştırmacı Yazar Mehmet Bayrak, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kartal Şubesi’nde düzenlenen panelde konuştu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kartal Şubesi Cemevi 5. Pir Sultan Abdal’ı Anma ve Kültür Festivali başladı. Üç gün sürecek festivalde panel, şiir ve müzik dinletisi düzenleniyor. Dün akşam yapılan panele, şair Niyazi Yaşar, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ile Araştırmacı yazar Mehmet Bayrak katıldı.
Panel öncesi Hasat Sanat Atölyesi’nde Karikatür sergisi yapıldı. Ardından da moderatörlüğünü şair Niyazi Yaşar’ın yaptığı panelde, ‘Alevilerin Güncel Sorunları ve Alevi Kurumları Olarak Güncel Görevlerimiz’ ve “Tarihte Alevi Katliamları” konuları işlendi.
“YEZİDİN KİNİ BİTMEDİ”
Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını Şair Niyazi Yaşar yaptı.
Yaşar, “Seyit Rıza darağacına gittiğinde başı dikti, sözleri baba Munzur gibi ağırdı bu yüzden dersimin ters laleleri. Mart 95’de Ümraniye’de dört, Gazi’de 19 ölü yüzlerce yaralı mermiden uzak mesafede hepsi de hedefli, Muğla Ortanca’da ölü diye bırakılan Rıza’nın yediği dayaklar az geldi karısına gözleri önünde tecavüz edildi, 78 Hekimhan Maraş, Sivas durmak bitmedi yezidin kini” dedi.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül yaptığı konuşmada Dersim’deki orman yangınlarına ilişkin konuştu.
“TUNCELİ İSMİ KATLİAM İÇİN YAPILMIŞ BİR YASANIN ADIDIR”
Bülbül, konuşmasından satır başları şöyle:
“Yakın zamanda Dersim’de devlet eliyle çıkarılan yangınlar gündeme oturdu. Bu seksen beş yıllık bir politikanın ürünü Tunceli Kanunu’nun 1935’de yürürlüğe konması ile Dersim Tunceli kanunuyla yönetilmeye başlanmış adı da zaten Tunceli olarak değiştirilmiş. Şu anda Dersimlilerin birçoğu çok üzücüdür ki hala Tunceli adını kullanıyorlar. Tunceli bir kanunun adıdır kanun katliam için yapılmıştır. Doğayı, ağacı, bört böceği, canlıyı, hakikati katliam için yapılmış bir yasanın adıdır. Nasıl dilimiz varıyor da bu ismi kullanıyoruz. Bu ismi kullanmayalım. Dilimiz alışmışsa da dilimi temizleyelim. Bu memleketin adı Dersim, Tunceli değil ve Dersim’e sefer sadece cumhuriyet döneminde olmamış ki ittihat terakki döneminde, Osmanlı döneminde, Yavuz döneminde olmuştur. Adına Dersim’i dize getirme Dersim’i modernize etme, Dersim’e medeniyet götürme adı altında defalarca seferler katliamlar yapılmış. Bugün de mesele orman yangını değil sadece orman yangını meselesi olarak ele alırsak bir tür çevrecilik yaklaşımıyla yaklaşırsak şunları ıskalamış oluruz. Dersim’de dil, kültür, inanç, doğa, tarih ve Dersim’i Dersim yapan tüm değerler yakılarak ortadan kaldırılmak isteniyor.”
“İkinci dünya savaşından sonra Hitler faşizmi yargılanırken insanlığa karşı suç kavramı üretiliyor. İnsanlığa karşı suç bizim tarafımızdan da kullanılıyor fakat Dersim’de insanlığa karşı suçu aşan bir durum var. Çünkü Dersim’in ağacı, kuşu, doğası, varlığı coğrafyasına kastediliyor. Aslında yaşama karşı bir suç işleniyor.
“DEVLET DİLİNDE HUZUR, BASTIRMAK, SUSTURMAK ANLAMINA GELİYOR”
Tunceli valisi huzur değil huzuru bozmak için gelmiş. Devlet dilinde ‘huzur’ ne anlama geliyor. Toplumu bastırmak, susturmak toplumu pasifize etmek, toplumu takatten düşürmek, ses çıkaran bir toplum değil nötrleşmiş bir toplum buna da huzur diyorlar.
Araştırmacı yazar Mehmet Bayrak, tarihten bugüne yaşanan Alevi katliamlarına değindi.
Bayrak şöyle konuştu:
“Zor ve zorbalık yöntemlerini seçen irade resmi irade her aşamada katliama başvurdu. İki şeyin altını özellikle çizelim. Yavuz Sultan Selim bir köprüye adı verilen Selim’in Alevi katliamı yapmadığı söylenir oysa Yavuz daha Trabzon valisi iken diyor ki ‘Rumların merkezi olan o bölgenin Müslüman olmayan halklarına ya şerefi İslam ile mükerrer olalar ya da tümünü siyaset eylerim’. Yavuz, 50 bine yakın Aleviyi öldürmüştür. Kaynaklar var. eli baba katline kardeş katline bulaşmamış Osmanlı sultanı yok kardeşine babasına oğluna acımayan zihniyet muhalif kesimlere inançlara hoşgörüyle bakabilir mi?
“DERSİM KATLİAMI YANGINLARLA BAŞLAMIŞTI”
“Son yüzyıllık Türkiye tarihi bir etnodinsel temizlik bir tek tipleştirme İslamlaştırma tarihidir.
1921’de 140 Koçgiri köyünün yerle yeksan edilmesi sonuçlanan büyük bir katliam yaşandı. Mağaralara sığındılar. içeri zehirli gazlar sıktılar, insanları katlettiler.
1925’e gelince Müslüman Kürtlere sıra geldi. Hepsinin belgeleri var. TSK 16 uçaklık filoyla saldırdı. 1925-1927 yıllarında katledilen Kürtlerin sayısı 15 bin 500’dür o zaman. Türkiye’nin nüfusu 12 milyondu.
Ağrı Zilan’da katledilen insanların sayısı Türk basınına göre 30 bindir.
Dersim’e gelelim. En büyük Alevi havzalarından bir tanesi planlı bir organizasyonla belgeler burada şu sıralar orman yangını gündemde var. Onun belgesinde katliam döneminde soykırım döneminde yine ormanlar yakıldı. Bunun için broşür çıkarıldı. Evler nasıl yakılacak, ormanlar nasıl yakılacak. Büyük orman yangınları çıktı konut yangınları çıktı. 50 bin kişi katledildi. Cumhuriyet tarihin en soykırım tarihidir. 14 binde sürgün var belgeli.
Derin devletin mili güvenlik aygıtı var. 26 Aralık 79’da ‘Alevi Kızılbaş köpeklere hadleri bildirilmiştir’ denmiştir. Açığa alınan öğretmenler Alevi kızılbaştırlar. Gözaltına alınan, işkenceye tabi tutulanlar, ırzına geçilen tüm öğrenciler Alevi Kızılbaştırlar.”
ETKİNLİKLER SÜRÜYOR
Kartal’daki Pir Sultan Festivali’nin yarına kadar devam edecek. Programda bugün ve yarın şunlar olacak.
Bugün PSAKD Kartal Şubesi’nden canların semah dönmesinin ve Gülbengin verilmesinden sonra PSAKD Kartal Şube Başkanı Songül Tunçdemir, PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan konuşmalarını yapacak.
Ardından, Şiir Dinletisi, PSAKD Kartal Şube Müzik Grubu “Güneşin Yolcuları”, Cumartesi Anneleri ve saat 20:00’de ise Neşe Bakay, Grup Vardiya ve Cengiz Özkan konseri verecek.
2 Eylül Pazar günü ise, PSAKD Kartal Şubesi Cemevi Zakirleri, Şiir dinletisi olacak. Saat 19:00’da ise İsyan Ateşi, İstanbul KHK Direnişçileri, Özgür Doğan, Grup Ala Mor, Musa Kurt ve PSAKD Çocuk Korosu, Sercan Direk ve Cihan Çelik konser verecek. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.