145 gazeteci 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü hapiste karşılıyor. Bu gazetecilerin 100’den fazlası ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandı. Çok sayıda televizyon, gazete ve radyo ise kapatılarak yüzlerce gazeteci işsiz bırakıldı. 2016 yılında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması’nda Türkiye, 2015’e göre iki puan daha kaybederek, 180 ülke arasında 151. sıraya geriledi.
Özgür Gündem Gazetesi’ne 16 Ağustos’ta yapılan polis baskının ardından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya da onlardan biri. Geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkan gazetenin Yayın Danışma Kurulu üyeleri yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay ile birlikte 4 buçuk ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.
Gazeteci Zana Bilir Kaya 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Türkiye’de basına yönelik gerçekleşen hak ihlallerini PİRHA’ya değerlendirdi.
Zana Bilir Kaya, Türkiye’nin gazetecilik tarihi açısından en karanlık dönemi yaşadığını söyledi. Çok sayıda gazetecinin gözaltına alınıp tutuklandığını, onlarca medya organının kapatıldığını, binlerce gazetecinin işsiz bırakıldığını hatırlatan Kaya, “Karanlık bir çağı yaşıyoruz bugün birçok meslektaşımız çalışamıyor. Gazeteciler topluma haberi ulaştıran basın yayın organlarıdır. Mevcut basın yayın organlarının çoğu iktidarı övmeye yönelik yayın yapan basın organlarıdır” dedi.
“GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Tüm baskılara rağmen gerçeğe ulaştıracak gazetecilere ihtiyacın olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü ne kadar baskı olursa olsun ne kadar karanlık bir süreçten geçilirse geçilsin inanıyorum ki gerçeğin topluma ulaştırılmasında yerine getirilecek olan sorumluluk bu karanlığı aşma açısından önemli bir çaba olacaktır. Medya açısından gerçeği ve hakikati toplumun önüne serdiğinde toplum bunu değerlendirmeye başladığında bu karanlık aşılacaktır. Gerçekten gazetecilik bugün hayati bir önem ve sorumluluk taşımaktadır. Teslim edilecek bir meslek değildir, çünkü teslim edilirse insan olmaktan vazgeçilmiş demektir. İster sosyal medya ister farklı mecralarda olsun ne kadar kapatılırsa kapatılsın bir şekilde yayın organları var olacak ve buralarda bu mesleği icra etmeye, topluma gerçeği göstermeye, olan biteni doğru aktarmaya devam etmemiz lazım. Çünkü bu topluma karşı olan bir borcumuzdur.”
Özellikle tutuklu gazetecilerin durumuna da değinen Kaya, bu baskı sürecinde herkesi tutuklu gazeteciler ile dayanışmaya çağırdı.
Sevim KAHRAMAN
Yoruma kapalı.