Alevi Haber Ajansi

Karabudak: Devlet cemevlerine el atarsa Alevilik ölür, Alevilik ölürse hakikat ölür-VİDEO

PİRHA-Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi Anafatma Cemevi’nde devletin Aleviler üzerinde uygulamak istediği asimilasyon politikalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. DAD Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak, “Gerçekten samimi olunsa demokratik bir Anayasa ile bu topraklarda yaşayan tüm ötekileri, tüm halkları bir arada tutan, onların haklarını veren, inançlarına saygılı olan bir iktidar olur” dedi.

İktidarın, Aleviler üzerinde uygulamak istediği kendi Alevilerini yaratma projelerine tepkiler gelmeye devam ediyor. DAD Ankara Şubesi de düzenlediği basın toplantısında devletin uygulamak istediği politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Basın toplantısına kurum Başkanları, Alevi aydınlar ve yurttaşlar katıldı. Açıklamayı DAD Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak yaparken Yazar Ali Balkız da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“EN FAZLA ÜÇ BEŞ DÜŞKÜN İLE YOL YÜRÜRSÜNÜZ”

Geçmişte kıyımlara, katliamlara hedef olan Alevi toplumunun Cumhuriyet döneminden itibaren asimile edilmeye çalışıldığına vurgu yapan Karabudak, “Geçmişten bugüne süren kıyım, katliam politikalarına asimilasyon politikaları eklenmiştir. Siyasal iktidar dönem dönem Alevileri yanında tutmak istemiştir. Şimdi de kurmuş olduğu Kültür Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi ve Cemevi Başkanlığı da Alevileri asimile etmek için yoğun bir çaba içerisindedir. Biz bunu kabul etmiyoruz” dedi.

Başkanlıktan kendilerinin arandığını aktaran Karabudak, şunları ifade etti:

“Konunun ne olduğunu sorduğumuzda ihtiyaçlarınızın listesini alalım, dede ihtiyacınız var ise dede tayin edelim, kadro verelim dediler. Biz kabul etmedik. Çünkü bu inanç, kadimden bugüne ocaklarına, cemevlerine sahip çıkan Alevilerin kendi lokmaları ile buralara çıkmışlardır. Devletin bu projesini kabul etmiyoruz. Bunun Alevilerin iyiliği için yapıldığını düşünmüyoruz. Gerçekten samimi olunsa demokratik bir anayasa ile bu topraklarda yaşayan tüm ötekileri, tüm halkları bir arada tutan, onların haklarını veren, inançlarına saygılı olan bir iktidar olur. Buradan devlete sesleniyoruz; bu şekilde Alevileri kazanamazsınız. En fazla yanınızda tuttuğunuz üç beş düşkünle beraber yol yürürsünüz. Onların yanında olan sözüm ona Alevilere sesleniyoruz; sizler orada durarak bir paraya tamah edip yolunuzdan çıkmanız doğru değildir. Devlet cemevlerine el atarsa Alevilik ölür, Alevilik ölürse hakikat ölür.”

“ÇEDES PROJESİ İMAM ATAYARAK SİSTEMİN İDEOLOJİSİNİ YAYMA POLİTİKASIDIR”

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)’nin mevcut iktidarın kendi ideolojisini yayma politikası olduğunu belirten Karabudak, 16 Eylül’de İzmir’de yapılacak miting için çağrı yaparak, “Bir ÇEDES projesi var. Bu da başka türlü bir asimilasyon politikasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın beraber ortak projesidir. Okullara vaiz, imam atayarak sistemin ideolojisini yayma politikasıdır bu. Bununla ilgili ‘laik, bilimsel eğitim’ mitingi adı altında İzmir’de miting yapacağız buradan tüm canlarımızı mitinge davet ediyoruz” diye konuştu.

“KATİLİ AFFETMEK KATLİAMA ORTAK OLMAKTIR”

Madımak Katliamı tutuklusu Hayrettin Gül’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affını hatırlatan Karabudak, ”Bundan birkaç gün önce Madımak katillerinden birini Cumhurbaşkanı affetti. Cezaevinden çıkardı. Bu da ayrı bir devlet politikasıdır. Cezaevinde yüzlerce hasta tutsak varken, halkın iradesi ile seçilmiş siyasetçiler esaret altındayken cezası kesinleşmiş bir katili affetmek katliama ortak olmaktır” şeklinde konuştu.

“16 EYLÜL MİTİNGİNE KATILMAK HEPİMİZ İÇİN BİR GÖREV OLMALI”

Karabudak’ın açıklamasında sonra konuşan Yazar Ali Balkız ise 16 Eylül İzmir mitingine çağrı yaparak şunları söyledi:

“Asıl büyük yıkım Anadolu’da ve kırsal kesimde yaşanıyor. Biz göçtük geldik kente ama köyde kalanlar bir başlarına, yalnız kaldılar ne yazık ki. Cem olmayınca, cemaat olmayınca, ocaklar olmayınca, pir talip ilişkisi bozulmuş, Aleviler Alevi gibi yaşama geleneklerinden, göreneklerinden uzak kalınca korumasız kaldı. Devlet bunu çok iyi kullanıyor. Neredeyse her köyde bir istihbaratçısı ve ihbarcısı var. Kalan köylüler neye ihtiyaçları varsa yol, su, kredi, ürünü satmak gibi her ihtiyaçlarını gidip kaymakama dillendirdiklerinde hemen önlerine camii yapın ki yolunuz açılsın, Kültür Bakanlığı’nın kurduğunu kurumla ilişkileriniz olsun ki hizmet size gelebilsin gibi bir önerilerle karşılaşıyorlar. Eylül’ün 16’sında İzmir’de Gündoğdu meydanında büyük bir miting var bu mitingde olmak, benzer etkinliklerde olmak hepimiz için bir görev olmalıdır.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak