PİRHA – PSAKD Genel Sekreteri Özgür Kaplan, yerel yönetimlerin, cemevi işletmemesi gerektiğini vurgulayarak “Bu tutum her şeyden önce laikliğe aykırıdır” dedi. Kaplan, Çankaya Belediyesi’nin Oran’da inşa ettiği cemevinin ise biran önce Alevi örgütlerine teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kamu bütçesinden cemevlerine aktarılan kaynaklar sebebiyle başlayan tartışma sürüyor. Alevi örgüt temsilcileri, belediyelerin cemevi inşa edip yönetimine dahil olmasını doğru bulmuyor.
Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi de tartışmaların odağında olan ibadet merkezlerinden biri. CHP’li Çankaya Belediyesi tarafından yapılan ibadethanenin, belediye tarafından, Alevi örgütlerine tahsis edilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
“BELEDİYELERİN İBADETHANE İŞLETMESİ DOĞRU DEĞİL”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) söz konusu cemevinin tahsisi konusundaki ısrarı da sürüyor. Belediyelerin, herhangi bir inanca ait ibadethaneyi bünyesinde bulundurmaması gerektiğini söyleyen PSAKD Genel Sekreteri Özgür Kaplan, laiklik ilkesinin göz önünde tutulması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Hangi belediye olursa olsun, burada Cumhuriyet Halk Partisi tek başına mevzu bahis değil; hangi belediye olursa olsun bu tutum her şeyden önce laikliğe aykırıdır. Çünkü inançlara eşit mesafede bakılmalı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne sadece Aleviler oy vermiyor, Sünniler de Müslüman olmayanlar da oy veriyor. Ona göre mesafeli ve eşit durması gerekiyor.
Ankara özelinde Oran semtindeki cemevinin bizim örgütle bir hikayesi var. Önceki dönem Çankaya Belediye Başkanlarından Bülent Tanık ile başlayan bir süreç… Bülent Tanık, buranın temelini atıyor, daha sonra ise aday olmuyor ve Alper başkan geliyor. İnşaat bittikten sonra açılışı yapılıyor ve belediye orayı Kültür Merkezi olarak çalıştırmaya başlıyor. İçeriğinden daha çok belediyenin bir ibadethaneyi işletiyor olması belediye açısından iyi bir pozisyon değil. Bu, cemevi olabilir, havra olabilir ya da kilise olabilirdi. Aslında buralarda laikliğin yaşatılması gerekiyor ve tam da bu noktalardan görebilmemiz gerekiyor. Bizler, Çankaya Belediyesi’nden bir talepte bulunduk. Genel merkez olarak bir yazı kaleme aldık, cemevinin tarafımıza iade edilmesi ve Aleviler tarafından yönetilmesi için. Bizler sadece kendi örgütümüz adına talepte bulunduk ama bunu bütün Aleviler için istiyoruz. Aslında bizim, Alper Başkan özelinde Çankaya Belediyesi’ne yaptığımız çağrı, belediyeyi rahatlatma çağrısıdır. Bir biçimi ile üzerlerindeki o ibadethane işletiyor olma yükünden kurtulmuş olmasını da sağlamış olacağız. Yani belediyelerin ibadethane işletmesi hiç hoş değil. Yine aynı şekilde benzer durumları başka illerde de görüyoruz.
“ALEVİLİK İNANCINA DA TERSTİR”
Özgür Kaplan, belediye bünyesindeki cemevlerinde hizmet yürütenlerin, devlet bütçesinden maaş aldıklarına da dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Bizler, dedelere maaş teklif eden Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı çıkmış bir örgütüz. Karşı olduğumuz durumu belediyelerden görüyor olmamız da ayrı bir kara mizah. Biz biliyoruz ki Alper Taşdelen de Alevidir ve bu anlamda Alevi kültürünü de bilen bir şahıstır. Alevilerin maaşlı bir dede ile erkan yürütmeyeceğini de en iyi kendisi bilir. İnanç üzerinden maaş alınması, maaş ödenmesi yanlıştır. Bu Alevilik inancına da terstir. Bizler talebimizi Çankaya Belediyesi’ne ilettik ancak henüz bir yanıt almadık. Belediyenin yanıtına göre biz de tekrar bir pozisyon alacağız.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.