Alevi Haber Ajansi

Kapatılışının 1. yılında TV10 çalışanları anlattı: TV10 Alevilerin evinde bir ziyaret gibiydi-VİDEO

PİRHA – Alevi toplumunun sesi TV10’un, Başbakanlık emriyle OHAL kararnamesiyle hukuksuz bir biçimde 28 Eylül 2016’da yayınının kesilmesinin 1. yılında kanal çalışanlarının 52 haftadır İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda yaptığı eylem devam ediyor. PİRHA’ya konuşan TV10 çalışanları Alevi toplumu için çok önemi olan televizyonlarını geri alıncaya kadar mücadele edeceklerini vurguladılar. 

2011 yılından beri aralıksız Alevi toplumunun sorunlarını, ihtiyaçlarını, yol erkanını, Samsun’dan Dersim’e, Tokat’an Adıyaman’a, Terolara, Tekirdağ’a, Hacıbektaş’a, Antakya’ya kadar  Türkiye’nin her tarafına ekranlarına taşıyıp, Alevilerin sesi olan TV10’un kapısı KHK kararıyla bir yıl önce mühürlendi.

Mal varlıkları TMSF tarafından satışa çıkarılan TV10’un çalışanları 52 haftadır Galatasaray Meydanı’nda eylem yapıyor.

Başbakanlık emriyle kapatılmasının 1. yılında TV10’nun çalışanları  düşüncelerini PİRHA’ya değerlendirdi.

TV10 Haber Müdürü Turabi Kişin Galatasaray Meydanı’nda 1 yıldır haklarını aradıklarını belirterek, “Türkiye’deki OHAL rejiminin, KHK rejiminin, bu halka özellikle Alevi toplumuna yaşattığı cendereyi ifade etmeye çalışıyoruz. Tabi ki sadece TV10’nun kapatılması değil, özellikle OHAL rejimiyle birlikte onlarca basın yayın kuruluşu kapatıldı. 160’ın üzerinde gazeteci cezaevinde” dedi.

“ÜLKE TABLOSUNU GAZETECİLERİN DURUMUNU GÖSTERİYOR”

Gazetecilerin durumunun bir ülkenin fotoğrafını yansıttığını kaydeden Kişin, her gün yaşanan gözaltıların, köy bombalamaların, şehirlerin tahrip edilmesinin, haritadan silinmesinin Türkiye’nin acı fotoğrafını yansıttığını söyledi.

“Bir ülkede demokrasinin düzeyine bakmak istiyorsanız oradaki basının durumuna bakın” diyen Kişin, “TV10 olarak kapatılmamızın bir yılı doldu. Bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz, televizyonumuzu geri alana kadar, basın ve ifade özgürlüğümüzü sağlayana kadar mücadelemiz sürecek” dedi.

“BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR HİKAYE”

TV10’da muhabirlik ve montaj yapan Semra Acar ise, TV10’un kendileri için büyük bir hikaye olduğunu kaydederek, “Kanalda bir çok kişiyle ilişki geliştirmiş, diğer televizyonların gitmediği yerlere gitmiş, onlarla can olup cem olmuştuk. Bu bize kendimizi çok daha iyi hissettiriyordu ve bu aslında bizi bizimle buluşturuyordu” diye konuştu.

Televizyonun kapatıldığı gün kapıdan ayrılarak eşyaları bırakmanın kendileri için oldukça zor olduğunu ifade eden Acar devamında şöyle konuştu:

“Bunu bizim kadar hisseden olmamıştır. Çünkü o kanalın her köşesinde emeğimiz var, alın terimiz var. O sebeple orayı bırakmak bizim için zor oldu. TV10 Alevilerin, bizlerin lokmalarıyla kuruldu. Diğer kurumlar gibi 3 bin, 5 bin liraya çalışmadık, çok cüzi miktarlara çalıştık çünkü bizi oraya bağlayan şey kültürümüzdü, inancımızdı. Aslında Aleviliğimizdi. Ve tabi bizi bağlayan ana dilimizdi. Orada kendi ana dilimle buluştum. TV10 binlerce insanı kendi ana diliyle de buluşturdu bu anlamda da önemliydi. Alanlara gittiğimde de şikayet ediyorlar. ‘Bizi ana dilimizden kopardılar’ diyor insanlar.”

Acar son olarak, hiçbir iktidarın, hiçbir gücün kendilerini inançlarından, kültürlerinden alıkoyamayacağını belirterek,  “Bizler farklı mecralarda bu yolu sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

“TELEVİZYON ARACILIĞI İLE ALEVİLİĞİ ÖĞRENDİM”

TV10  kameramanlarından İsmet Sefer televizyon aracılığı ile Alevi inancına yönelik çok şey öğrendiğini kaydederek, “TV10 çalışmalarında ben de çok şey öğrendim, bir çok yere gittim, bir çok insanla tanıştım, dağ, taş, ziyaret gibi Alevi inancına dair çok şeyi bu kanalla öğrendim. Aleviler ve Alevilik inancı açısından önemli bir ekrandı. İnsanlar dışarı çıkarken bile açık bırakıp gittikleri bir kanaldı. Onlar için aslında evin içindeki bir ziyaretti TV10. Çünkü  her şekilde dua ediyorlardı, kanalın daha iyi bir yere gelmesi için ellerindekileri de veren bir toplumdu” diye konuştu.

Tamamen emek üzerine kurulu bir televizyon olduğuna vurgu yapan Sefer, “Televizyonu kapatarak bir şeylere ulaşamazlar çünkü suyun akışını engelleyemezler. Su her yerde yolunu bulur ve gidip o kuruyan bölgelerde tekrar bir can suyu olacaktır. Bizler de kanalın devamlılığını bu alanlarda yapıyoruz. Bu mücadeleyi bir şekilde buralarda sürdürüyoruz ve bir arada olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.

“TV10 FARKLI RENKLERLE FARKLI DİLLERİ BULUŞTURDU”

TV10 programcılarından Veli Haydar Güleç de televizyonlarının kapatılmasına yönelik düşünlerini şöyle ifade etti:

“Beş yıllık bir emek ortada. Beş yılın muhasebesini yaptığımızda önemli bir şey ortaya çıkıyor. Türkiye’de ilk kez farklı dillerden, inançlardan, kimliklerden bütün toplumsal kesimlerin sorunlarını  bir şekilde kitleye aktaran bir televizyondu. Beş yıl içinde kimsenin duymadığı, bilmediği, hiç kimsenin bir daha göremeyeceği, insanların sesini aslında  bir şekilde toplumla buluşturduk. Alevilerin farklı düşünen bütün kesimleri birbirlerini tanımaya ve dillerini öğrenmeye başladılar. Birbirlerinin varlıklarını kabullenmeye başladılar. Bu ülkenin sesini kıstılar, ülkedeki toplumsal kesimlerin sesini kıstılar. Amaçları tek ses, tek renk ve tek inanca dönüştürmek istiyorlar. TV10 farklı renklerle, farklı dillerden insanları buluşturmuştu. Ben de bir gün ana dilimde bir program yapacağımı hiç düşünmemiştim. Ama o özgüveni kazandım, belki unuttuğum bir daha konuşamayacağım dili tekrar kazandım. Biz burada bir televizyon kanalına sahip çıkmıyoruz, biz halkın sesine sahip çıkıyoruz.”

“KAR KIŞ DEMEDEN MÜCADELEMİZ DEVAM EDİYOR”

Alevi coğrafyasını köy köy gezen Tv10 programcılarından Hüseyin Kelleci ise haklarını aramak için bir yıldır kar kış demeden Galatasaray Meydanı’na geldiklerini ifade ederek, “Burada söylememiz gereken türkümüz ve sözümüz vardı. Bugün de önemli bir gün, Hz. Hüseyin’in katledildiği gün. O gün de Muharrem orucu başlamıştı, o gün de aslında Alevilere bir Kerbela’yı yaşattılar. Kerbela 1400 yıldır sürüyor. Onun için biz Hüseyin’i duruşumuzu TV10 olarak devam ettirdik. Bundan sonra da sokaklarda devam ediyoruz” diye konuştu.

Kelleci son olarak, “Bu televizyonu ölü fiyatına satmaya çalışanların, bu ülkeyi yönetenlerin gırtlağında kalacak. Hepimizin emeği onların boğazında kalacak. Elimizden geldiği kadarıyla TV10’u haberiyle, duruşuyla, eylemiyle devam ettirmeye çalışıyoruz” dedi.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak