Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Kanal İstanbul ile ilgili ciddi uyarılarda bulundu. 17 ilin doğrudan fay hattı üzerinde olduğunu belirten Alan, binaların güçlendirilmesine de güvenilmemesi gerektiğini söyledi.
Artıgerçek’ten Derya Okatan’ın haberine göre, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, basın mensuplarıyla bir araya gelerek, Kanal İstanbul, Eskişehir-İzmir Yüksek Hızlı Tren hattında oluşan obruklar ve TBMM gündeminde bulunan İmar Kanun teklifine dair değerlendirmelerde bulundu.
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edilen İmar Kanun Teklifi’nin bazı maddelerine itiraz eden Alan, komisyon görüşmelerine katıldıklarını ancak sundukları önergenin kabul edilmediğini söyledi.
DOĞRUDAN FAY HATTI ÜZERİNDE 17 İL
2012 yılında MTA Genel Müdürlüğünün hazırladığı Türkiye diri fay haritasına göre, 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek 485 diri fay ve fay segmenti bulunduğunu hatırlatan Alan, 17 il, 80’den fazla ilçe ve 512 köyde doğrudan fay hattı geçtiğini vurguladı.
Alan’ın verdiği bilgiye göre, merkezleri fay hattı üzerinde bulunan kentler şöyle: Aksaray, Aydın, Bingöl, Bolu, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Hakkari, Hatay, İzmir, Kütahya, Maraş, Manisa, Muğla, Sakarya ve Yalova.
“BİNANIN GÜÇLENDİRİLMESİNE GÜVENİLMESİN”
2012 yılında taahhüt verilmesine rağmen hâlâ fay yasası çıkarılmazken, imar kanunu teklifine eklenen bir madde ile imar affı kapsamındaki binaların güçlendirilmesinin zorunlu hale getirildiğini belirten Alan, imar affı kapsamında 7,5 milyon bağımsız bölüme yapı kayıt belgesi verildiğini hatırlattı.
Alan, Bolu’yu örnek gösterdi. Bolu merkezindeki 26 bin 500 binadan 936’sının doğrudan fay hattı üzerinde bulunduğunu, bu sayının Türkiye genelinde 100 bini aştığını vurguladı. “Bunlar arasında İmar Affı’ndan yararlanan binalar mutlaka vardır. Bunları güçlendirsen bile ayakta kalma şansı yok. Kazık da çaksan ne yaparsan yap durduramazsın” diyen Alan, vatandaşların binanın güçlendirilmesine güvenmemesi gerektiğinin altını çizdi. Alan, sadece deprem değil, heyelan, kaya
düşmesi, dere yatağı gibi afet riski alanında bulunan binaların da aynı tehlikeyi taşıdığını ifade ederek, kanun teklifindeki 17. Maddenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
19 KİŞİ İÇİN YASA ÇIKARILIYOR
JMO Başkanı Alan’ın itiraz ettiği bir diğer madde, tasarım kontrolü ve gözetiminin zorunlu hale getirilmesi. Alan’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki verdiği, tasarımın kontrolü ve gözetimini yapan sadece 19 mühendis bulunuyor. Bu 19 kişi, kendi uzmanlık alanlarında yılda yaklaşık 30 bin binanın tasarım ve kontrol hizmetini yürütecek. Ücretleri ise 60 bin ile 100 bin TL arasında değişiyor. Alan, teklif yasalaşırsa, Van’ın Erciş ilçesinde basit bir ahır yaptırmak isteyen kişinin bile bu kontrolü yaptırması gerektiğini belirtiyor. Alan, bazı seçkinci mühendislere rant aktarma amacı taşıdığını söylediği maddenin metinden çıkarılmasını istedi.
“TREN HATTININ ALTINDA OBRUK OLUŞABİLİR”
JMO Başkanı Hüseyin Alan, 2022’de tamamlanması planlanan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren hattında
meydana gelen obruklar hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Alan, Eskişehir Sivrihisar ilçesine bağlı Sığırcık, Göktepe, Kaldırımköy ve Yeniköy köyleri arasındaki bölgede son birkaç yıl içerisinde 8 adet obruk oluştuğunu ve bu bölgenin Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren güzergahının Polatlı-Afyon kısmının sadece 1.5 kilometre güneyinde yer aldığını belirtti.
Hızlı trenlerin yüksek debili titreşimler yarattığını, üstteki örtü tabakası zayıfsa daha hızlı çökmelere neden olabileceğini vurgulayan Alan, “Bu bölgenin tamamı obruk oluşumuna uygun bir bölge. Tren hattının altında obruk oluşabilir” dedi.
Alan, daha önce, Ankara-İstanbul YHT güzergâhındaki bazı bölgeler için heyelan uyarısında bulunduklarını, uyarılarının dikkate alınmadığını ve Bakanlar Kurulu kararı ile meteahhit firmalara proje yapım bedelinin yüzde 40’ını aşan oranlarda fiyat artışı verildiğini hatırlattı. Alan, kamusal kaynakları israf eden bu öngörüsüzlük nedeniyle Ankara-İstanbul YHT yapım çalışmalarının hala bitirilemediğine vurgu yaptı, ayrıca 200 milyon dolarlık Tünel Açma Makinesinin 5-6 yıldır heyelan kütlesi altında bulunduğunu hatırlattı.
TREN HATTI VE OTOYOL FAYIN ÜZERİNDE BULUNUYOR
Öte yandan, Ankara-İstanbul YHT hattında Arifiye-Sapanca arasındaki kısmının Kuzey Anadolu fayının üzerinden geçtiğini vurgulayan Alan, “Olası bir depremde etkilenme olasılığı var” dedi. Bu tür çizgisel yapıların fay hattı boyunca değil dikine 90 derece kesecek şekilde yapılması gerektiğinin altını çizen Alan, yine Ankara-İstanbul otoyolunda da Sakarya nehrini geçtikten sonra Sapanca’ya kadar olan 25-30 kilometrelik bölünün doğrudan fay hattı üzerinde olduğunu söyledi. Alan, “Vatandaşın güvenli kullanabileceği yollar yapmak zorundayız” dedi.
KANAL İSTANBUL MARMARA’DAKİ TÜM PLAJLARI YOK EDECEK
Gazetecilerin Kanal İstanbul’a dair soruları üzerine bu konuda kapsamlı bir rapor hazırladıkları bilgisini paylaşan Alan, projenin hayata geçmesiyle bölgedeki yeraltı su kaynaklarının kirleneceği, olası bir depremden ciddi şekilde etkileneceği ve heyelanlar yaşanacağı uyarısında bulundu.
Ayrıca Kanal İstanbul projesinin kıyı erozyonuna yol açacağını söyleyen Alan, “Deniz suyu seviyesi yükselecek. Marmara kıyısındaki tüm plajlar yok olacak” dedi. Alan, Boğaçay “çılgın projesi” nedeniyle Antalya Konyaaltı plajının 17 metre geri çekilmesini örnek verdi.
Yoruma kapalı.