PİRHA- İstanbul Ataşehir Belediyesi’nden 4 Ekim 2019’da sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkarılan Melike Şahin, “Yasalara aykırı, haksız uygulamalara uygulamalara sessiz kalamazdım” dedi. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin de konuşan Şahin, “Ülkemizde kadınların çalışma hayatında uğradığı her türlü şiddetin aslında vücut bulmuş halidir işten çıkarılmam” ifadesini kullandı.
Sendikal faaliyetleri yüzünden Ataşehir Belediyesi’ndeki işine son verilen DİSK/Genel-İş Sendikası işyeri temsilcisi Melike Şahin, işten çıkarılma sürecini ve direnişini PİRHA‘ya konuştu.
Melike Şahin, İstanbul Ataşehir Belediyesi’nde DİSK Genel-İş Sendikası’na bağlı işyeri sendika temsilcisiydi. Şahin, sendikal faaliyetlerinden dolayı, güvenlik görevlisi DİSK Güvenlik-Sen Ataşehir Belediyesi baş temsilcisi Alişan İpşiroğlu ile birlikte 4 Ekim 2019 tarihinde Ataşehir Belediyesi’nden işten çıkarıldılar.
2019 Mayıs ayında, 23 işyeri sendika temsilcisi içinden, görev yerinin değiştirildiğini belirten Şahin, 4.5 yıl çalıştığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün tahakkuk biriminden belediye ana binasından belediyenin Kültür Müdürlüğü’ne bağlı bir birime danışma görevlisi olarak sürgün edildiğini söyledi.
“Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu’nun 24. Maddesi ‘iş yeri sendika temsilcisinin görev yeri kendi rızası dışında değiştirilemez‘ dese de Ataşehir Belediyesi yönetimi bu hukuksuz uygulamadan geri adım atmadı” diyen Şahin, bununla ilgili sendika ile birlikte dava sürecini başlattıklarını ifade etti.
“YASALARA AYKIRI UYGULAMALARA SESSİZ KALMADIM”
Melike Şahin dava ve direniş sürecini şöyle anlattı:
“Belediye binasında bildiri dağıtımı yaptık. O esnada belediye başkanı ve korumaları tarafından saldırıya uğradık, darp edildik. Sonrasında Ataşehir Belediye Başkanı’nın işten çıkarma tehditlerine maruz kaldım. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde ve sonrasındaki uygulamalarda yasalara aykırı uygulamalara karşı sessiz kalmadım, insana yaraşır koşullarda çalışmak ve yaşamak biz işçilerin en temel hakkıdır diyerek mücadelemi sürdürdüm. Maaşların düzensiz ödenmesi, iş sağlığı ve işçi güvenliği ile ilgili eksikleri dile getirdim.”
Ataşehir Belediyesi önünde direnişini sürdüren Melike Şahin, salı günleri ise CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde eylem yapıyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin de konuşan Melike Şahin, “Ülkemizde kadınların çalışma hayatında uğradığı her türlü şiddetin aslında vücut bulmuş halidir işten çıkarılmam” dedi.
“BİZ DİRENEN KADINLAR OLMAZSA HAYALİMİZDEKİ DÜNYAYI YARATAMAYIZ”
Şahin şöyle devam etti:
“Kapitalist sistemin yarattığı eril zihniyet kadını sürekli aşağıda gören, emeğini sömüren, her türlü baskıyı, tehdidi kendine hak gördüğünden her koşulda saldırıya devam ediyor. Ülkemizde kadınların % 90’nının çalışma hayatında her türlü taciz ve istismara uğradığı istatiksel rakamlarla da ortadayken, emek mücadelesinde ne kadar geride kaldığımızı görüyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde CHP’li Ataşehir Belediyesi’nin 2019 yılında imzaladığımız Toplu İş Sözleşmesi’ne kadar kadınlara izin vermemesi, kadınların süt izinlerini yasada ‘her gün 2 saat kullanır’ demesine karşın kadın işçinin tasarrufu bir haftada 2’şer saatlik iznin tek bir günde kullanması talebi dahi kabul edilmedi ve toplu iş sözleşmesinde yer almadı. Bahsettiğim gibi en temel insani taleplerde dahi kadını yok sayan, öteleyen, gerileten, kadının emeğini katmerli bir şekilde sömüren bu sistemle mücadele etmek, bu mücadeleyi büyütmek bizlerin elinde. Biz direnenler olarak kadınlar olmazsa, hayalini kurduğumuz o dünyayı yaratamayacağımızı biliyoruz ve bunun için de birer meşale oluyoruz aslında. Emeğin sömürüsüne karşı birlikte alanlarda direnerek zafere ulaşacağımıza olan inancımla, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun diyorum.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.