PİRHA-Saadet Partili ve Cansuyu Derneği Ankara Temsilcisi Mehmet Savaş’ın kendilerini taciz ettiğini belirten 3 kadın Ankara Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. Kadınlar, failin parti üyeliğinden istifa ettirildiğini belirterek, “Biz kadınlar birbirimizden güç alarak susmayacağız. Davamızın takipçisi olacağız” dedi.
Saadet Parti’li (SP) ve Cansuyu Derneği Ankara Temsilcisi Mehmet Savaş hakkında, kendilerini taciz ettiğini belirten 3 kadın suç duyurusunda bulundu.
Ankara Adliyesi’ne giden kadınlar, tacizin 8 Haziran’da düzenlenen bir seminerde yaşandığını aktardı. Suç duyurusunun ardından kadınlar, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 5 nolu Şube’de basın toplantısı yaptı. Toplantıya İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlükçü Hukuk Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Toplumsal Hukuk Ankara şubeleri, Ankara Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 5 No’lu Şube temsilcileri destek verdi.
Aralarında İHD Ankara Şube yöneticisinin de bulunduğu 3 kadının kurumsal bir seminerde Saadet Partisi üyesi ve Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Ankara temsilcisi Mehmet Savaş tarafından tacize maruz kaldığını belirten kadınlar Saadet Partisi ile bu durumu görüştüklerini ve partinin etkin bir tavır almak yerine sessiz sedasız olayın üzerini kapatmaya çalıştığını aktardılar.
Açıklama metnini tacize maruz bırakılan kadınlar adına kadınlarla dayanışmaya gelen ÖHD Ankara Şube Kadın Komisyonu Sözcüsü Çiğdem Kozan okudu.
“MEHMET SAVAŞ, KADIN ARKADAŞLARIMIZI ÇEŞİTLİ BAHANELERLE TACİZ ETTİ”
Kadınların 8 Haziran’da Mehmet Savaş tarafından tacize maruz kaldığını ifade eden Kozan şunları dile getirdi:
“Mehmet Savaş, kadın arkadaşlarımızı sohbet etme, tokalaşma gibi bahanelerle kurduğu temaslar sırasında tacize maruz bıraktı. Kadınlardan birinin Mehmet Savaş’ın kendisini tacize maruz bıraktığını tanımlaması ve anlatması üzerine, diğer kadınların da cesaret alarak anlatmasıyla, birden fazla kadının aynı kişi tarafından tacize maruz kaldığı açığa çıktı.”
TACİZ FAİLİ İSTİFA ETTİRİLDİ
Kadınların bugün Ankara Adliyesi’nde taciz faili hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da açıklayan Kozan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kadınlar günlerdir yaptıkları görüşmelerle çok yıpratıldı. Bu açıklamayı arkadaşlarımız adına sahipleniyor ve onlar adına, onların anlatımıyla paylaşıyoruz. Olaydan bir gün sonra, aynı seminere katılmış olan Saadet Partisi Milletvekili Abdulkadir Karaduman’la görüşme gerçekleştirerek durumu kendisine aktardık. Görüşmeye, olayın gerçekleştiği semineri düzenleyen çalıştığımız kurumun yöneticileri de yanımızda olduklarını beyan ederek dahil oldular. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman bu görüşmede taciz failini överek ‘GBT’sine bakmak lazım, daha önce böyle bir suç işlemiş mi ona bakmak lazım’ gibi faili aklamaya çalışan cümleler kurdu. Biz de bir milletvekiline, faillerin GBT’lerine bakılarak aklanamayacağını uzun uzun anlattık.
Bunun üzerine 10 Haziran Perşembe günü, Saadet Partisi Kadın Kolları’ndan iki yetkili ile görüştük. Olumlu, çözüme dönük geçen görüşmede, şahsın partiyle ilişiğinin kesilmesi ve ilişiğin niçin kesildiğinin de kamuoyu ile paylaşılması talebinde bulunduk. Gelinen süreçte, şahsın üyelikten istifa ettirildiğini öğrendik.”
TACİZİ KABUL ETTİ
Olaydan 3 gün sonra 11 Haziran Cuma günü, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yaşar ile görüştüklerini de söyleyen Kozan; şunları ifade etti:
“Hasan Yaşar’ın talebiyle, görüşme özel ofisinde gerçekleşti ve bizi haberdar etmediği halde gittiğimizde 2 arabulucu avukat ile karşılaştık. Hasan Yaşar, anlattıklarımızın taciz olduğunu kabul ettiği halde, ‘kurumun adının lekelenmemesi gerektiğini, 70’i aşkın ülkede çalışmaları olduğunu, kurumun adının lekelenmesini istemediklerini, Mehmet Savaş’ın pandemiden dolayı karantinada olduğunu, kendisiyle telefonda görüştüklerini, hiç kimse mağdur olmadan bu süreci çözmek istediklerini, görevden el çektirebileceklerini’ söyledi. Biz de kendisine; kurumun adının lekelenmemesi için faili görevden almaları gerektiğini, görevden el çektirmenin de bir tür aklama olacağını, kimsenin zarar görmemesi gibi bir çözüm olamayacağını, bizim zaten zarar gören taraf olduğumuzu söyleyerek, başka kadınların da zarar görmemesi, zarar görmüş başka kadınlar varsa onların da konuşabilmesi için kurumla ilişiğinin kesilme nedeninin de açıklanmasını talep ettik.”
“‘DELİLİNİZ VAR MI?’ DİYE SORDULAR”
Fail avukatlarının aynı zamanda arabuluculuk yapmaya çalıştıklarını ifade eden Kozan, “Anlattıklarımızın taciz olduğunu kabul ettikleri halde, vakayı doğrudan ispatlayacak bir belge olup olmadığını sordular. Kadın arabulucu/avukat, ‘beyanımızdan başka delil olmadığından’ sözleşmeden çıktığımız için artık beyanların esas alınamayacağını açık açık söyledi. Kadın avukat, görüşmedeki yaklaşımlardan rahatsız olarak nefes almak için odadan bir süreliğine dışarı çıkan arkadaşımızın arkasından giderek, ‘Tam olarak ne yaptı gösterir misiniz? Siz bu dernekte kaç kişinin çalıştığını biliyor musunuz? Deliliniz var mı? Dernek yetmişi aşkın ülkede bir sürü insana yardım yapıyor…’ gibi soru ve cümlelerle baskılayıcı bir biçimde ve sorgular nitelikte yaklaştı. Görüşme boyunca Cansuyu Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı ve avukatların manipülatif yaklaşımları sonucunda arkadaşlarımızdan biri sinir krizi geçirmesi üzerine görüşmeyi terk ettik. Dernek adına daha sonra bize herhangi bir iletişim kurmadılar, geri dönüş de yapmadılar” dedi.
“KADINLARIN TACİZDEN ŞİKAYETÇİ OLMASI YADIRGANIR HALE GELMİŞ”
Tacize maruz kalan kadınların çok yıpratıcı ve yorucu bir süreç yaşadıklarının altını çizen Kozan son olarak şunları aktardı:
“Bu süreçte bir kez daha gördük ki; erkeklerin kadınların bedenine büyük bir rahatlıkla temas ederek ya da temas etmeksizin sözlü ya da bakışlarıyla taciz etmeleri o kadar olağanlaştırılmış ki, kadınların bunlardan şikayetçi olmaları yadırganır hale gelmiş. Birden fazla kadının aynı erkek tarafından tacize maruz bırakıldığını anlatması bile bu kadar zorlayıcıyken, tacize maruz bırakıldığında yalnız olan, derdini kimseye anlatamayan tonlarca kadına hayatın nasıl zorlaştırıldığını biliyoruz.
“BİRBİRİMİZDEN GÜÇ ALARAK SUSMADIK”
Bu kadar kalabalık kurumsal bir toplantıda bile son derece sistematik tacizde bulunan bir failin başka kadınlara daha büyük zararlar vermiş olabileceğinden endişe duyuyoruz. Taciz faillerini görevden alarak kurumlarla ilişiğini kesmek yerine, görevden el çektirilmeleri aklamaya hizmet ediyor. Kadınların suç duyurularının karşılıksız kalması, faillere ceza aldırılamaması failleri güçlendirirken, kadınları susmaya sürüklüyor, güçsüzleştiriyor. Biz bu süreçte birbirimizden güç alarak susmadık, bize yapılanları olağan karşılamadık. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmiyor ve sonuna kadar davamızın takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.