PİRHA- İzmir’de emek, meslek ve demokrasi güçleri, Gezi davasında verilen hapis cezalarını protesto etmek için bir araya geldi. Yapılan açıklamada Gezi direnişinin bu ülkenin en kitlesel hareketi olduğuna dikkat çekilirken “Bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet umudunu kirletmenize asla izin vermeyeceğiz” denildi.
Gezi davasında çıkan karara ilişkin İzmir emek ve demokrasi güçleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP İzmir İl Örgütü, bileşenleri ve milletvekilleri de katıldı.
Yapılan protestoda “Hepimiz Gezi’deydik, Gezi’yi savunuyoruz” yazılı pankartı açılırken “Gezi’de düşene, dövüşene bin selam. Yaşasın devrimci dayanışma. Gün gelecek, devran dönecek, AKP, halka hesap verecek. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı
Ortak açıklamayı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
“KARAR HUKUKSUZ VE DAYANAKSIZDIR”
Açıklamada, AKP’nin iktidarını mutlaklaştırmak amacıyla Gezi direnişini karalamak istediği belirtilerek, “İki kez beraat kararı verilmiş olmasına rağmen kararların bozulması ve yeniden açılan davanın karara bağlanmasıyla Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası ve tutuklama kararı çıktı. Bu haklı ve onurlu direnişi paylaştığımız arkadaşlarımız için verilen kararlar hukuksuz ve dayanaksızdır” denildi.
“GEZİ KADINLARIN İSYANIYDI”
Gezi’nin bir ekoloji mücadelesi olduğu vurgusu yapılırken “Sokaklarda özgür ve korkusuz dolaşmak isteyen, emeği görünmez kılınan, değersizleştirilen, ekonomik, fiziksel, cinsel, psikolojik her tür şiddete karşı yaşamına, emeğine, bedenine sahip çıkan kadınların isyanıydı Gezi. Hayatın her alanını iktidarın siyasal İslamcı ideolojisi doğrultusunda dizayn etme, dinselleştirme girişimlerine karşı yaşamı, laikliği savunmaktı Gezi. Etnik köken, inanç, cinsiyet, cinsel yönelim temelli her tür ayrımcılığa, nefret söylemine inat bir arada barış içinde yaşayabilmenin imkanıydı Gezi. Meclisler, forumlar aracılığıyla eşit özneler olmanın, kendimiz hakkındaki kararlara katılmanın, yurttaşlığın, eşit, özgür, dayanışmacı bir yaşamın deneyimlenmesiydi Gezi. Bu karar aynı zamanda demokrasi, eşitlik, özgürlük, laiklik, barış isteyen milyonlarca insana tam da seçim sathına girildiği bir dönemde verilen bir gözdağıdır aynı zamanda. Bir kez daha altını çiziyoruz; Gezi direnişi kimsenin talimatıyla olmadı; Gezi direnişi, emekten, eşitlikten, özgürlükten, laiklikten, barıştan, demokrasiden yana olanların bu tahayyülü deneyimlediği kendiliğinden bir halk hareketiydi” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada son olarak Gezi direnişinin ve yargılanan isimlerin arkasında olunduğu belirtildi.
“YARGILANACAKLARI GÜN UZAK DEĞİL”
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ise, davanın hukuksuz olduğunu, Cumhuriyet Savcılığının, gizli tanıkları ortaya koyamadığını dile getirdi. Yücel, AİHM’den tutuklulukların hukuksuz olduğuna dair kararlar verildiğini hatırlatarak, kararların görmezden gelinmesi için ise dosyaların birleştirildiğine işaret etti. Gezi’de katledilenlerin failleri yerine Gezi’ye katılanlara cezalar verildiğini ifade eden Özkan mahkeme kararlarıyla yurttaşın baskı altına alınmak istendiğine dikkat çekti. Özkan, “Devran dönecek siz de avukatlara adalete ihtiyaç duyacaksınız demiştik ama benzerleri yakalandıklarında ilk söyledikleri şey ‘avukatımı istiyorum’ oldu. Çok uzak değil. Bu dönemi yaşatanlar bir gün yargı karşısında hesap vermek zorunda kalacaklar. İşte o zaman savunma hakkının peşinde koşanlar onlar olacak” dedi.
Açıklama sloganlarla son buldu.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.