PİRHA- İzmir Buca’da bulunan Alevi Bektaşi İnanç Derneği, Maraş Katliamı’nın 40’ncı yıl dönümünde katledilenleri andı. Babamansur Ocağı dedelerinden Ali Haydar Kurt’un delil uyandırması ve katledilenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasından sonra kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
İzmir Buca’da bulunan Alevi Bektaşi İnanç Derneği, Maraş Katliamı’nın 40’ncı yıl dönümünde katledilenleri andı.
Babamansur Ocağı dedelerinden Ali Haydar Kurt’un delil uyandırması ve katledilenler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasından sonra kısa bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Çok sayıda yurttaşın katıldığı anmada katledilenler anısına şiir dinletisi sunuldu. Anmaya konuşmacı olarak katılan Maraş Katliamı tanığı Sait Sağmak, “Maraş Katliamı’nın hesabını sorsaydık bunlar Sivas Katliamı’nı yapmaya cesaret edemezlerdi. Devleti bu katliamlarla yüzleştireceğiz” dedi.
“YAN YANA GELMEKTEN, BİRLEŞMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK”
Çok sayıda yurttaşın katıldığı anmada, Alevi Bektaşi İnanç Derneği Başkanı Zeynel Abidin Yıldız kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldız, “Bizlerin bir araya gelmesi için tekrardan bir Maraş, Sivas olmasına gerek yok. Tarihten bu yana yaşanan katliamlar açıkça ortada. Artık birleşmekten, yan yana gelmekten başka bir çaremiz yok. 78’de başarılı olur iseler 80’i gerçekleştireceklerdi. Bunu da Aleviler üzerinden gerçekleştirmek istediler. Maraş’a gidip canlarımızı anmak istiyoruz, provakasyon yapıyorlar ve izin vermeyeceğiz diyorlar. Keşke 1978’de Alevilere saldırıp katleden o faşistlere de izin vermeseydiniz” diye konuştu.
“MARAŞ’IN HESABINI SORSAYDIK, SİVAS’A CESARET EDEMEZLERDİ”
Maraş Katliamı’nın tanığı ve direnişçilerinden olan Sait Sağmak ise, Alevilere karşı birçok katliamın Cumhuriyet döneminde gerçekleştiğinin altını çizerek katliamla yüzleşilmesi çağrısında bulundu. Maraş’ta karşılaştığı katliam biçimlerini anlatan Sağmak şunları vurguladı:
“Bu katliamlara belki de en açık olarak Yavuz döneminde 40 bin Alevinin katledilmesiyle başlamışlar. O günden bu yana periyodik olarak Aleviler ötekileştirilir ve katledilir. Osmanlı döneminde Alevi katliamları resmi olarak yapıldı. Meşru görülüyordu. Cumhuriyet dönemine geldiğimiz zamanda Alevi ve bir de Kürt katliamları eklendi. Bunu da gayri resmi ve çetelere yaptırıyor. Devlet katliamlarla yüzleşmediği sürece diğer bundan sonraki katliamları önlemek mümkün değildir. Devlet sadece Alevi değil, Kürt, Ermeni ve diğer katliamlarla yüzleşmediği sürece ülkeye demokrasi gelmez. Alevilerin kimliklerini tanımaz, bu mücadele ile olur. Maraş Katliamı’nın hesabını sorsaydık bunlar Sivas Katliamı’nı yapmaya cesaret edemezlerdi.”
Anma deyişler ve şiir dinletisi ile son buldu.
PİRHA / İZMİR
Yoruma kapalı.