Alevi Haber Ajansi

İzmir TGS Başkanı Hüner: Her türlü yasal haklarımız elimizden alındı

PİRHA – 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle PİRHA’ya konuşan TGS İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Hüner, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nden elde edilen hakların ellerinden alındığını belirterek, işsizlik ve cezaevi kıskacıyla karşı karşıya olduklarına dikkat çekti. Hüner, iktidara çağrıda bulunarak, ortak devlet kuralları dahilinde düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Türkiye’de gazetecilere yapılan baskılar devam ediyor. 2019 yılında 500 gazeteci işsiz kaldı, 90’ı aşkın gazeteci ve medya çalışanı ise gazetecilik faaliyetlerinden dolayı Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Medya yapılanmasının yüzde 95’i iktidarın kontrolü altında bulunurken muhalif basına yönelik cezalar ise hız kesmeden devam ediyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Hüner, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü PİRHA’ya değerlendirdi.

“GAZETECİLER VE AYDINLAR CEZALANDIRILIYOR”

Türkiye’de basın özgürlüğünden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Hüner, Anayasada yer alan ‘basın ve ifade özgürlüğü vardır’ ifadesini hatırlatarak, bugün yaşanan ortamda hukuk ve adaletin bağımlı olduğunun, özgür olmadığının altını çizdi.

Hüner, iktidarın halkın gerçekleri öğrenmemesi için gazetecilere, aydınlara bir takım cezalandırma yöntemini tercih ettiğini belirterek, “Gazetecileri, aydınları halka yol gösteren insanları bir kez dahi dinlemiyorlar, kafalarına göre kendi dünya görüşlerine göre davranıp onları hain ilan edebiliyorlar. Fikirlerini düşmanca görüyorlar ve buna göre ceza davaları açıyorlar. O açıdan fikir ve ifade özgürlüğünü, vatandaşın sorunlarını gazeteciler yazamıyor. Zaten fikir ve ifade özgürlüğü gazetecilerin bir özgürlüğü değil yurttaşın bilgi ve haber edinme hakkından doğmuştur. Maalesef bizi yönetenler yine halkın bir takım gerçekleri öğrenmesini istemediği için gazetecileri, aydınları cezalandırma yolunu tercih ediyorlar” dedi.

“İKTİDAR TEK TİP MEDYA VE GAZETECİLİK YARATMAYA ÇALIŞIYOR”

Basının daraltılmaya, gazetecilerin işsiz bırakılmaya ve cezaevine atılmaya çalışıldığını kaydeden Hüner, “Bunlar ülkemizde demokrasi sorununu gündeme getiriyor. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde Türkiye dediğiniz zaman demokrasi soru işareti olan bir ülke konumundayız. Bu da biz gazetecileri üzüyor” ifadelerini kullandı.

İktidarın tek tip bir medya ve gazetecilik yaratmaya çalıştığını belirten Hüner, “Ne kadar tek tip bir gazetecilik ya da televizyonculuk yaparsanız yapın yurttaşlar izlemiyor. Yurttaşlar kendi yaşadıkları sıkıntıları gazetelerde ve televizyonlarda görmek istiyor. Halk mutsuz, o mutsuzluğu da yetkililere ulaştırmanın kanalı gazeteler ve televizyonlardır” dedi.

“1961’DE GAZETECİLERE ÖNEMLİ HAKLAR SAĞLANDI, PATRONLAR KARŞI ÇITI”

Halkın haber alma hakkının engellenemeyeceğini belirten Halil İbrahim Hüner, “Ne kadar basına baskı uygularsanız uygulayın bugün sosyal mecralar çok gelişmiştir. İnternet ortamı çok gelişmiştir, insanlar bunu bir şekilde görüyorlar ve yayıyorlar. Başarılı olamazsınız” ifadelerini kullandı.

Hüner, Hitler Almanyası’nda Goebbels’in, ‘Basın tek ses çıkaran bir piyano olsun istiyorum. Farklı sesler çıkaran piyanoda sesler olursa kırar atarım’ sözünü hatırlatarak, onların başarısız olduğunu, tarihin tekerrür ettiğini kaydetti.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 1961 yılında o dönemin gazetecilerine çok önemli haklar sağlandığının altını çizen Hüner, 10 Ocak’ın önemini şöyle açıkladı:

“10 Ocak 1961 yılında o dönem gazeteciler için çok önemli haklar sağlandı. Onun üzerine 9 gazete patronu, ‘Kardeşim bunlar bizi çok büyük bitiriyor. Siz gazeteciye 30 gün izin veriyorsunuz, ücretini peşin veriyorsunuz, 8 saat çalıştırmaya zorluyorsunuz. Biz sıkıntıdayız’ diye ortaklaşa bir metin kaleme alarak üç gün gazetelerini basmama kararı aldılar. Onun üzerine Gazeteciler Sendikası çatısı altında çalışanlar, genel yayın yönetmenleri, gazeteciler, matbaacılar bir araya gelerek bir gazete çıkardılar. Dediler ki’ Biz hakkımızı sonuna kadar savunuyoruz. Birlikteyiz, direneceğiz’ Üç gün geçmeden patronlar geri adım atmak durumda kaldı. O günden sonra 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı oldu.”

“GAZETECİLER CEZAEVİ KISKACIYLA KARŞI KARŞIYA”

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanan bugün de birçok gazetecinin yasal haklarının elinden alındığını, işsiz bırakıldığını ve cezaevi kıskacıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Hüner, Şu anda Çalışan Gazeteciler Günü değil Çalışmayan Gazeteciler Günü olarak kutladıklarını söyledi.

TGS olarak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü, ‘Çalışmayan gazetecilerle mücadele gününe’ dönüştürmek istediklerini söyleyen Halil İbrahim Hüner, “Bundan sonra dipten ayağa kalkma günü ilan edelim. Zaten özgürce yazamıyoruz, aşımız, işimiz elimizden alınıyor hiç olmazsa sınıfsal mücadeleyle bir araya gelip mücadele edelim” dedi.

1961’de gazetecilere sağlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün bir daha gelmeyeceğini kaydeden Hüner, çünkü basının bir yasasının, tanıtımının olmadığını belirterek, iktidarın istediği zaman işçi olarak nitelendirdiğini, istedikleri zaman ‘siz basın mensubusunuz’ dediklerini kaydetti.

Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Hüner, iktidara çağrıda bulunarak, ortak devlet kuralları dahilinde düzenlemelerin yapılmasını istedi.

PİRHA/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak