- PİRHA-Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Kureyşan Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül ve Eğitim Sekreteri Baba Mansun Ocağı Piri Eren Yıldırım ile PSAKD Genel Başkan Yardımcısı Ersin Erdemir’in de içinde bulunduğu Varto’da yaşayan pirlerle beraber bugün Baba Mansur ocağı Piri Seyit Nesimi’nin türbesini ziyaret etti.
Önceki gün Varto’ya hakka yürüme erkanı eğitimi için giden Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Kureyşan Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül ve Eğitim Sekreteri Baba Mansur Ocağı Piri Eren Yıldırım ile PSAKD Genel Başkan Yardımcısı Ersin Erdemir’in de içinde bulunduğu Varto’da yaşayan pirlerle beraber bugün Varto’nun Raqasan-İçmeler köyünde bulunan Baba Mansur ocağı Piri Seyit Nesimi’nin türbesini ziyaret etti.
Kapısında Seyit Nesimi’ye ait “İYİLER İYİDİR” sözünün asılı bulunduğu türbeyi niyaz eden Aleviler “Pir Baba Mansur evlatlarından Seyit Nesimi’nin türbesine niyaz olduk. Seyit Nesimi’nin yüzü suyu hürmetine Hak bizi doğru yoldan ayırmaya, cümle canların ne muradı varsa vere… Ya Hak Ya Seyit Nesimi” yakarışları yapıldı.
“İYİLER İYİDİR” SÖZÜ NEREDEN GELİYOR?
Bir gün kaymakam Seyit Nesemi’ye takılır ve sorar “Aleviler mi iyidir, yoksa Sunniler mi?” Seyit Nesemi bu soruya gülümseyerek cevap verir. “Ne Aleviler iyidir, ne de Sunniler iyidir. İyiler iyidir” der.
Derinliği olan bu söz toplumda karşılık bulur. Ve türbenin girişinde hak ettiği yeri alır. İYİLER İYİDİR.
SEYİT NESİMİ’NİN (NESEMİ SERTKAYA) KISA HAYAT HİKAYESİ
Anne adı Seyit Fidan baba adı Seyit Hasan olan Seyit Nesimi Erzincan’ın Mamahatun ilçesinin Dere köyünde 1860 yılında dünyaya gelir.
Daha 7 yaşında iken babasını kaybeder. Annesi evlenip Sobek köyüne yerleştiği için Seyit Nesemi 12 yaşına kadar amcası Seyit Hüseyin’in yanında kalır. Amcası Pir Nesemi’yi yanına çağırarak; “bak oğlum sen artık büyüdün sana bakamıyorum kendi başının çaresine bak. Git İstanbul’a taliplerinin yanına orda geçimini yaparsın” der. Bunun üzerine Nesemi kız kardeşi Xanarzin’i alıp İstanbula gider.
İstanbulda beli bir süre kaldıktan sonra Erzincan’ın Mağara köyündeki taliplerinin yanına gider
Orada akrabası Şahismail’in kızıyla evlenir. Bir süre sonra eşi hakka yürür. Eşinin hakka yürümesinden sonra Seyit Nesimi çocuklarını alıp Elbistana dönemin önde gelen isimlerinden İbil Ağa’nın yanına yerleşir. Burada da yedi yıl kaldıktan sonra Hınıs’ın Kosa Köyü’ne gider ve oradan da tahminen 1940 yılında, Muş/Varto’nun Raqasan Köyüne (yeni ismi İçmeler köyü) yerleşir. Burada köylüler, İbrahim oğlu Gedik Ağa’nın kendisine verdiği arsa üzerinde imece usulü bir ev yaparlar.
Seyit Nesemi hayatı boyunca çok çile çekmiş ve çok kerametleri olan ermiş bir insan olarak bilinir. Buna rağmen kimseye muska yapmaz, ip bağlamaz, dua etmezmiş. Fotoğraflardan da görüleceği gibi Seyit Nesimi’nin mezarı vasiyet ettiği üzere topraktan yüksek değil, dümdüzdür. Yaşamı boyunca da tıpkı mezarında olduğu gibi evrende hiçbir canlının üstün olmadığını taliplerine anlatmış ve bu eşitliği bozmamak için de hiç kimseye dua da, beddua da etmemiştir.
Gerekli olmadıkça konuşmadığı söylenen Seyit Nesimi’nin dönemin önemli isimlerinden Qulğan Efendi, Seyit Mehmet, Seyit Evdıla ve Seyit Cafer ile derin sohbetler ettiği söylenir.
19-01-1948 yılında hakka yürüyen Seyit Nesimi’nin türbesi Türkçe ismi İçmeler olan Raqasan Köyü’ndedir. Ermiş bir bilge olarak bilinen Seyit Nesimi’nin türbesi başta Alevi toplumu olmak üzere birçok kesim tarafından günümüzde de yoğun olarak ziyaret ediliyor. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen insanlar tarafından türbesi ziyaret ediliyor. (Haber Merkezi)
Yoruma kapalı.