PİRHA-İstanbul’da 1 Mayıs mitingi Maltepe Meydanı’nda yapıldı. 3 işçi tarafından 3 dilde okunan açıklamada, “Sömürünün çarkları milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürülmeye çalışılıyor. Güvenceli-kadrolu çalışma hakkımız yok sayılıyor, güvencesiz istihdama mahkûm olmamız bekleniyor” denildi.
İstanbul’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) çağrısıyla işçiler, emekçiler 1 Mayıs için Maltepe’de buluştu.
Maltepe’deki 1 Mayıs mitingine gelmek isteyenler sabahın erken saatlerinde 2 ayrı kolda buluştu. Davul zurnalar ve pankartlarla kortejlerdeki yerini alan on binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına ve zamlara karşı isyan ettiler.
“Zamlara, yoksulluğa, sömürüye karşı birleşelim” diyen işçi sendikaları, mahkum bırakıldıkları sefalet ücretine hayır diyen işçiler mücadele çağrısı yaptı.
Kortejde yerini alan set emekçileri çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi. Gezi davasında çıkan mahkumiyet kararına tepki gösterildi. TMMOB, “Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza, Gezi onurumuzdur” pankartı taşıdı.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği, “Ne geçmiş tükendi ne yarınlar”, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ise “Zamlar, sansür, kovulma, karşı çıkanlar yan yana” yazılı pankartla yürüdü.
Mor Dayanışma da “Sömürüsüz, eşit ve özgür yaşayana dek bitmeyecek bu isyan” pankartını açtı.
TMMOB bileşenleri de alana geldi. Mitingde Gezi Davası’nda hapis cezası alıp tutuklananlar unutulmadı. TMMOB, “Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Gezi onurumuzdur” yazılı pankartla alana girdi. Kortejde “Direne direne kazanacağız” ve “Her yer Taksim her yer 1 Mayıs” sloganları atıldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu miting alanındakileri selamlayarak konuştu. Çerkezoğlu,“Özledim meydanlardan buluşmayı. Baharı özledik. 1 Mayıs umuttur dedik bu meydanda toplandık. Meydana gelmek isteyen yoldaşlarımız daha alana bile gelemedi. Bu meydanda en çok ihtiyacımız olan şeyin birbirimizin gözlerini bakmak, yumruklarımızı kaldırmak. Bu adalet düzeni hep birlikte değiştireceğiz” diye konuştu.
KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de Gezi Davası’nda tutuklananlara selam yollayarak konuşmasına başladı. Herkesin 1 Mayıs Bayramı’nı kutlayan Bozgeyik, “Bu hukuksuzluğun, adaletsizliğin hesabını soracağımıza söz veriyoruz. Bu baskıcı otoriter iktidarı uyarmaya çalışıyoruz. Zamlara, adaletsizliğe hep birlikte dur diyoruz. Bugün ülkemizde genç işsizlik aldı başını gidiyor. İşçi cinayetlerinde katliam yaşanıyor” dedi.
AÇIKLAMAYI 3 İŞÇİ OKUDU
Katılan tüm işçi ve emekçiler adına açıklama Türkçe, Arapça ve Kürtçe ortak okundu. Betül Oral Türkçe, Adem Merestavi Arapça, Heval Bozdağ’ın ise Kürtçe okuduğu metinde şunlara yer verildi:
“Bugün 1 Mayıs, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günüdür. 1 Mayıs tüm dünyada, bu meydanda ve ülkenin her yerinde coşkuyla, umut ve heyecanla kutlanıyor. Umudumuzu, kararlılığımızı ve mücadele azmimizi Gezi davasında yeni bir AKP darbesiyle cezalar vererek bastırmak istediler. Hep birlikte daha gür haykırıyoruz, Gezi bütün ülkenin yüz akıdır, direniş sembolüdür. Geleceğimize sahip çıkma iradesidir. Bu karanlık gidecek, Gezi kalacak. Gezi’yi dün savunduk, bugün savunuyoruz, yarın da savunacağız. AKP ve yargısı emekçilerin ve halklarımızın özgürlük mücadelesine engel olamayacak. Gezi her yerde, Gezi burada, Gezi bizleriz, Gezi milyonlardır. Gezi ruhunu hapsedemeyecekler! Ne Taksim yasağı ne Gezi davasında verilen cezalar gidişlerini engellemeye yetmeyecek, gidecekler. Yıllardır emeğimizle, alın terimizle insanca çalışma, insanca yaşama mücadelesi veriyoruz. Ancak durumumuz her gün biraz daha kötüleşiyor. Ekmeğimiz her geçen gün küçülüyor.
Sömürünün çarkları milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürülmeye çalışılıyor. Güvenceli-kadrolu çalışma hakkımız yok sayılıyor, güvencesiz istihdama mahkûm olmamız bekleniyor.
Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkımız ortadan kaldırılıyor, KHK’lar ve geçici 35. madde eliyle on binlerce kamu emekçisi hukuksuzca ihraç ediliyor. Sendikalı oldukları için binlerce işçi işten çıkarılıyor.
“BU DÜZEN YAŞAMI, GEZEGENİ TEHDİT EDEN FELAKETE DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Bu düzen yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Gölgesini satamayacağı ağacı kesen kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor. Nükleer, termik, jeotermik santraller, siyanürlü maden aramaları, atmosfere, toprağa salınan zehirli gazlar, zehirli atıklar ekolojik krizi derinleştiriyor, yeni pandemilere yol açıyor. Emperyalist savaşlar her geçen gün daha geniş coğrafyalara yayılıyor, savaşın alevleri işçi ve emekçileri yakıyor. Milyonlarca insan yerinden yurdundan olup göç etmek zorunda kalıyor, şehirler yakılıp yıkılıyor.
Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor. Seçme, seçilme hakkı yok sayılıyor, belediyelere kayyumlar atanıyor, vekiller cezaevlerine konuyor, cezaevleri tabutluğa ve işkence merkezlerine dönüştürülüyor, kitlesel tutuklamalar hız kesmiyor, bir kez daha parti kapatma davaları ile halk iradesine ipotek konmak isteniyor.
“SAVAŞ VE İŞGALLER EKMEĞİMİZİ KÜÇÜLTÜYOR, İŞSİZLİĞİMİZİ BÜYÜTÜYOR”
Şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Savaş ve işgallerle ekmeğimizi küçültüyor, işsizliğimizi büyütüyor, talanların yolunu açıyorlar. İnkârcı ve imhacı siyasetle barış imkânını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Kürt sorununu çözümsüz kılarak toplumsal gerginliklerden nemalanmak, rant elde etmek, kutuplaşma üzerinden iktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar. Sınıfsal eşitsizliklerin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor, kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor.”
Mitingte Kardeş Türküler de sahneye çıktı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.