Alevi Haber Ajansi

İnci Aral’ın yeni kitabı ‘Sevgili’: Hem sevginin, hem de Türkiye’nin hikayesi-VİDEO

PİRHA- Yazar İnci Aral’ın Yılmaz Güney’in yaşamından esinlendiği Kırmızı Kedi yayınlarından çıkan ‘Sevgili’ kitabı raflardaki yerini aldı. Kitabının bir sevgi, sadakat ve dayanışma hikayesi olduğunu belirten Aral, aynı zamanda Türkiye’nin de hikayesi olduğuna dikkat çekiyor.

İnci Aral ile Brüksel’de yollarımız kesişti. Özenli, disiplinli bir yazar Aral. Sohbet ederken her hareketinden anlıyorsunuz bunu. Aynı zamanda kurgularını anlatırken, kitaptaki olaylar döngüsüne hapsediyor insanı. Koşup kitabı alasınız, bir solukta bitiresiniz geliyor. Kitabın çıktığı gün konuşuyoruz kendisiyle. Dolayısıyla kitabı okumadan. İnci Aral’ın Sevgili kitabının çıkış hikayesi de oldukça ilginç.

“YILMAZ GÜNEY HEM SİNEMACI, HEM DE POLİTİK BİR FİGÜR”

“Ben hiçbir zaman tek bir kişinin hayatı üzerinden anlatmadım. O insanı bulunduğu toplumla, çevresi ile ayaklarını nereye basıyorsa o ortam içerisinde her zaman anlattım. Yılmaz Güney’i de tabii böyle anlattım“ diyerek başlıyor Aral sözlerine. Devamında ekliyor:

“Bir kere Yılmaz Güney çok başarılı bir sinemacı olduğu kadar politik bir figür. İkincisi; bu ülkenin bütün kahrını sonuna kadar çekmiş yaşamış bir figür. Ve Türkiye sinemasının da övündüğü bir figür. Onun hayatının 1965 ile 1985 yılları arasında, yani ölümüne kadar geçen 20 yıllık süreci anlatıyorum. Ki bu içerisinde iki darbe olan, 20 yılının 10 yılını zindanlarda ve hapislerde geçirdiği bir süreç.“

Kitabının aynı zamanda bir evlilik hikayesi olduğunu belirtiyor Aral. Bir sevgi, sadakat ve dayanışma hikayesi olduğunu ifade ediyor. Okurun da severek okuyacağını düşünüyor. Fakat Aral kitapta Yılmaz Güney karakterinin ismini değiştirmiş. Hikayenin ise ,“Yılmaz Güney hikayesi olduğu çok belli“ diyor. Kitabın arka kapağında Yılmaz Güney’den bir alıntı da bulunuyor.

YÖNETMEN COSTA GAVRAS’A YAZILAN SENARYO ROMANA DÖNÜŞÜYOR

Aral’ın Sevgili kitabının oluşma fikri, ünlü yönetmen Costa Gavras’ın Yılmaz Güney hakkında yapmayı düşündüğü film için  senaryo çalışmaları ile başlıyor. Yılmaz Güney’in Yol filmi, 1982 Cannes Film Festivali’nde Costa Gavras’ın Kayıp filmiyle birlikte Altın Palmiye ödülü almıştı. Gerisini ise Aral şöyle anlatıyor:

“2000 yılında Fatoş Güney ile birlikte bir senaryo çalışması yaptım. Fatoş’un bana aktardığı çok önemli bilgiler vardı. Bu film çekilemedi. Costa Gavras çekecekti. Ama Costa Gavras yan çizdi biraz. “Ben bir evlilik hikayesi istiyorum“ dedi. Sonra ben Fatoş ile konuştum. Bunu roman yapmak istediğimi söyledim. Onun da tek koşulu ismini değiştirmemdi. Roman kurgusu olsun diye. O nedenle ismi değiştirdik. Her şeyi ile onların hikayesi.“

İki darbe arasında hapislerde geçmiş bir dönemi aktardığını belirten Aral, Fatoş Güney’in onu hiç bırakmadığını hayranlıkla anlatıyor: “Nereye giderse, hangi cezaevine giderse gidip o şehre yerleşmiş. Sürekli ona sahip çıkmış. 16 yıllık evliliklerinde sadece 3-3.5 yıl beraber oldukları bir evlilik yaşamışlar. Büyük bir sevgi ve sadakat hikayesi.”

“BİR SANATÇININ YOK EDİLİŞİNİN HİKAYESİ”

Kitabının aynı zamanda Türkiye’nin de hikayesi olduğuna dikkat çeken Aral, şunları belirtiyor:

“O iki darbe arasındaki, darbeden de sonra Türkiye’nin ne kadar berbat yönetildiğini, daha doğrusu yönetilemediğini, insanlarına nasıl görülmemiş zulümler uyguladığını, dünya çapında bir sanatçıyı da nasıl yok etmeye çalıştığının hikayesi.”

Sevgili kitabından sonraki projelerini soruyoruz. Bir çok projesi olduğunu, fakat önceliği çocuk kitaplarına vermek istediğini ifade ediyor. Zira bir de torunu olmuş Aral’ın. Bu durum haliyle onu çocuk kitaplarına yönlendirmiş. Şu anda ön planda çocuklar için 2-3 kitap yazmak istediğini belirtiyor.

Kitabın Arka kapak yazısı:

 “Arkadaşlar! Dışarda bir şeyler oluyor, farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?”

Yılmaz Güney

Işıklar her söndüğünde beyazperdede inatçı bir umut yaratan, karanlıkları aydınlığa çıkartmak için topluma bir çift asi göz armağan eden, halkın sevgilisi haline gelmiş devrimci bir sanatçı… Türkiye’nin, bugünlere nasıl geldiğimizi gösteren çalkantılı bir dönemi… Özgürce yaratma ve var olma savaşı veren aykırı sinema adamının, ülkesinin çetin gerçekleriyle, adım adım ilerleyen trajik ama onurlu bir çatışmaya sürüklenişi… Ve bu unutulmamış serüveni aynı inatçı umutla, aynı asi sadakatle taçlandıran büyük bir aşk… Sevgili, gerçek kişilere fakat edebi kurguya dayalı, acı bir umudun ve yalın sevginin romanı.”

Elif SONZAMANCI

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak