PİRHA-Alevi Bektaşi İnanç Kurulu, dilde ve ibadetteki asimilasyona karşı hakka yürüme erkanı derslerine Muş Varto’da devam etti. İstanbul’dan giden Alevi İnanç Kurulu Başkanı Hüseyin Güzelgül ve Eğitim Sekreteri Eren Yıldırım’ın anlatımı ile devam eden katılımın yoğun olduğu eğitime katılanlara sertifikaları verildi.
Alevi Bektaşi İnanç Kurulu pirler, analar, baba erenler ve zakirlerin katılımıyla 9 bölgede toplantılar gerçekleştirmiş ve sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaşmıştı. Bu bildirgede hakka yürüme erkanının hazırlanması için kurulan komisyon eğitimlerine devam ediyor. İlki İstanbul’da gerçekleşen eğitimlerinin bu defa ki ayağı Muş’un Varto ilçesinde yoğun katılım ile gerçekleşti.
Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Hüseyin Güzelgül ve Eğitim Sekreteri Eren Yıldırım ile PSAKD Genel Başkan Yardımcısı Ersin Erdemir, dede, ana, talip, pir ve Pir Haber Ajansı çalışanları katıldı.
TEOG BİRİNCİLERİNE PLAKET VERİLDİ
Katılımın yoğun olduğu hakka yürüme erkanındaki açılış konuşmasını Pir Hüseyin Güzelgül yaptı. Güzelgül, Alevilerin yüzyıllardır kendi kimlikleri, inançları ile devlette görev almadığını, ötekileştirilip yok sayıldığını söyledi. “Dağ köylerinde, Alevi köylerinde yaşayan çocuklar yer edinmekte de zorlanmışlardır. Son yıllarda özellikle de Alevi çocuklarına eşit fırsat yaratılmadığından bilgilerini, zekalarını ortaya çıkaracak bir yer edinememişlerdir. Devlet Alevi çocuklarının eğitimden eşit yararlanmasına engel olmuştur” diyen Güzelgül ardından da TEOG’da birinci olan Varto’lu Ezgi ve Eda Bektaş’a plaketlerini sundu.
“KİMLİĞİNE SAHİP ÇIKAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRİN”
Pir Güzelgül, plaket verdikten sonra da “Hızır yar ve yardımcıları olsun” diyerek anne babalara şu öneride bulundu:
“Alevi ana babalarına, dedelere çok iş düşünüyor. Çocukları kimliğine sahip çıkan bir genç olarak yetiştirmeliyiz. Kendi kimliğine sahip çıkmayan çocuklar hem okul hem de toplumda daha çok eziliyorlar. Çocuklarımıza bu kötülüğü yapmayalım. Çocukları kız erkek demeden ayrımsız okutmalıyız.”
Güzelgül, TEOG birincilerine plaket verdikten sonra Alevilerin yaşadığı sıkıntılardan bahsederek, kurulan Alevi Bektaşi İnanç Kurulu ile asimilasyona karşı mücadele edeceklerini vurguladı.
ASİMİLASYONA KARŞI HAKKA YÜRÜME ERKANI
Güzelgül Alevilerin üzerindeki baskıları şu sözlerle anlattı:
“Pir talipsiz talip de pirsiz kaldı. Aleviyim dediğinde çoğu işyerinden atılır, rencide edilirdi. Çocuklar ‘Alevi’ olduklarını söyleyemezdi. Hakka yürüyen canlarımızı camiye götürdüklerinde namaz kılmazlar. Şimdi dünyaya açılmışız. Avrupa’nın her ülkesinde kürsüler açılmıştır. Mezarlık yerleri ayrılmıştır. Ama Türkiye’de Aleviler kendini gizliyor çoğu da asimilasyona uğruyor. O yüzden özümüzden kopmuşuz. Biz de asimilasyonu ne şekilde önleyebiliriz? Nasıl yaşayıp yaşatabiliriz diyerek yola çıktık. Ne şekilde Alevileri yan yana getirebiliriz, o görevi bize verdiler. Dergah ve ocakları temsilen 12 bölge tespit edip bölge toplantıları yaptık. Çalışmalarımızı yürütüyoruz. 87 PSAKD şubeleri, 117 Alevi Kültür Dernekleri 44 HBVKV, 37 tane bağımsız Alevi kurumları ile Alevi Bektaşi İnanç Kurulu olarak yola çıktık.”
Hakka yürüme erkanında en önemli noktanın herkesin anladığı dilden ibadetini yapması olduğunu vurgulayan Güzelgül, “Bizim kıblemiz de insandır. Biz sevgi üzerine var eylemişiz gönlümüzü. Alevi literatürünü yavaş yavaş öğreneceğiz” ifadelerini kullandı.
“İBADETLERİMİZ GİBİ HAKKA YÜRÜME ERKANLARI DA CEMAL CEMALEDİR”
Eğitime katılanlara program dosyası dağıtıldıktan sonra Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Eğitim Sekreteri Eren Yıldırım söz aldı.
Yıldırım, “Yüzyıllardır asimile etmeye çalışıyorlar. En etkili ayaklarından biri de dil. Hem dilimizi hem de inancımızın dilini kullandırmamaya devam etti. Hakka yürümedeki dilin asimile edilmesinin önüne geçmektir. Camide sünniler namaz kılıyor. Kilisede ibadetlerini nasıl yapıyorlarsa cenazelerini de aynı şekilde yapıyorlar. Havra da da, sinagogda da. Ama cemevilerinde ibadet cemal cemale iken, hakka yürümede sünni ritüelleri ile yaşıyoruz” dedi. Tüm bunlardan dolayı hakka yürüme erkanında da ibadet yaparkenki gibi cemal cemale olunması gerektiğini söyleyen Yıldırım, erkanın, sağ elin gönül kabesinde olarak ve herkesin kendi anladığı dilde yapması gerektiğini vurguladı.
Dil kadar dilin düzgün kullanılmasının da önemli olduğunu ifade eden Yıldırım, diksiyonun önemine değindi.
RAZILIK, GÜLBENG VE ERKAN BÖLÜMÜ
Hakka yürüme erkanını da tertip düzenin önemini de anlatan Yıldırım, ardından da hakka yürüme erkanın Razılık, Gülbeng ve Erkan olmak üzere üç bölümden oluştuğunu söyledi. Razılık ve gülbeng bölümünde hakka yürüme erkanını yürütenin kendi bölgesine göre değişikliğe uğrayabileceğini söyleyen Yıldırım, ‘Erkan’ bölümünün ise aynen uygulanması gerektiğini vurguladı. Yıldırım, Erkan bölümünün şeriat, tarikat, marifet, hakikat olmak üzere 4 kapı esasına göre uygulandığını belirtti. Can toprağa verilirken yapılan sırlama bölümü de anlatılarak eğitim sona erdi.
Hakka yürüme erkanının anlatılmasının ardından eğitim soru cevap şeklinde devam etti. Hakka yürüme erkanı eğitiminin sonunda ise katılımcılara sertifika verildi.
Sevim Kahraman-Semra Acar/MUŞ-VARTO
Yoruma kapalı.