PİRHA- Cengiz İnşaat tarafından Rize Eskincedere Vadisi’ndeki çevre tahribatına karşı yurttaşların direnişi devam ediyor. İkizdere Çevre Derneği, yaptığı basın açıklamasında “İkizdere cehenneme dönüşmeden bu talana dur de” çağrısında bulunarak, 30 Ekim’de ilki düzenlenecek olan Kestane Festivali için de tüm halkı davet etti.
Cengiz Holding’in, Rize’nin İyidere ilçesinde yapımını üstlendiği lojistik liman inşaatının dolgusu için Eskincedere Vadisi’nde yapmak istediği taş ocağına karşı tepkiler sürüyor.
İKİZDERELİLER 190 GÜNDÜR DİRENİYOR
Dünyada koruma altındaki 250 vadiden 53.sırada olan Eskencidere Vadisi’nde Cengiz inşaatın yapmak istediği taş ocağına karşı yurttaşların direnişi 190. günde devam etti.
İkizdere Çevre Derneği çağrısı üzerine önceki gün İstanbul’da bir araya gelen yaşam savunucuları, otobüslerle İkizdere’ye giderek taş ocağına karşı direnen yurttaşlara destek verdi.
İkizdere direnişçileri, vadiye gelen yaşam savunucularını tulum ile karşıladı. Yurttaşlar, hep birlikte Eskincedere Vadisi’nde horon oynadı.
“HES’LERLE BAŞLAYAN YIKIM TAŞ OCAKLARIYLA DEVAM EDİYOR”
Yurttaşların direniş alanı olarak bilinen alanda toplanması sonrası İkizdere Çevre Derneği (İÇDER) basın açıklaması yaptı. Doğaya karşı yapılan saldırıların büyüyerek devam ettiği vurgulanan açıklamada “İkizdere’de bulunan vadilerimiz de bu yıkımdan payını almaktadır. Eskencidere Vadisi ve Kapse/Komes arasında bulunan vadi de Hidroelektrik Santrallerle (HES) başlanan yıkım taş ocakları ile devam etmektedir. Vadimizin HES’lerin getireceği yıkımlara karşı duyarlı bir belediye başkanımızın zamanında İkizdere için söylediği ‘Cenneti görmek için ölümü bekleme, gel İkizdere’de yaşa’ sözüne kulak ver ve İkizdere cehenneme dönüşmeden bu talana dur de” ifadeleri kullanıldı.
“BİLİM İNSANLARI BURADA TAŞ OCAĞI OLMAZ DEDİ”
Doğa talanına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu yıkıma ‘dur’ demek için başvurduğumuz mahkemelerin belirlediği bilirkişiler de Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ‘ÇED gerekli değildir’ kararının yeterli ve uygun olmadığı görüşüne varmıştır. Taş ocağı inşaatının doğaya, yaşam alanlarımıza ve ekolojiye verdiği zararları tespit etmiş, raporlamıştır. Ama yıkım devam ediyor. Ormanlarımız talan ediliyor, suyumuz yok ediliyor. Eskencidere’de yaşayan insanlar pet şişelerden su kullanmak zorunda bırakılıyor. ‘Ağacı keseriz suları kirletiriz, yaşam alanlarını toz ve gürültü ile yok ederiz’… İşte bu İkizdereliye reva görülen yaşam modeli olarak sunulmaktadır. Telafisi mümkün olmayan bu yıkımı kabul etmiyoruz ve bir defa daha haykırıyoruz; alın makinelerinizi defolun gidin buradan, burası işgal alanınız olmayacaktır.
Halkımızı İÇDER’e üye olmaya, birleşmeye, örgütlenmeye ve topyekün mücadeleye çağırıyoruz. İkizdere eşsiz biyolojik alanlara ve floraya sahiptir. Bu zenginliği ortaya çıkarmak ve korumak için İkizdere Çevre Derneği (İÇDER) olarak bu yıl birincisini gerçekleştireceğimiz Kestane Festivali’ne, 30 Ekim’de bütün halkımızı davet ediyoruz.”
Gençağa KARAFAZLI-Hüseyin ALTUN
Yoruma kapalı.