PİRHA- İnsan Hakları Derneği (İHD) 11 Temmuz’da tutuklanan Gazeteci Hüseyin Aykol ile muhalif basına yönelik baskıları gündeme getirdi. Yapılan açıklamada “Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir. Hüseyin Aykol ve cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı” denildi.
İHD Ankara Şubesi, 11 Temmuz 2019’da tutuklanarak cezaevine konulan Gazeteci Hüseyin Aykol ile muhalif basın üzerindeki baskıları kınamak üzere Ankara’da basın toplantısı düzenledi.
Mülkiyeliler Birliği Toplantı Salonu’nda yapılan açıklamaya çok sayıda basın çalışanıyla birlikte siyasetçi, Alevi kurum ve meslek örgütü temsilcisi de katıldı.
İHD adına konuşan Genel Başkan Öztürk Türkdoğan, iktidara seslenerek “Gazetecilik faaliyeti suç değildir, Hüseyin Aykol ve tüm gazeteciler serbest bırakılmalıdır” dedi.
Öztürk sözlerine şöyle devam etti:
“GAZETECİLİK FAALİYETLERİNİN CEZALANDIRILMASINDAN VAZGEÇİLMELİ”
“30 yıldan fazladır özgür basında çeşitli kademelerde ara vermeksizin çalışan Hüseyin Aykol tabiri caizse ömrünü bu mesleğe adamıştır. Gazetenin bir çok kademesinde yönetici olarak da çalışmış, bunun yanı sıra 15 yıldan fazla bir süredir de hapishanelerdeki mahpusların da sesi olmaya çabalamıştır. Türkiye’nin her yerindeki hapishanelerden gelen mektuplar ile onların sesi ve sözü olmaya devam etmiştir. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre Türkiye 2018 de ve 2019 yılında 180 ülke arasında 157. sırada yer almıştır. Muhalif haber yapan gazeteler KHK ile kapatılmış hala muhalif yayın yapan ajanslar mahkeme kararlarıyla kapatılmasına devam edilmekte, matbaalara kayyum atanmakta, basın çalışanları ve gazeteciler gözaltına alınmakta ve hapis cezaları ile cezalandırılmaktadır. İktidarın baskı politikaları ile halkın haber alma hakkı gasp edilmekte; gazetecilerin haber alma ve haber yapma hakkı engellenmekte, tek seslilik dayatılmaktadır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir Hüseyin Aykol ve cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı, gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılmasından vazgeçilmeli.”
“TOPLUMSAL HAFIZA ESARET ALTINA ALINMAK İSTENİYOR”
Aykol ve cezaevinde bulunan gazetecilerin durumuna dikkat çeken bir diğer isim ise HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun oldu.
Çoşkun, “Bugün Türkiye’de 100’ü aşkın gazeteci cezaevinde bulunuyor. Bu da Türkiye’nin basın özgürlüğü konusundaki ayıbının göstergesidir. Hüseyin Aykol, Özgür Düşünce’nin yaşayan bir hafızasıdır. Aykol şahsında toplumsal hafıza esaret altına alınmak isteniyor” yorumunu yaptı.
“GERÇEKLERİ DİLLENDİRMEK DEVLETE SALDIRI ANLAMINA GELİYOR”
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Can Güleryüz ise “Gazetecilik faaliyetinin özünde gerçeğin ortaya çıkarılması yatar” diyerek bu alanın yok edilmek istendiğini ifade etti. Güleryüz ayrıca “Örneğin 2018 Ağustos ayına ait krize dair haberler yapmak meğer devlete saldırı anlamına geliyormuş. Artık gerçekleri dillendirmek devlete saldırı anlamına geliyor. Bugün 137 meslektaşımız cezaevinde. Hüseyin Aykol şahsında meslektaşlarımızı tekrar selamlıyor ve ‘gazetecilik suç değildir’ diyerek tekrardan anımsatıyoruz” dedi.
Gazeteci Ahmet Abakay da Aykol’a destek veren bir diğer isim oldu. Abakay “Genetiği adeta değiştirilmiş, yanaşma gazetecileri daha çok hedef alıp kızgınlığımı göstermek istiyorum. Çünkü evrensel gazeteci ilkeleri bir gazetecinin bağımsızlığını öngörür. Gazeteci, iktidarlara, siyasi partilere ve ekonomik güç odaklarına karşı mesafelidir. Eskiden yanaşma gazetecilerin sayısı azdı fakat şimdi tam tersine o kadar çoğaldılar ki bağımsız ve dürüst gazetecilerin sayısını parmakla sayacak duruma geldik. Türkiye artık uluslararası raporlarda Afrika ülkeleri ile birlikte anılıyor. Hüseyin Aykol’a özgürlük diliyorum. Gazetecilik suç değildir” şeklinde konuştu.
PİRHA / ANKARA
Yoruma kapalı.