Alevi Haber Ajansi

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban: Barışta ısrarcıyız-VİDEO

PİRHA- İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na yönelik eleştirileri olmasına rağmen barışın konuşuluyor olmasının önemli olduğuna vurgu yaparak,  komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gerektiğini söyledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin PİRHA’ya konuştu.

“SİVİL TOPLUMUN SÜRECE DAHİL OLMASI BAKIMINDAN ÖNEMLİ BULDUK”

Federal Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Süleymaniye kırsalındaki Şikefta Casenê’de silahların yakma törenini takip eden Hüseyin Küçükbalaban, şunları söyledi:

“10-11 Temmuz tarihlerinde biz Güney Kürdistan’ın Süleymaniye bölgesindeki tören alanına gittik. 30 kişilik PKK militanı geldi orada bir törenle kendilerini barış ve demokratik toplum grubu olarak ifade ettiklerini ilişkin bir açıklama okudular. Kürt meselesinin bundan sonra şiddet dışındaki yollarla çözülmesi gerektiğine inançlarının tam olduğunu, Abdullah Öcalan’ın çağrısına uymak konusunda herhangi bir sorunların olmadığını ama Türkiye’de siyaset yapmak, demokratik hayata katılmak konusunda da yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine ilişkin bir açıklama Kürtçe ve Türkçe orada okundu. İnsana Hakları Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan oluşan 3 kuruma silah bırakan militanların kimlik bilgisi ayrıca yakılan silahların envanterlerinden oluşan bir listenin verileceğine ilişkin bir bilgi bizimle paylaşıldı. Biz de 3 kurum olarak sivil toplumun da sürece dahil olması bakımından önemli bulduk.”

“KANUNUN BİR GÜVENCESİ VARDIR, BAŞKANLIK KARARININ BİR GÜVENCESİ YOKTUR”

Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na ilişkin de konuşan Hüseyin Küçükbalaban, 5 Ağustos’ta yapılan ilk toplantıda komisyonun çalışma usullerini aktardığını hatırlattı. Küçükbalaban, şunları kaydetti:

“Silah bırakan militanların güvencesi ne olacak? Onların hayata, siyasete katılmaları, can güvenlikleri konusunda ne yapılacak? Bütün bunlara ilişkin hiçbir idari adım ve yasal adım atılmamış oldu. Bu komisyon başkanlık kararıyla kuruldu. Kanunun bir güvencesi vardır, başkanlık kararının bir güvencesi yoktur. Yarın ya Cumhurbaşkanı ya da Meclis başkanı derse ki ‘ben bu komisyonu artık lav ediyorum’. Bunun bir güvencesi yok.

Bu komisyona bu saate kadar da görüş beyan etmiş görüşlerini ileri sürmüş, öneri yapmış bütün kurumlarda bir şekilde suçlu ilan edilebilirler. Geçmişte bunları yaşadık. Komisyon üyelerinin, Meclis üyesi olmasından kaynaklı milletvekili yasama dokunulmazlıkları var ama o komisyonun sivil üyelerinin ya da oraya gidip görüş beyan eden kurumların hiçbir güvencesi yok.”

“KÜRT MESELESİNİ 6 AYDA ÇÖZMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Komisyonun 6 ay çalışma süresi belirlediğini belirten Küçükbalaban, Kürt meselesini 6 ayda çözmenin mümkün olamayacağını söyledi. Küçükbalaban, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bir yılda bile bunlar mümkün değil. Dolayısıyla bu da bir eksiklik. Komisyon iki gün sivil toplum örgütlerini ya da savaşın mağduru olan tarafları dinlemiş oldu. Meclis başkanına ve komisyon üyelerine İmralı Adası’na gitmeleri gerektiğini ifade ettik. Her partiden bir alt bir komisyon kurulabilirdi, oraya gidilirdi. Orada Abdullah Öcalan da bir dinlenirdi. Bu süreç nasıl yürüyecek? Abdullah Öcalan’ın silahsızlanma sürecine ilişkin görüşleri nedir?

Takip edebildiğimiz, satır aralarını okuyabildiğimiz kadarıyla Abdullah Öcalan’ın da böyle bir talebi söz konusu. İşte neden silaha sarıldık? Neden silah bırakmamız lazım? Bu arada geçen sürede neler yaşandı, ne oldu, ne bitti. Bütün bunları aktarmak istediğine ilişkin bir niyetinin olduğunu tahmin ediyoruz. Şimdi böylesine önemli bir meseleyi bu kadar dar ele almak komisyonun gücünü zayıflatan durumlardır.”

“BARIŞ İSTEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Komisyona yönelik eleştirileri olmasına rağmen barışın konuşuluyor olmasını önemli bulduğunun altını çizen Hüseyin Küçükbalaban, “Biz barış konusunda ısrarcıyız. Barış çalışmasını kimse istemezse bile biz istemeye devam edeceğiz. Ama kalıcı bir barış, onurlu bir barış, eşit bir barış, hakların iade edildiği bir barış, Kürtlerin haklarının iade edildiği dil, kültür, kimlik ve hakların iade edildiği, Kürt meselesinin sirayet ettiği diğer toplumsal sorunların çözüldüğü bir barış” dedi.

“KOMİSYONUN KÜRTÇE’Yİ HALEN DİNLEMİYOR OLMASI, KOMİSYONA OLAN GÜVENİ AZALTAN BİR DURUMDUR”

Komisyon toplantısında dinlenen Barış Anne’lerinin Kürtçe konuşma taleplerinin reddedilmesini de değerlendiren Küçükbalaban, “Bu konuda biz hakikaten şaşkınız. Çünkü Kürt meselesi zaten dil meselesidir. Şimdi böyle bir silahlı şiddeti, 40 yıllık sorunu çözecek bir komisyonun Kürtçe’yi halen dinlemiyor olması, hakikaten bu komisyona olan güveni azaltan bir durumdur” diye ekledi.

Cebrail ARSLAN-Buse Nehir DEMİR/PİRHA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.