PİRHA- İHD Dersim Şubesi, 6-7 Eylül 1955’te İstanbul başta olmak üzere birçok kentte azınlıklara yönelik gerçekleştirilen pogromun yıldönümünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Bu sadece devletin değil, halkın da ortak olduğu bir organize şiddet hareketiydi” denildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, 6-7 Eylül 1955 pogromunun 70. yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, pogromun yalnızca Rumlara değil, Yahudi, Ermeni ve tüm gayrimüslim topluluklara yönelik bir linç ve yağma saldırısı olduğu belirtildi.
“TİTİZLİKLE ÖRGÜTLENMİŞ BİR HARP FAALİYETİ”
Yaşananların bir devlet operasyonu olduğu vurgulanan açıklamada, “Titizlikle örgütlenmiş bir özel harp faaliyetiydi. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından planlandı. Öldürülen kişilerin sayısı, kayıtlara geçtiği kadarıyla 37’ydi. Kayıtlara 60 olarak geçen tecavüz vakasının gerçek sayısı ise 400 civarındaydı. Bazı kadınlar tecavüz edildikten sonra öldürüldü. 90 yaşındaki rahip Hrisantos Mantas diri diri yakıldı. En az birkaç rahip bıçakla ve zorla sünnet edildi. Onlarca kişi linç edildi. Yalnızca İstanbul’da değil, İzmir ve Ankara’da da benzer olaylar yaşandı, üstelik Urfa, Mardin, Midyat’ta da Süryanilere saldırıldı. 4 bin 214 ev, 73 kilise, 26 okul, 1 sinagog, işyeri ve dükkan benzeri toplam 5 bin 317 mekan yakıldı, yıkıldı, yağmalandı” denildi.
“HALK KATILIMI GÖZ ARDI EDİLEMEZ”
İHD Dersim Şubesi, açıklamasında devletin suçunu kabul etmediğini, özür dilemediğini, tazmin yoluna gitmediğini hatırlattı. Öte yandan halkın da pogromda yer aldığına dikka çekilerek, “Sadece bir avuç yöneticiyle açıklanamaz. İstanbul Emniyet Müdürü’nün ifadelerine göre 100 bin kişi doğrudan bu saldırılara katıldı. Bugünün İstanbul nüfusuna oranladığımızda bu sayı yaklaşık iki milyon kişiye karşılık gelir. Halk katılımı rahatsız edici olsa da bu gerçeği konuşmak zorundayız” ifadelerine yer verildi.
“HRİSTİYAN VE YAHUDİ DÜŞMANLIĞINI LANETLİYORUZ”
İHD Dersim Şubesi, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“6-7 Eylül pogromunun 70. yılında bir kez daha tekrar ediyoruz; Bu bir devlet operasyonuydu ve halk desteğiyle yapıldı. Hıristiyan ve Yahudi düşmanlığını bir nefret suçu olarak lanetliyoruz. Bu karanlık tarih hala yüzleşilmemiş bir yara olarak duruyor. Hesap verilmeden, gerçeklerle yüzleşilmeden toplumsal barış mümkün değildir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.