PİRHA – İHD Ankara Hapishaneler Komisyonu, cezaevinde yaşamına son verdiği ileri sürülen Aysel Koç’a dair yaptığı açıklamada, Koç’un sistematik hak ihlaline maruz kaldığını söyledi.
Haberin Videosu
İHD Ankara Şube Hapishane Komisyonu tarafından 3 Mart 2020 tarihinde Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bulunan Aysel Koç’un yaşamını yitirmesi ile ilgili bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Basın toplantısı öncesi Ankara Şube Eş Başkanı Nuray Çevirmen kısa bir konuşma yaptı. Çevirmen, “Sincan Cezaevi’nde yaşamını yitiren Aysel Koç’un yaşamış olduğu hak ihlallerini aktarmak için burada toplandık. 3 Mart tarihinde avukatı tarafından arandık. Arkadaşlarımızla birlikte adli tıp kurumuna gittik, ailesinin aktarımları oldu. Bugün Sincan Cezaevi’nde birlikte kalmış olduğu mahpuslarla yapılan görüşmeler doğrultusunda yaşamış olduğu sıkıntı ve sorunların onu nasıl adım adım ölüme götürdüğünü tespit etmiş bulunmaktayız. Bu nedenle cezaevinde yaşanan ölümlere de bir duyarlılık sağlamak amacıyla basın açıklaması yapmak istedik” dedi.
“SIK SIK EPİLEPSİ KRİZİ GEÇİRDİ”
İHD Ankara Şube Hapishane Komisyonu üyesi Avukat Ömer Faruk Yazmacı yaptığı açıklamada ailenin kendilerine, Koç’un bir süredir tek başına tutulduğu, epilepsi hastası olduğu, cezaevinde birçok hak ihlaline maruz kaldığı, babası ile yaptığı telefon görüşmesinde “Beni buradan sağ çıkartmayacaklar” dediği bilgilerini aktardığını belirtti.
Cezaevinde birlikte kaldığı arkadaşlarıyla yapılan görüşmesine dair bilgi veren Yazmacı, şunları söyledi: “8 yıldır 4 kadın mahpus olarak birçok cezaevinde kaldıkları ve son 3,5 yıldır da Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulundukları dönemde kendilerine ayrı bir tecrit uygulandığını, spor, atölye gibi faaliyetlere sadece 4 kişi olarak çıkarıldıklarını, sohbet haklarının engellendiğini, 4 kişinin hiçbir yere çıkarılmadıklarını, bunun sebebini sorduklarında cevap alamadıklarını ifade etmişlerdir. Aysel Koç’a yetkililer tarafından ‘Bekleyin ağırlaştırılmış müebbet alacaksınız, şurada yeni bir cezaevi yapacağız, tek tip kıyafet giydireceğiz’ dediklerini ifade etmişlerdir. Aysel Koç’un epilepsi hastası olmasına rağmen görevliler tarafından kafasının koğuş kapısına sıkıştırıldığını, yerlerde sürüklendiğini, bu durumu diğer üç arkadaşının mahkemede dile getirmesine rağmen sonuç alamadıklarını, olayla ilgili olarak Aysel Koç’un ceza aldığını aktarmışlardır.”
Koç’un sık sık epilepsi krizi geçirmesinden dolayı bir başka cezaevine naklinin yapılması ve tedavi edilmesi için arkadaşlarının idareye başvurduklarını aktaran Yazmacı, şu bilgileri verdi: “Arkadaşları ayrıca Koç’un bir defasında dilini yuttuğunu, koğuşta kalan diğer 3 kişinin zor durumda kaldığını, hiçbir görevlinin gelmediğini, bu nedenle bir tutuklunun elini Aysel’in ağzına sokarak hayatını kurtardığını, Aysel’in 6 ay boyunca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkumların yan koğuşunda tek başına kaldığını, tek başına kalırken üç kez epilepsi krizi geçirdiğini, bir kez epilepsi krizi sırasında elindeki bardağın kırıldığını ve kırılan bardaktaki camların üzerinde titreyerek kriz geçirdiğini ve yaralandığını, ölmeden önce de, 25 Şubat’tan sonra 7 gündür tek başına bir koğuşta kaldığını anlatmışlardır.”
“İDARENİN AĞIR İHMALLERİ BULUNMAKTA”
27 Şubat akşamında Aysel’in bulunduğu koğuştan bağırarak “Nasılsınız, ben hiç iyi değilim, kuşlarımı, kitaplarımı, defterlerimi size göndereceğim, sizi seviyorum” dediğini söyleyen Yazmacı, Koç’un sistemli bir hak ihlaline maruz kaldığını belirterek şöyle devam etti:
“Epilepsi hastaları sebebi ne olursa olsun tek başlarına tutulamazlar. Ancak daha önce 6 ay süreyle ve 25 Şubat’tan ölümüne kadar olan 7 günlük sürede tek başına tutulmuştur. Arkadaşlarının ve ailesinin verdiği beyanlara göre de çeşitli zamanlarda sözlü ve fiziki şiddete maruz bırakılmıştır. Hasta olmasına ve tedavisi yönünde çeşitli kereler dilekçe yazılmasına ve sevk talep edilmesine rağmen bunlar yapılmayarak süreç adeta hızlandırılmıştır. Hapishanelerde mahpusların yaşamının korunması yönünde gereken tedbirleri almakla yükümlü olan idare gerekenleri yerine getirmemiştir ve ağır ihmalleri bulunmaktadır. Tüm bu ihmallerden ve hak ihlallerinden sorumlu olanlar hakkında derhal soruşturma başlatılmalı, yükümlülüğü bulunanlar hakkında cezai işlemler uygulanmalıdır.” PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.