PİRHA– İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Hasta Tutsaklar inisiyatifi eylemlerinin 280 haftasında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Camalan, “1. derece sağlık basamağı olan revire çıkabilmek için aylar geçmesi gerekmekte, hastane sevkleri sorun olmakta, kolay kolay hastane sevkleri yapılmamaktadır’’ dedi.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 280’inci haftasında Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinden bulunan ağır hasta mahpuslardan Abdulvahap Kavak’ın durumunu dikkati çekti. İHD Ankara Şubesi önünde yapılan eylemde konuşan İHD Ankara Şube Üyesi Zarife Camalan yaptığı açıklamada birinci derece sağlık basamağı olan revire bile çıkabilmek için aylar geçtiğini söyledi.
Kavak’ın hastane doktorunun kontrol amacıyla vermiş olduğu kardiyoloji ve genel cerrahi bölümü randevularına gidemediğini söyşeyen Camalan, “Sevkler yapıldığında, gitmeden önce askerin aramada çıkardıkları ayakkabılarına basıp, tekmelemekte, itiraz ettiklerinde ise ‘istemiyorsanız hastaneye gitmeyin’ denilmektedir.
Camalan, açıklamasında şunlara değindi;
“Hastanelerde kelepçeleri açılmamakta, doktor bile “gerek yok” diyebilmekte, Tabipler Birliği’nin kararı hatırlatıldığında ise “Tabipler Birliği’nin kararı beni bağlamıyor” diyebilmekteler. Doktor kelepçenin açılmasını istediğinde ise asker “tutanak tutarım” diye doktoru tehdit etmektedir. Bu sorun ile ilgili İl Sağlık Müdürlüğüne yaptığı başvuruya İl Sağlık Müdürlüğünün “orada kesici, delici aletler var, doktorun güvenlik kaygısı oluyor” diye cevap ermiştir. 1980’den beri bulunduğu bu hapishanede tek bir siyasi mahpusun doktorlara saldırdığını duymadığını aktarmıştır.
“ÇEŞİTLİ RAHATSIZLIĞI OLAN MAHKÛMLAR HASTAHANEYE GİDEMİYOR”
Çekilen film ve tahlil sonuçları ile birlikte, tekrar doktorun yanına gidememekteler. Tahlil ve filmleri cezaevi görevlileri alıp doktora götürüyor, böyle olunca da doktorun öneri, uyarı ve kararından haberleri olmuyor. Bazen doktorun verdiği ilaçların, kullandıkları başka ilaçla etkileşimi olmasına rağmen bunları doktorla görüşemediklerinden bilemiyorlar. Sağlıkla ilgili raporlara ulaşamıyorlar, raporları istediklerinde verilmiyor. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olduğu için havalandırmaya 1 saat çıkarılmasının hastalıklarını olumsuz etkilediğini, hareket imkanının olmadığı yönünde Adalet Bakanlığına başvuruda bulunmuş, bunun üzerine Adalet Bakanlığı mevcut uygulamanın hastalıklarını olumsuz etkileyip etkilemediği yönlü sağlık kurulu raporu istemiştir. Kurula çıkmış, ancak kurul kararını henüz öğrenmemiştir. Yine midesinden parça alınmış ancak sonucunu bilmiyor.
“HASTA MAHPUSLARA AMELİYAT İZNİ VERİLMİYOR”
Boğazında nodül var. Geçen seneki ultrason kontrolünde nodülün büyüklüğü 1.5 santim olduğu söylenmiş, 8 yıl önce ilk tespit edildiğinde 12 milimmiş ve ilk tespit edildiğinde haberi olmamış, tesadüfen öğrenmiştir. Genel cerrah ultrasona sevk etmiş, ultrason çekimini yapan doktor nodülün küçüldüğünü, 9 milime düştüğünü söylemiştir. Genel cerrah ameliyat kararı vermiş, ancak kalp sorunundan dolayı Kardiyoloji uzmanı ameliyat izni vermemiştir. Doktor, nodülün büyümesini durdurmak için herhangi bir ilaç vermemiş, geçen yıl kontrol için cezaevi sağlık görevlisi doktorun yanına çıkarmadan, doktor da görmeden, kan isteyip geri göndermiştir. İl Sağlık Müdürlüğüne yaptığı başvuru sonucunda tekrar hastaneye götürülmüş, yapılan ultrason çekiminde nodülün 1.5 santim olduğu tespit edilmiş ve ilaç tedavisi başlatılmıştır. Bir yıl sonra kontrol istemiş, randevu vermiştir. Bu sene yine kontrole gitmesi gerekirken, hastaneye götüreceklerine, dosyayı doktora götürmüşler ve doktorda kendisini görmeden kan tahlili istemiş. Oysa Ağustos ayında sağlık kurulu raporu için gitmiş, Genel cerrah nodülün büyük olduğunu, ultrason kontrolü yapılması gerektiğini söyleyip, ultrasona sevk etmiştir. Ancak o zaman gittiğinde kelepçe açılmadığı için çekim yapılmamıştır.”
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, son olarak hasta tutuklular serbest bırakılıncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.