İHD Diyarbakır Şubesi hazırladığı 6 aylık hak ihlali raporunda, yaşam hakkı, tutuklular, kadınlar ve çocuklara yönelik hak ihlallerinin arttığını bildirdi. İHD Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray, sınır ötesi ve ülke içerisinde yapılan askeri operasyonların 40 yıllık ezberin bir tekrarı olduğunu vurguladı.
İHD Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2019 Yılı İlk 6 Ay İnsan Hakları İhlalleri Raporu” dernek binasında düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Basın toplantısında konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray, Türkiye’de demokratik yaşamı derinden sarsan, hukuk ve insan haklarına aykırı durumların ortaya çıkmasına neden olan siyasi iktidar politikaları ve uygulamalarının 2019 yılının ilk 6 aylık döneminde de artarak devam ettiğini vurguladı. Bataray, Bölgede devam eden savaş ve çatışma ortamının, başta yaşam hakkı olmak üzere bireysel ve kolektif tüm hakların kullanılmasının önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin barış bildirisini imzalayan barış akademisyenler hakkında verdiği kararı hatırlatan Bataray, “Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bu karar ile OHAL döneminde çıkarılan ve OHAL sonrasında yasalaşan KHK’lerin Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hakların bu dönemde ne derece ihlal edildiğinin en somut örneğidir” diye konuştu.
URFA’DAKİ İŞKENCE
Urfa’da artarak devam eden hak ihlallerine değinen Bataray, “2019 yılının Mayıs ayında Halfeti ve Suruç ilçelerinde ev baskınları sonucu gözaltına alınan 3’ü çocuk 51 yurttaşın, karakol bahçesinde yüzükoyun yere sıralanmış hallerinin basın organlarında yayınlanması ve işkence mağdurlarının anlatımları, bu iddiaları doğrular niteliktedir. Sorumlulara yönelik etkili bir soruşturmanın halen yürütülmemesi, cezasızlık politikasının tavizsiz bir şekilde her durumda uygulandığını göstermektedir” dedi.
458’İ AĞIR BİN 334 HASTA TUTUKLU VAR!
İşkencenin yaygın ve sistematik olarak gündeme geldiği bir başka alanın cezaevleri olduğunu kaydeden Bataray, “Sürgünler, sağlık hakkı, işkence ve kötü muamele, disiplin soruşturmaları, tecrit etme, haberleşme, iletişim, aile görüşü haklarının kısıtlanması, anadili kullanma kısıtlamaları gibi ihlaller hapishanelerdeki öne çıkan ihlal başlıklarından olmuştur. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikâyet konusu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Hapishanede tek başına yaşamını sürdüremeyecek, cezaevi ile hastane arasında adeta mekik dokuyan, ölümcül rahatsızlıkları bulunan ve buna rağmen tedavi edilemeyen hasta mahpusların sayısında gün geçtikçe artış meydana gelirken, tedavi olanaklarından yaralanamayan veya tahliye edilmeyen birçok hasta mahpus, hastalıklarının son aşamasına gelmişlerdir. Derneğimiz tarafından tespit edilen verilere göre hapishanelerde 458’i ağır olmak üzere toplam bin 334 hasta mahpus adeta ölüme terk edilmiştir” ifadelerini kullandı.
TECRİT DEVAM EDİYOR
Cezaevlerindeki tecride dikkati çeken Bataray, “Hapishanelerdeki süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri ve 31 Mart seçim sonuçlarının da etkisi ile İmralı Hapishanesi üzerindeki tecridin sona erdirilmesi ve Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmesinin sağlanarak yasal haklarını kullanması yeniden diyalog sürecinin başlayabileceği ihtimalini ortaya koymuştur. Özellikle 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde muhalif kesimlerin demokrasi ittifakı girişimi ve ortaya çıkan seçim sonucu Kürt sorununun ancak demokratik zeminde diyalog ve müzakere ile çözülebileceğini bir kez daha ortaya koymuştur. Barışa dair müzakere seçenekleri ve ihtimaller tekrardan kamuoyunda tartışılırken açlık grevlerinin sona ermesi ve seçim sürecinin sonlanmasının ardından görüş yasağı uygulaması tekrar devam etmiştir. Yaklaşık 1 aydır da Öcalan ve beraberindekiler, avukatları ve aileleri ile görüştürülmemiştir” dedi.
CENAZELERE İLİŞKİN YAŞANAN İHLALLER
2019 yılı içerisinde bölgede devam eden silahlı çatışma ortamında yaşamını yitiren örgüt militanlarının cenazelerinin alınması ve ailelerine teslim edilmesi sürecinde zorluklar ve ihlaller yaşanmaya devam ettiğini belirten Bataray, şunları söyledi: “Cenazelerin ailelerine verilmesi sürecinin uzunluğu, başvuru sürecinde kolluk kuvvetlerinin psikolojik baskılarına maruz kalmaları, yine dini vecibelerinin yerine getirilmesi ile ilgili ihlaller dikkat çekmektedir. Bir başka hak ihlaline yol açan konu da, askeri operasyonlardan kaynaklı yaşanan ihlaller, özel güvenlik bölgeleri ve sokağa çıkma yasakları ilanlarıdır. Özel güvenlik bölgeleri ve sokağa çıkma yasağı ilan edilen kırsal yerleşim alanlarında, askeri operasyonların yapıldığı alanlarda yaşayan yurttaşlar, rutin hayat akışını sürdürememekte ve mağduriyetler yaşamaktadır. Hayvancılık ve tarım gibi temel ekonomik faaliyetlerini gerçekleştirememektedirler. Yine kırsal araziler ve ormanlık bölgelerde, tarım arazilerinde operasyonlardan kaynaklı çıkan yangınlarda, maddi kayıplar meydana gelmiştir.”
KADIN CİNAYETLERİ
Kadınlara yönelik şiddetin 2019 yılının ilk 6 ayında da devam ettiğini hatırlatan Bataray, onlarca kadının erkek şiddeti sonucunda katledildiğini söyledi. Bataray, çocuk haklarına ilişkin yaşanan ihlallere ilişkin ise şunları söyledi: “Çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve ölümleri çocuk yaşta evlilikler, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler kategorik olarak gündemde en fazla görünür olan ihlaller arasında yerini almaktadır. Yaklaşık 35 yıldır bölgede devam eden çatışmalı süreç ve yaşanılan hak ihlalleri yine en çok çocukları etkilemiştir. Çatışmalı ortamların yaşandığı bölgelerde çatışma atıklarının infilakı sonucunda, çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık ediyoruz. Dersim’in Ovacık ilçesi Bilgeç Köyü Çakılyayla mezrasında önceki hafta Ayaz Güloğlu ve Nupelda Güloğlu isimli iki kardeş, oyun oynadıkları alanda bulunan bir patlayıcıya basmaları sonucu yaşamlarını yitirdiler. Çocuklara yönelik hak ihlallerini önlenmeye dair tedbirler almak bir yana, çocukların haklarını güvence altına alan koruyucu yasaların yetersizliği ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği görülmektedir.”
SİLAHLANMA YÜZDE 10 ARTTI
Türkiye’de son 10 yılda ruhsatlı veya ruhsatsız silah sayısının en az 10 kart arttığını aktaran Bataray, “İçişleri Bakanlığı’nın 2017 Mayıs verilerine göre, 2016 yılının sonu itibari ile ruhsatlı tabanca sayısının 308 bin 296’sı sivil vatandaşa ait olmak üzere toplamda 692 bin 921 ruhsatlı tabanca olduğunu açıkladı. Yine İçişleri Bakanlığı, sadece 2018 yılı içerisinde, toplamda 77 bin 185 silah ruhsatı verildiğini açıklamıştır. Ayrıca yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere toplamda 25 milyon civarı bireysel silah bulunmaktadır” dedi.
“OPERASYONLAN 40 YILLIK EZBERİN TEKRARIDIR”
Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözülememesinin yarattığı ağır tahribatların devam ettiğini belirten Bataray, “İktidarın savaşa ve şiddete dayalı sorun çözme anlayışı ve yöntemleri ülkenin yaşadığı her türlü krizin kaynağıdır. Buna rağmen iktidar savaş politikalarında ısrar etmekte ve ülkedeki her türlü krizi derinleştirmektedir” dedi. Sınır ötesi ve ülke içerisinde yapılan askeri operasyonların 40 yıllık ezberin bir tekrarı olduğunu vurgulayan Bataray, “Şimdiye kadar aynı amaçla en az 30 benzer operasyon yapılmış, ancak hiç biri çözüm üretmemiş, ülkenin kaynaklarını tüketmekten, can kaybı bilançosunu arttırmaktan başka işe yaramamıştır” şeklinde konuştu.
HAK İHLALLERİ
İHD Doğu ve Güneydoğu Bölge Temsilcisi Abdüsselam İnceören ise raporda yer alan hak ihlalleri verilerini açıkladı. Raporda yer alan hak ihlalleri şöyle:
Yaşam hakkına yönelik ihlaller
* Keyfi öldürme, silah kullanma yetkisinin ihlali veya dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle; güvenlik güçleri tarafından vurulan 2 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. Köy korucuları tarafından vurulan 1 kişi yaralandı.
* Hapishanelerde 4’ü intihar ve 2’si kalp krizi olmak üzere 6 mahpus yaşamını yitirdi.
* Resmi hata ve ihmal sonucu 1 kişi yaşamını yitirirken, 1 kişi ise yaralandı.
* 4 asker ve polis, intihar ettikleri iddia edilerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
* 2019 yılı ilk 6 ayında; 1 siyasi parti yöneticisi ve 2 avukat saldırı sonucu yaşamını yitirdi. 1 siyasi parti yöneticisi, 1 gazeteci, 1 Yerel yönetici, 2 Avukat ve 1 sağlık görevlisi gerçekleşen saldırılarda yaralandı.
* Bölge kentlerinde gerçekleşen silahlı çatışmalarda; 29 güvenlik görevlisi yaşamını yitirirken, 46’sı da yaralandı. 124 örgüt militanı yaşamını yitirdi. Çatışmalar arasında kalan 7 sivil yaşamını yitirirken, 5 sivil da yaralandı.
* 1 çocuk, 8 kadın ve 18 erkek olmak üzere 27 kişi, kuşkulu bir biçimde ölü olarak bulundu.
Çatışmalı ortamda meydana gelen ihlaller
* 5 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 20 ilçe sınırlarında bulunan yüzlerce bölgeyi kapsamına alacak şekilde toplamda, 9 kez özel güvenlik bölgesi ilanları gerçekleşti. Bazı bölgelerdeki ilanlar, periyodik şekilde uzatıldı.
* 3 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 6 ilçede bulunan 147 köy/mahalle ve bu köy/mahallere bağlı bulunan onlarca mezrayı kapsamına alacak şekilde toplamda, 8 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
* Yaşamını yitiren en az 2 örgüt militanına ait cenazeye işkence ve kötü muamelede bulunuldu.
* Yaşamını yitiren örgüt militanlarının defin edildiği mezar/mezarlıklar, en az 3 kez tahrip edildi.
Kadınların yaşam haklarına yönelik ihlaller
* 6 kadın intihar etti, 1 kadın da intihar teşebbüsünde bulundu.
* 22 kadın aile içi şiddet sonucu katledildi, 17 kadın ise maruz kaldığı şiddet sonucu yaralandı.
* 8 kadın toplumsal yaşamda saldırı sonucu katledildi, 8 kadın ise maruz kaldığı şiddet sonucu yaralandı. 7 kadın cinsel saldırıya maruz kalırken, 1 kadın ise fuhuş yapmaya zorlandı.
Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlaller
* 1 çocuk intihar etti, 2 çocuk da intihar teşebbüsünde bulundu.
* 2 çocuk aile içi şiddet sonucu katledildi, 4 çocuk ise yaralandı, 1 çocuk cinsel istismara maruz kaldı.
* 2 çocuk toplumsal yaşamda maruz kaldıkları şiddet yaralandı. 17 çocuk cinsel istismara maruz kalırken, 1 çocuk kaçırılarak alıkonuldu ve 1 çocuk ise fuhuş yapmaya zorlandı.
İşkence yasağına yönelik ihlaller
* En az 65 kişi gözaltında işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 30 kişi gözaltı yerleri dışında (sokak-ev baskını) işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 64 mahpus, cezaevinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 9 kişi, güvenlik güçlerinin ajanlık dayatmalarına maruz kalırken, 3 kişi de tehdit edildi.
* 122 kişi, toplumsal gösterilere yönelik gerçekleşen müdahalelerde yaralandı.
Kişi Özgürlüğü ve Güvenliğine Yönelik İhlaller
* 41’i çocuk bin 567 kişi gözaltına alındı.
* 2’si çocuk 222 kişi tutuklandı.
*15 kişi hakkında ev hapsi verildi.
* Bin 44 ev/işyeri baskını yapıldı.
Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller
Düşüncelerinden dolayı;
* 7 soruşturma dosyasında 81 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.
* 10 dava dosyasında 79 kişi hakkında dava açıldı.
* Aralarında siyasetçi, gazeteciler ve kamu emekçilerinin de bulunduğu 20 dosyada 85 kişi hakkında değişik hapis ve para cezaları verildi.
* 10 siyasi parti binası ve 3 seçim bürosu saldırı veya baskına uğradı. 4 Siyasi parti hakkında kapatılma davası açıldığı öğrenildi.
* Güvenlik güçleri tarafından 32 toplumsal gösteri veya açık hava toplantısına müdahale edildi.
* Toplantı veya gösteriler, kimi kentlerde süresiz, kimi kentlerde her ay yenilerek yasaklandı. 2019 yılının ilk 6 ayından 20 kez yasaklama kararı açıklandı.
Hapishanelerdeki hak ihlalleri
* 40 mahpus, gerekçe gösterilmeden sürgün/sevk edildi.
* 51 mahpus sağlık hakkı ihlaline maruz kaldı.
* 1 mahpus ve aileleri arasındaki görüşmeler engellendi.
* En az 30 mahpus tecrit ve izolâsyona maruz kaldı.
* En az 12 mahpus hakkında soruşturma başlatıldı.
* En az 5 mahpusun haberleşme hakkı engellendi.
* En az 19 mahpus hakkında disiplin cezası verildi.
Ekonomik ve siyasal haklara yönelik ihlaller
* Güvencesiz çalışma koşulları sonucu meydana gelen iş kazalarında; 5 işçi yaşamını yitirdi, 3 işçi yaralandı.
*18 kişi, görevinden alındı.
Yoruma kapalı.