PİRHA- Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Genel Merkezinin, Hüseyin Gazi Türbesi’nde düzenlediği Birlik Cemi’nde konuşan Seyyid Garip Musa Ocağı dedesi Kamber Şahin, Alevi yol ve erkanının sürdürülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği geçtiğimiz gün Ankara Mamak’ta bulunan Hüseyin Gazi Türbesi’nde Birlik Cemi düzenledi.
Birlik Cemi’ne Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Genel Merkezinin yanı sıra Demokratik Alevi Derneği (DAD) Mamak Şubesi Ana Fatma Cemevi üyeleri, Pir Sultan Abdal Kütür Derneği Genel Merkez önceki dönem MYK üyeleri, Hüseyin Gazi Türbesi Başkanı Gülağ Öz, Araştırmacı Yazar Ali Yıldırım, Sosyolog Veli Saçılık ve onlarca Alevi yurttaş katıldı.
Hüseyin Gazi Türbesi yerleşkesi içerisinde bulunan cemevinde yapılan Birlik Cemi’ni Baba Mansur Ocağı pirlerinden Gazi Kemal Uyumaz ve Seyyid Garip Musa Ocağı’ndan Kamber Şahin yürüttü.
“BİR İŞİN KIYMETİNİ SARRAFI BİLİR”
Seyyid Garip Musa Ocağı dedesi Kamber Şahin burada yaptığı konuşmada İmam Cafer-i Sadık’tan örnek vererek yolun sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti. Şahin, şunları belirtti:
“Cafer-i Sadık’ın bir talebesi varmış. Bir gün hamama gitmiş yıkanmış, fakat parası yok. Hamamcı parasını istiyor ‘Param yok’ diyor. Hamamcı ‘Ceketini ve gömleğini ver’ diyor, ceketini ve gömleğini hamamcıya veriyor. Daha sonra hastalanıyor ve dersine gidemiyor. Tabii derse gelmeyince hocası ‘Getirin derse’ diyor. ‘Öğrenci herkes okuyor kadı oluyor, müftü oluyor, biz bir hamam parası veremiyoruz’ diyor. ‘Niye geleceğim senin dersine’ diyor. Bunun üzerine İmam Cafer bu öğrencisine bir taş veriyor. ‘Bu taşı al git tenekeciler pazarına, fiyat biçsinler ama satma. Oradan git samancılar pazarına onlar da fiyat biçsinler onlara da satma. Oradan git sarrafcılar pazarına, sarraf fiyat biçsin, ister sat ister satma. Bu sana kalmış bir şey’ diyor. Öğrenci gidiyor tenekeciye tenekeci 10 akça etmez de alayım diyor, satmıyor. Oradan samancıya gidiyor, samancı 20 akçe diyor ona da satmıyor. Oradan gidiyor sarrafa sarraf taşa bakıyor ve ‘Bu taşa bu dükkanı vereyim, karşıda bir dükkanım var onu da vereyim az gelir ama bütün malım bu’ diyor.
Bizler ne yapacağız? Yolumuzu olsun, erkanımızı olsun her hangi ne iş olursa olsun tenekeci ile samancıya vermeyeceğiz. Şimdi ortalığa bakıyoruz kimi teneke gibi takırtı yapıyor, kimi saman gibi esiyor savuruyor. Bir işin kıymetini kim bilir sarrafı bilir ister verirsiniz ister vermezsiniz, gidip bir tenekeci ve samancıya giderseniz hem bu yolun erkanı hem de verdiğiniz işi de zayi edersiniz. Bizler akıllı ve zeki insanlarız, beynimizi kullanacağız, tenekeci ile samancılara bırakmayacağız.
Ali Demiraslan ve Murat Yılmaz’ın deyişler okuduğu cemde semahlar dönüldü, çerağlar yakıldı, lokmalar pay edildi, Kürtçe ve Türkçe gülbanglar okundu.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.