Dün gece yapılan anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında CHP milletvekilleri tutuklu gazetecilerin sorunlarını gündeme getirdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP’lilerin tepkisi üzerine, ‘gazetecilikten dolayı tutuklanmadıklarını’ söyledi.
Bozdağ, ”Türkiye cezaevlerinde şu anda mesleği gazeteci olduğu hâlde tutuklu olan insanlar var, hükümlü olan kişiler de var. Ama şunu çok net söylüyoruz, her defasında da ifade ediyoruz: Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptı diye tutuklu hiçbir kimse yoktur. Eğer bir kişi -mesleği gazeteci ama- diyelim ki uyuşturucuda suçüstü yapılmışsa yani mesleğinin gazetecilik olması onun yargılanmasına, tutuklanmasına, mahkûm olmasına engel olabilir mi? Bakın, adam öldürmekten içeride yatan gazeteciler var ama onları kimse dile getirmiyor” dedi. CHP’li Ali Şeker bunun üzerine “Ne alakası var?” diye bağırdı.
GAZETECİLERİ SUÇLADI
Bozdağ ise konuşmasına şöyle devam etti:
”Bakıyorum, içeride tutuklu gazeteci sayısı, mesleği gazeteci olanların sayısı farklı ama dile getirilene bakıldığında, onların içerisinden bazıları özellikle seçilip gündeme getiriliyor. Bu da tabii bu yaklaşımın yanlış olduğunu göstermesi bakımından yeterlidir. Bakın, şu anda Türkiye cezaevlerinde tutuklu veya hükümlü bulunan, mesleği gazetecilik olan kişilere isnat edilen suçlara baktığımızda, anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, yağma, kasten öldürme, mühür bozma, silahlı tehdit, hakaret, uyuşturucu madde ticareti, örgüt propagandası yapmak, tehlikeli maddeleri taşımak… Bütün hepsini de yazmadı arkadaşlar.”
Bozdağ’ın bu sözlerine bu kez CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş tepki gösterdi. Yarkadaş, ”Hüsnü Mahalli gazeteci değil mi Sayın Bakan?” diye sordu. Yarkadaş, ayağa kalkarak tepkisini ”Hüsnü Mahalli’nin iddianamesi bile yok. Ahmet Şık terörist mi? Gazeteci, Sayın Bakan. Ahmet Şık gazetecidir” diye sürdürdü.
Bozdağ ise bu sözler üzerine, “Hiç kimse gazetecilik yaptı diye içeride değil. Onlarla ilgili bir suç isnadı var” cevabını verdi. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, yeniden ayağa kalkarak ”Ahmet Şık’ın suçu ne Sayın Bakan?” diye sorusunu yineledi. Bozdağ ise “Bunları soruşturan savcılar var” yanıtını verdi.
”İDDİANAMELER NEDEN HAZIRLANMIYOR?”
Bozdağ ile Yarkadaş arasında şu tartışma geçti:
BARIŞ YARKADAŞ: Akın Atalay’ın suçu ne? Hüsnü Mahalli’nin suçu ne?
BEKİR BOZDAĞ: Bunlara ilişkin karar veren hâkimlikler, mahkemeler var. Bunu özellikle ifade etmek isterim.
BARIŞ YARKADAŞ: Hüsnü Mahalli hangi suçu işledi? Ahmet Şık’a üç gün su verilmedi cezaevinde. Hüsnü Mahalli hangi suçu işledi?
BEKİR BOZDAĞ: – Onun kararını ben vermeyeceğim, mahkeme verecek, onun kararını onlar verecekler.
BARIŞ YARKADAŞ: İddianame hazırlamıyorlar Sayın Bakan, iddianame hazırlamıyorlar.
BEKİR BOZDAĞ: Siz kendinizi mahkeme yerine koymayın, hâkim, savcı yerine koymayın.
BARIŞ YARKADAŞ: Sayın Bakan, iddianame hazırlamıyorlar. Hüsnü Mahalli cezaevinde felç olma riskiyle karşı karşıya.
BEKİR BOZDAĞ: Bunlara dair biz karar veremeyiz. Ben bunlara dair karar verme yetkisine sahip değilim. Ben sadece soruşturma dosyalarında hüküm giymişse hüküm verilmiş olan dosyalardaki isnatlardan bahsediyorum yoksa onlarla ilgili kararı elbette biz vermeyeceğiz.
BARIŞ YARKADAŞ: Sayın Başkan, iddianame hazırlanmıyor, gazeteciler on aydır cezaevinde.
Yoruma kapalı.