PİRHA – Halkın Hukuk Bürosu, yaptığı açıklamada İbrahim Gökçek’in cenazesinde gözaltına alınanlara ağır işkence gördüklerini belirterek gözaltıların derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
Konser yasakları ve Grup Yorum üstündeki baskının kaldırılması talebiyle 323 gün boyunca ölüm orucu direnişi ve eylemini sonlandırdıktan 2 gün sonra hayatını kaybeden İbrahim Gökçek’in cenazesinin uğurlanması öncesinde Gazi Cemevi polis ablukası altına alındı.
Yurttaşların cemevine girmesine izin vermeyen polis, cenazeyi almak için bekleyenlere biber gazıyla saldırdı.
Gökçek’in cenazesinin Kayseri’ye uğurlanması öncesinde Gazi Mahallesi’nde yapılmak istenen yürüyüş engellendi. Gazi Cemevi polis ablukasına alınırken, yüzlerce polis cemevine girişlere izin vermedi. Yine cemevine gazlı saldırıda bulunan polis, Gökçek’in cenazesini cemevi morgundan aldı.
Saldırıda çok sayıda kişi gözaltına alındı, bir kısmı serbest bırakıldı.
Halkın Hukuk Bürosu resmi Twitter hesabından hala gözaltında olanların isimlerini açıkladı.
Gözaltına alınanlar şunlar:
Av. Didem Baydar Ünsal, Av. Seda Şaraldı, Stajyer Av. Doğa İncesu, Fırat Kıl, Hasan Karapınar, Rıdvan Akbaş, Tuğçe Tayyar, Elif Tayyar, Dilan Ekin, Beyhan Gün, Sevda Kurban, Baki Can Işık Bahar Ertürk, Cemil Kurt, Serkan Yağız ve Ekrem Çimen.
“GÖZALTINDA İŞKENCE”
Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklamada, gözaltında tutulan avukatlar ve müvekkillerin işkence gördükleri belirtildi.
Açıklama şöyle:
“Büromuz avukatı Seda Şaraldı’nın sağ kaşında şişlik meydana gelmiş, gözlüğü kırılmıştır.
Müvekkillerimiz Tuğçe Tayyar ve Elif Tayyarın vücudunda, işkenceden kaynaklı morluklar ve çizikler meydana gelmiştir.
Müvekkilimiz Bahar Ertürk çok ciddi işkence görmüş, hakaret eşliğinde darp edilmiştir. Gözaltına alınırken yerdeki camlara kafası bastırılarak camları yalatmak istenmiş ve bu esnada ayakkabısı yırtılmıştır.
Bahar Ertürk’e üst araması sırasında, 9 kadın ve 1 erkek polis tarafından üst araması yapılmış 3 ayrı oda gezdirilerek işkence yapılmıştır. Bunun yanında bir cisimle boğulmaya çalışılmıştır. Bu işkenceden dolayı, müvekkilimizle olan görüşmemizde sesi çıkmıyor ve öksürüyordu.
Müvekkilimiz Beyhan Gün’ün vücudunun sağ tarafında alnından boğazına işkence izleri, morluk ve şişler yoğun biçimde gözlemlenmektedir. 1 saat boyunca, siyasi şubede işkence dövülerek işkence görmüş, işkence sırasında ayakkabısını ve montunun polislerce alındığını beyan etmiştir.
Müvekkillerimiz Ridvan Akbaş, Hasan Karapınar ve Cemil Kurt ağır işkence görmüşler, Cemil Kurt’un gözlerinde şişlik meydana gelmiş, Rıdvan Akbaş ve Hasan Karapınar ise kafalarına darbeler almışlardır.
“CENAZAEYE KATILMAK SUÇ DEĞİL, GÖZALTILAR SERBEST BIRAKILSIN”
Müvekkillerimize ilk alındıkları andan itibaren, Gözaltı aracında, emniyet müdürlüğü bahçesinde, otoparkında, üst araması sırasında, avukat görüşü sonrasında sistematik işkence yapılmıştır. Cenazeye katılmak suç değildir! İşkence İnsanlık Suçudur! Gözaltılar Serbest Bırakılsın!
Avukatlarımızı ve müvekkillerimizi serbest bırakın! İnanç özgürlüğü, “ibadet etmek amacı ile toplanma hakkı”nı da içerir. Bu hak inanç özgürlüğü hakkının özüdür. Devlet otoritesi söz konusu hakkı tanımakla yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılmaz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.