PİRHA – 31 Mart 1972’de Kızıldere’de katledilen Mahir Çayan ve yoldaşları, 30 Mart 1995 tarihinde Hatay Samandağ’da kontra güçleri tarafından öldürülen Arap Alevi Halk Önderi ve TKP/Kıvılcım üyesi Mehmet Latifeci, babası Yahya Latifeci SODAP’ın düzenlediği panelde anıldılar.
İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi’nde düzenlenen anma programına HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ile SODAP Temsilcisi Sezgin Kartal ve çok sayıda yurttaş katıldı. Saygı duruşuyla başlayan anmada Sezgin Kartal “Asimilasyon ve savaş politikalarına karşı direnci bize bırakan önderlerimizi saygıyla anıyoruz” dedi.
Türkiye’de demokrasi ve devrim mücadelesinde Kızıldere ve Latifecilerin yerine değinen Kartal, Kızıldere ve Latifeci’lerin mücadele tarihini anlattı:
“Arap Alevi halkın yoğun yaşadığı Antakya’da devletin Türk Sünniliğini yaygınlaştırma çalışmaları 90’larda hızlanır. Refah Partisi’ne üye kimi yerli işbirlikçiler eliyle kursların açılması bunlardan biridir. Latifeciler Çağdaş Sanat Atölyesi’ni (ÇSA) ve Samandağ Halkevi’ni de kurarak kendi anadillerinde Arapça tiyatro, müzik gibi kültür sanat çalışmaları yapıp asimilasyonun önüne geçmeye çalışırlar.
90’lı yıllar devletin top yekün imha ve yok etme politikalarına karşı halkların birlikte mücadele edeceği DEP’in Samandağ ilçe örgütü kurularak Latifeci başkanlığına seçilir. Bu dönemde Kürdistan’da yürütülen kirli savaşa da sessiz kalmayan DEP ilçe Başkanı Latifeci ve yoldaşları “Savaşa karşı Barış” sloganıyla kampanya başlatırlar. Devlet, Samandağ’da gelişen bu çalışmaların önüne geçmek için tehditler ve gözaltıların ardı arkasını kesmez. Her saldırı halkın desteğiyle boşa düşürülür. 30 Mart 1995 tarihinde yerli çeteler eliyle Samandağ Sutaşı köyünde babası Yahya Latifeci ile birlikte evi basılarak katledilirler. Bu katliam Arap Alevi halkında sinme, korku değil öfke yaratır. Cenazesine ve anmalarına binlerce insan katılır.
Katillerin göstermelik yargılandığı davalar yıllara yayılır. Katiller kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine katliamı asıl organize edenleri itiraf ederler. Samandağ Müftüsü, Emniyet müdürü, garnizon k0mutanı ve bazı polislerin emri ile cinayeti işlediklerini itiraf ederler. Ve birkaç yıl yatıp çıkarlar.
Devletin bütün saldırılarına rağmen mücadelenin geliştiği bölgelerden biri oldu Antakya. Latifecilerin bu topraklara ektiği mücadele ruhunu Gezi direnişinde kurulan barikatlarda gördük.
TKP/Kıvılcım üyesi Arap Alevi halkının önderlerinden Mehmet Latifeci ve babası Yahya Latifeci’yi saygıyla anarken devrim ve demokrasi mücadelesini büyüteceğimizin sözünü yineliyoruz.”
“DEVRİMCİ MÜCADELE BİTMEYECEK”
Anmaya katılan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise, ülkenin katliamlarla anılmasının devrimci mücadeleyi bitiremediğini ifade ederek, referandumu değerlendirdi. Doğan, “Politik hatlarımız farklı olsa da ‘Hayır’ın yarattığı enerji etrafında kenetlenmeliyiz. Koskoca ülkenin ve halkların geleceği bir oyla belirlenecek. Böyle birşey olabilir mi? Bu demokrasi olamaz” dedi. 16 Nisan da hayırın çıkması böyle anti demokratik, tekçi anlayış ve uygulamalara da iyi bir itiraz olmuş olacak.” diye konuştu.
Yoruma kapalı.