Antalya Cezaevi’nde bulunan yüzde 76 engelli ve CHRON hastası Devrim Ayık’ın sağlık durumu gün geçtikçe kötüye gidiyor. Avukatı Ramazan Gökalp, “hayati tehlikesi bu koşullarda mevcuttur” diyerek Ayık’ın serbest bırakılmasını istedi. Annesi Hülya Ayık da, duyarlılık çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2019 yılı raporuna göre cezaevlerinde 458’i ağır olmak üzere bin 334 hasta tutuklu var. Bunlardan biri de Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde olan yüzde 76 engelli ve CHRON (bağırsak zehirlenmesi) hastası Devrim Ayık.
Ayık, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklu yargılandığı Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 8 Ocak’ta görülen celsede tahliye edilmedi.
CHRON hastalığı nedeniyle iki defa ameliyat olan Ayık’ın, yaklaşık bir metre kadar bağırsağı alınmıştı.
“GÖRÜŞE TEKERLEKLİ SANDALYEYLE GELDİ”
Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’e konuşan Ayık’ın avukatı Ramazan Gökalp, 19 Ocak’ta müvekkiliyle cezaevinde yaptığı görüşmeye ilişkin bilgiler verdi.
Müvekkilinin görüşe tekerlekli sandalye ve gardiyanların yardımıyla gelebildiğini söyleyen Gökalp, Devrim Ayık’ın sağlık durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini söyledi.
Ayık’ın ciddi şekilde öksürdüğünü, son iki haftada sol burnundan ve makatından kan geldiğini aktaran Gökalp, müvekkilinin temel ihtiyaçlarının koğuş arkadaşlarınca karşılandığını ve sağlık durumunun iç açıcı olmadığını belirtti.
“SAĞLIK DURUMU ÇOK KÖTÜ”
Avukat Gökalp, Ayık’ın sağlık durumunu şu sözlerle ifade etti:
“Ayakta kalamıyor. Kansızlıkta ciddi artış mevcut olup, elleri ve yüz görünümü beyazlanmış. Kendisine kan verilmesi gerekir ancak bu durumu giderilmemiş. En son 17 Ocak’ta fenalaşması sebebiyle koğuştaki tutukluların ısrarı ile acile sevki yapılmış. Hastaneye gidildiğinde de tam tedavi edilmeden hemen mahkum odasına götürülüp, tekrardan cezaevine getirilmiş. 18 Ocak’tan beri ciddi kalp sıkışmaları oluşmakta. Bağırsaklarında ciddi ağrılar oluşmakta. Kulaklarında da duymama sorunu artmış.”
“BAŞVURULARIMIZA HİÇ BİR CEVAP YOK”
Gökalp, Ayık’ın hastalığının nadir görüldüğünden ötürü tam tedavisi hakkında kesin çözüm bulunmadığını da aktardı.
“Bu aşamada kendisinin diyetisyenlerin uygun gördüğü şekilde beslenmesi gerekir. Ancak kendisi cezaevinde bulunduğundan kaynaklı diyetisyenlerin tavsiye edilen besin önerisi uygulanmamaktadır. Bu konuda cezaevi yetersiz kalmaktadır” diyen avukat Gökalp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendisine tedavi olarak cezaevinde iki haftada bir HUMİRA iğnesi yapılmaktadır. Yapılma sebebi kanserin vücuda yayılmasına engel olmak ve ağrısını dindirmek içindir. Durumuyla ilgili gerek Adalet Bakanlığı’na gerekse de cezaevi savcılığına ve tüm kurumlara yapmış olduğumuz başvurulara hiçbir şekilde cevap verilmedi.
“Devrim Ayık’ın hayati tehlikesi bu koşullarda mevcuttur. Kendisi yüzde 76 engellidir. Bu husus heyet raporunda sabittir. Tüm insan hakları kurumlarının ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun duyarlılık göstermesi acilen gerekmektedir. Serbest bırakılması gerekir.”
ANNE HÜLAY AYIK İMAZA KAMPANYASI BAŞLATTI
Bu arada Anne Hülya Ayık da change.org’da bir imza kampanyası başlatarak Adalet Bakanlığı’na, sivil toplum kuruluşlarına ve Türk Tabibler Birliği’ne duyarlılık çağrısı yaptı.
Hülya Ayık change.org’da oğlu Devrim Ayık ile ilgili şu metni paylaştı:
“24. 02.1991 doğumlu oğlum Devrim Ayık, 11.10 2019 tarihinden beri Antalya L tipi kapalı ceza infaz kurumunda tutuklu bulunmaktadır.
Kendisine 2012 yılından bu yana nadir görülen CHRON hastalığı teşhisi (Bağırsak zehirlenmesi) konulmuştur bu nedenle iki defa ameliyat olmuş yaklaşık bir metre kadar bağırsağı alınmıştır. Bu nadir görülen bir hastalık olduğundan tedavisi için tam bir çözüm bulunmamaktadır.
Oğlum Devrim Ayık, cezaevinde bulunduğundan kaynaklı tedavisi yapılmıyor ve diyetisyen tarafından hastalığına uygun olarak verdiği beslenme diyeti verilmiyor. Gerek diyetisyenin yazdığı diyetin uygulanmamasından, gerek tedavisinin yapılmadığından ve sağlıksız cezaevi ortamından kaynaklı Devrim’in durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor. Bu konuda cezaevi yetersiz kalmaktadır.
Tedavi olarak hastalığın kansere dönüştürmesini geciktirmesi için sadece iki haftada bir HUMİRA iğne vurulmaktadır.
17. 01 2020 tarihinde Devrim fenalaştığı için koğuş arkadaşlarının baskısıyla acile kaldırılmış tam bir tedavi yapılmadan anlık bir müdahale ile cezaevine tekrar getirilip koğuşuna bırakılmıştır.
Oğlum Devrim Ayık uzun süredir yataktan kalkamıyor, tuvalet ihtiyacına bile arkadaşlarının desteğiyle gitmektedir.
Oğlum Devrim Ayık, 19.01. 2020 tarihinde avukat görüşüne gardiyanların desteğiyle tekerlekli sandalyede getirilmiştir. Şu an ki durumu çok ciddi, öksürmesi var. Son iki haftadır sol burun deliğinden kan akıyor. Ayrıca ağızdan her gün kan atıyor. Yine hastalığına uygun besinler tüketmediğinden ve tedavisinin yapılmadığından kaynaklı makatta da her tuvalet çıkışında kanama, tahriş ve şişkinlikler oluşmuştur. Boğazında iltihaplanmalar başlamış ciddi Kalp sıkışması yaşamaktadır. Kansızlıkta ciddi artış mevcut olup elleri ve yüzü beyazlamıştır. Kendisine bir an önce kan takviyesi yapılması gerekir ama cezaevi yönetimi tarafından engellenmektedir. Bağırsaklarda ciddi ağrılar başlamış, kulaklarında işitme kaybı armıştır. Devrim 2006’dan bu yana sağ gözünü tamamıyla kaybetmiş. Sol gözü miyop 30 derece gözlük ile bir metreye kadar görebiliyor. Devrim %76 engelli olup bu husus heyet raporuylada sabittir. Devrim’in kendisi durumuyla ilgili gerek Adalet Bakanlığı’na, gerek Cezaevi Savcılığı’na ve tüm kurumlara yapmış olduğu başvurulara hiç bir yanıt alamamıştır.
Oğlum Devrim Ayık’ın hayatı tehlikeli duruma ulaşmıştır. Gerekli tüm kurum ve kuruluşları sivil toplum kuruluşlarını, Türk Tabipler Birliği’ni duyarlı olmaya çağırıyorum. Cezaevinden bir cenaze daha çıkmasın, buna engel olmak insanlık görevidir. Bu temelde tüm insanlığa sesleniyorum. Gelin hep birlikte hasta mahpuslara özgürlük, Devrim Ayık’a özgürlük diyelim.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.