PİRHA – Dersim’in Ovacık ilçesinde üç hazine arazisinin Milli Emlak’ın açtığı ihale üzerinden 49 yıllığına tahsis edilmesine ilişkin PİRHA’ya konuşan Ovacık Belediye Başkanı Maçoğlu, “Kapitalizmin kültürel yanı, yoksul insanların yaşadığı alanlara karşı talan ruhu, bu ülkenin en ücra köşesine kadar yayılıyor” dedi.
Haberin videosu
Dersim Ovacık’ta, yüz ölçümleri 837 bin 844, 358 bin 680 ve 685 bin 138 metrekare olmak üzere şu an tarla vasfındaki 3 ayrı kamu arazisi 49 yıllığına tahsis etmek için ihaleye çıkarıldı.
“ÖZEL MÜLKİYET HIRSI OLANLARA SATILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ”
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, 8. büyük ova ilan edilen Ovacık bölgesinin, doğal tarım alanı olan bir bölge olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
“Milli Emlak’a ait olan birçok arazi yavaş yavaş büyük paraları olan insanlara satılmaya başlandı. Bu meselelere yerel yönetimler olarak, halkın taleplerini gözönünde bulundurarak; bu bölgelerdeki, halkın rahat kullanabileceği, ortak kullanabileceği alanların dışarıdan ya da büyük paraları olan bireylere, özel mülkiyet hırsı olanlara satılmasını doğru bulmuyoruz.”
“YEREL YÖNETİMLERİN KARARLARI GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMUYOR”
Maçoğlu, “Bugün satılan yerlerin bir bölümünde kiralama sistemiyle yine Milli Emlak’ta çalışma yapan, üreten dostlarımız var. Yarın bunları yapamayacak. Ovacık’ta 3 dönüm, 5 dönüm arazisi olmayan insanlar nerede üretim yapacak, yaşamlarını nasıl sağlayacak” diye konuştu.
Ovacık halkında müthiş bir tepki oluştuğunu belirten Maçoğlu, “Aslında Ovacık halkından gizlenerek yapılan bir şey maalesef ilan ediliyor ama büyük bir bölüm görmüyor. Müdahale etmeye çalışıyoruz fakat Milli Emlak meselesiyle birlikte yerel yönetimlerin kararlarını göz önünde bulundurmayarak yapılan bir çalışma. Biz yerelde çalışıyoruz ama bu ülkenin bütün insanlarına, bütün canlarına, ilçelere, illere buradaki üretimi gönderen bir belediyeyiz” ifadelerini kullandı.
“KAPİTALİZMİN YAŞAM ALANLARINI TALAN RUHU”
Son süreçte sadece bu üç arazinin değil onlarca yerin satıldığını hatırlatan Maçoğlu, bu duruma karşı toplumsal karşıtlığın var olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bunu ildeki yöneticilere anlatacağız. Çünkü gerçekten 130 bin dekar alana dokunmak bu ülkede ihanettir. Çünkü tarımsal faaliyetin, hayvancılığın durduğu bir yerde bakanlıklar bile tarıma, hayvancılığa özendiren çalışmalar yapıyor. Orada çalışmayan, oraya gelmeyen, yatırım amaçlı oraları 49 yıllığına alanlara teslim ediliyor. O bölgelere 3,5 yıl belki 10 yıl hiç dokunmayacaklar. Bir de yüksek rayiçler tutuyorlar ki orada vatandaş alsın. Yani 2 buçuk milyona Ovacık Belediyesi onun 4’te birini bile alacak gücü yoktur. 100 değil 500 Ovacıklıyı toplayalım alamaz.”
Maçoğlu, “Kapitalizmin o kültürel yanı, maalesef biz yoksulların, yoksul insanların yaşadığı alanları talan ruhu bu ülkenin en ücra köşesine kadar yayılıyor, satılıyor, doğru bulmuyoruz” dedi.
Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM
Arkadaşlar, bu tür konular üzerinde sizlere önerim öncelikle araştırma yapmanızdır. Konuyu yakında bildiğim için anlatayım;
Bir önceki ittifak hakkı başvurusunu 19 Ovacıklı iş adamı başvuru yapmıştı. Bu arkadaşların hiçbirinin orada yatırım yapmaya ihtiyacı yoktu. Temel amaçları kendi memleketlerine yatırım yapmaktı…
Hepsi de Dersimli insanlardan oluşuyordu ve arazide süt sığırcılığı yapılacak ve oradaki 240 kişinin (yoksul köylüler çoğunluğu ) ortak olduğu mandıraya süt ihtiyacı karşılanacaktı. Ama yine bu eleştiri ve dedikodular yüzünden bu arkadaşlar vazgeçti…
Şimdi üç arazi irtifak hakkı olarak ilana çıkıldı. Toplamda 4 başvuru var. Hepsi de Dersimli kişiler. Çok zor yatırımlar. Ama burada zaten tarım, hayvancılık ve turizm amaçlı irtifak hakkı veriliyor…
Orası Organik Tarım Alanı ilan edilmiş. Zaten prosedürleri var.
Kimse o kuralların dışına çıkamaz.
Lütfen bu konuları biraz anlayın, sonra eleştirin.
Biri de çıkıp şu Dersim’de işsizlik ve göçü, açlığı nasıl gideririz diye kafa yorsun.
Burada yatırım yapmak basit bir şey mi sanıyorsunuz?
En dezavantajlı yer. Yatırım yapmak isteyen Dersimliler sadece kendi kimlikleri ve halkına duyduğu sevgiden ötürü böyle bir şeye kalkışıyorlar.
Ne yaşadıklarını öğrenmek ister misiniz? Yazın anlatayım…