Alevi Haber Ajansi

Hacıbektaş’ta düzenlenen panelde kadınlar eşitsizliği konuştu-VİDEO

PİRHA- Kadınlar, Hacıbektaş’ta “Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde” isimli panelde buluştu. Aleviliği anlatmayı çok sevdiklerini ama Aleviliği yaşamak konusunda pek iyi olmadıklarını söyleyen Gazeteci Çilem Küçükkeleş, “Bugün biz Aleviliğimizi gerçekten yaşıyor muyuz ki kadın eşitliğinden bahsedebilelim. Yaşadığımız komşu inançların kadınlara yaklaşımı ile mukayese ediliyoruz. O kadar eşitsizlikler içerisindeler ki biz Alevi kadınlar eşit gibi gözüküyoruz” dedi.

Hacı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri kapsamında “Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde” isimli panel düzenlenerek Alevilikte kadın konusu konuşuldu. Panele konuşmacı olarak; 25. Dönem Milletvekili, Gazeteci Çilem Küçükkeleş, Prof. Dr. Çiğdem Boz, Araştırmacı Yazar Kıymet Erzincan Kına katıldı.

Panele çok sayıda Alevi katılırken polis barikatları nedeniyle izleyicilerin panele katılmaları büyük ölçüde engellendi.

“BU KADAR KADIN NEDEN ÖLÜYOR?”

Çiğdem Boz, “Kadıncık anayı neden Hacı Bektaş Veli kadar anmıyoruz diye düşünüyorum. Solcular, sosyalistler, ülkücüler, İslamcılar, Atatürkçüler hepsi kadına çok değer verdiklerini söylüyor ama akla tek bir soru geliyor o zaman bu kadar kadın neden ölüyor? Erkek akıl, kadın duygu erkek kamusal alan kadın özel alan gibi ikilikler var. Bizim ihtiyacımız olan etik anlayış, yaptıklarımızın sorumluluğunda olacak bence Alevi duruş budur. Kadının birikimi, kadının deneyimli önemlidir. Kerametler, mistik şeyler ötesinde gözümüzün önünde olan bitenden sorumluyuz” dedi.

“ÖZDEKİ ANALARI, BACILARI HATIRLARSAK ÇOK ÖNEMLİ KILAVUZLARIMIZ VAR”

Kıymet Erzincan Kına ise konuşmasında şunları söyledi:

“Panelin isimi, İnancımızın özündeki can kavramına da çok güzel gönderme yapıyor. Kadınlar; ötekilerin ötekisi olarak daha çok baskıyı hissediyorlar. En okumuş kadınımız bile içinde günahkâr, aciz, değersiz hissediyor. Alevilik açısından baktığımız zaman özdeki anaları, bacılarımızı hatırlarsak çok önemli kılavuzlarımız var. Ama ne yazık ki tarihimizi hatırlamıyoruz. Söylenceler, hikayeleri sembolik anlamda çözmeye çalışırsak kadın vurgusunu göreceğiz. Kadın sözcüğü muhtemelen kadıncık ananın isminde saklı. Bir makam adı kadıncık anayı ululaşmış ama gerçek adını unutarak tarihini yok etmişiz. Kadıncık Ananın bacıların başı olduğu son zamanlarda çok konuşuluyor. Bize öğrenilmiş çaresiz halindeyiz. Sadece erkekleri suçlamamak lazım. Sorumluluk almak istemeyince özgürleşemiyoruz da. Tarihimizi hatırlamak zorundayız. Analarımızı hatırlamak zorundayız, kendimize güçlü olduğumuzu hatırlatmak için.”

“ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NIN EN BÜYÜK HEDEFİ KADINLAR”

Çilem Küçükkeleş, polis ablukasını kınayarak konuşmasına başlayarak şunları belirtti.

“’Erkek dişi olmaz muhabbetin dilinde’ Çok sevdiğim ama çok yanlış anlaşılan söz. Alevi toplumundaki eşitsizliği anlatırken bir erkek muhakkak karşı çıkar. Hünkârın bu sözü örtü değil. Hünkarın ve Kadıncık ananın yaşadığı bir Alevilik yaşamıyoruz. Şimdi de bir formül arıyoruz. Biz Aleviliği anlatmayı çok seviyoruz ama yaşamak konusunda pek iyi değiliz. İnsanlık hakikati aramaya devam ediyor o yüzden hakikatimize bakmamız gerekiyor. Bugün biz Aleviliğimizi gerçekten yaşıyor muyuz ki kadın eşitliğinden bahsedebilelim. Kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve bu kapitalist düzen tamamen bir eşitsizlik üzerine. Yaşadığımız komşu inançların kadınlara yaklaşımı ile mukayese ediliyoruz. O kadar eşitsizlikler içerisindeler ki biz Alevi kadınlar eşit gibi gözüküyoruz. Eşitlik bu kadar parçalı bir şey değil. Eşitlik demi derya bir kavramdır. Tüm diğer toplumlardan farkımız bu diyoruz ama her şeyin üzerini çok örtüyoruz. Alevilik ile ilgili en büyük eleştiriyi birlikte ibadet ettiğimizden dolayı alıyoruz. Böyle bir saldırı altındayken dönüp kendi içimizde olan şeyleri örtmek istiyoruz. Toplumsallık kurmaya ihtiyacımız var. Bugün kadınlar bir kenarda dursunlar biz Aleviliği en iyi biliyoruz diyebilirler mi erkekler. O zaman toplumsallıktan bahsedilemez. Kadıncık ana için çok uzakta olan biri değil aslında olmamız gereken biri olarak görüyoruz. Kadın mücadelesi son yıllarda başladığını düşünüyoruz ama annelerimizin bile evlerinde ettikleri mücadeleler vardı. Geçmişte de bir mücadele vardı. Tekleşen ve erkekleşen bir toplum olmaya başlıyoruz. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın en büyük hedefinin kadınlar olduğunu düşünüyorum. Bir süre sonra ’kadınlar buraya geliyorlar neden cemde kafalarını örtmüyorlar’ diyecekler. Yarın cemimizi tutacaklar, semahımızı dönecekler. Cemi tutacak pire sesleniyorum, yapmasın.”

Panel, soru cevabın ardından konuşmacılara verilen hediyeler ile sona erdi.

PİRHA/HACIBEKTAŞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak